İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buğday Derneği’nin yürüttüğü Zehirsiz Kentler Kampanyası’nın talepleri doğrultusunda İyi Niyet Belgesi’ni imzaladı. Böylelikle tüm canlıların yaşamını tehdit eden pestisitlerden ve biyosidal ürünlerden arınma yolunda kararlı bir adım attı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliğiyle yürüttüğü Zehirsiz Kentlere Doğru projesi kapsamında başlatılan Zehirsiz Kentler Kampanyası’na katılma kararı alarak tüm canlıların yaşamını tehdit eden pestisitlerden ve biyosidal ürünlerden arınma yolunda kararlı bir adım attı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kampanya talepleri doğrultusunda imzaladığı Zehirsiz Kentlere Doğru İyi Niyet Belgesi ile İzmir halkının daha temiz ve daha sağlıklı bir çevrede yaşaması için 2025 yılına kadar herbisit (ot zehiri) kullanımının sonlandırılmasının ve 2040 yılına kadar zararlılarla mücadelede tamamen ekolojik ve doğa dostu uygulamalara geçileceğinin sözünü verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi’nden sonra, İyi Niyet Belgesi’ni imzalayan Türkiye’nin dördüncü belediyesi oldu.
“Kentte de Kırda da Zehir Kullanmamamız Lazım”
Egemenlik Evi Toplantı Salonu’nda düzenlenen İyi Niyet Belgesi’nin imza töreninde konuşan Başkan Soyer, “Uğruna çalıştığınız meseleler, bizim de meselelerimiz. Bizim de çözüm bulmak istediğimiz konular. Ortak bir irademiz var. Zehirsiz İzmir için çalışmak son derece önemli. Bu konuda hedeflerimiz büyük olmalı. Kentte de kırda da zehir kullanmamamız lazım” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 30 ilçede gerçekleştirilen biyosidal ürün uygulamalarında doğa dostu bir yaklaşımla alternatif entegre haşere mücadele yöntemleri kullandıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Çalışmalarımızın en önemli basamağını bakteri kökenli biyolojik larvasitler ile gerçekleştirmekteyiz. Bunun yanı sıra fiziksel mücadele (derelerin ıslahı ve temizliği, kimyasal içermeyen tuzaklar) yöntemleriyle de larva mücadelemizi desteklemekteyiz” dedi.
“Yarının Doğasını Bugünden Yaratacağız”
Başkan Soyer sözlerini şu sözlerle sürdürdü: “Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ile yollarımızın kesiştiği bu noktada çevrenin doğal dengesini bozmamak, insan ve diğer tüm canlılara zarar vermemek için zehirsiz kent vizyonumuza uygun olarak kimyasal mücadele yöntemlerini her geçen yıl azaltacağımıza, mümkün mertebe gerekmediği sürece de kullanmayacağımıza söz vermekteyiz.” Biyosidal ürün uygulaması yapan diğer belediyelerle de aynı paydada birleşmeyi umut ettiklerini belirten Soyer, “Yarının doğasını toprağa, suya, havaya duyduğumuz şefkatle bugünden yaratacağız” dedi.
Soyer, İyi Niyet Belgesi’nin imzalanması ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin atacağı adımları şöyle açıkladı:
- Belediye kontrolü altındaki halka açık alanlarda herbisit (ot zehiri) kullanımının 2025 yılına kadar sonlandırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması; diğer pestisitlerin ve zararlılarla mücadelede kullanılan kimyasal aktif madde içeren biyosidal ürünlerin kullanımının ise 2040 yılına kadar %30 azaltılması.
- Tüm pestisit ve zararlılarla mücadelede kullanılan kimyasal aktif madde içeren biyosidal ürünlerin kullanımının 2040 yılına kadar tamamen sonlandırılması.
- Pestisit ve zararlılarla mücadelede kullanılan kimyasal madde içeren biyosidal ürün yasağının, halka açık özel alanlarda ve yaşam alanlarının yanındaki tarım alanlarında uygulanması için katılımcı stratejik eylem planının belirlenmesi ve ilgili tarafların bilgilendirilerek katılımcı olmalarına yönelik çağrı yapılması; bu konuda kent konseylerinde bir çalışma grubu oluşturulması.
“Çözüm, Doğa ile Uyumlu Yaşamayı Öğrenmekte”
Doğaya ve onun döngülerine karşı insan eliyle yapılan her müdahalenin sağlık sorunları, çevre felaketleri ve ekonomik kayıplara yol açtığına dikkati çeken Buğday Derneği Ege Bölgesi Etkinlik ve Organizasyon Sorumlusu Pembe Albayrak Emül ise “Çözüm daha fazla pestisit kullanmakta değil; doğa ile uyumlu yaşamayı öğrenmek, insan merkezci bakış açısını bırakmak, kendimizi doğanın bir parçası olarak tekrar tanımlamak, üretim ve tüketimde doğayı, doğal döngüler ve süreçleri esas alan, onlar ile uyumlu modeller, teknikler, yöntemler ve sistemler geliştirmekte” dedi.
Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından sağlıklı bir gelecek için yürütülen çalışmaların kamuoyu ve karar vericiler nezdinde karşılık bulmasını umut verici olarak değerlendiren Emül, şunları dile getirdi: “Dünyada ve Türkiye’de zehirsiz kent olma yolunda önemli adımlar atılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi, halk sağlığını tehdit eden zararlılar ile mücadele konusunda ekolojik ve doğa dostu alternatiflere yönelmeye başlayan belediyelerimizin ortaya koyduğu iyi örnekler, model uygulamalar sayesinde önümüzdeki yıllarda bu kararlılığı beyan eden belediyelerin artacağını ümit ediyoruz.”