#ekoIQ Sivil Toplum “Kadınlar İklim Meselesini Kafaya Taktı”
Sivil Toplum

“Kadınlar İklim Meselesini Kafaya Taktı”

İklim değişikliği ile mücadelenin sadece yukarıdan aşağı politikalarla değil aşağıdan yukarı yaklaşımlarla yapılması ihtiyacı açıkken, kadınların bu mücadeleye katkısı da kaçınılmaz. Küresel Denge Derneği’nin Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girdiği Kasım 2016’da başlattığı “Türkiye’de İklim Değişikliği Mücadelesinde Kayıp Bileşen: Kadın” başlıklı proje, bu amaca yönelik olarak Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.

YAZI: Dr. Nuran TALU, Çevre ve Siyaset Bilimci, Küresel Denge Derneği Başkanı

Kasım 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması ile birlikte iklim değişikliğinin toplumsal cinsiyet etmenleriyle olan bağı açıkça kabul edildi. Uluslararası düzeyde yapılan bu beyan, kadınların iklim değişikliği politikalarındaki rollerinin güçlendirilmesi açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor.
İklim değişikliği ile mücadelenin, hükümetler nezdinde alışılagelmiş olarak yukarıdan aşağı politikalarla değil/yanı sıra, aşağıdan yukarı yaklaşımlarla yapılması ihtiyacı açık. Buradan bakıldığında toplumun önemli kümelerinden biri olan kadınların bu mücadeleye katkısı da kaçınılmaz olacaktır. Kadınlar ve erkekler iklim değişikliğini aynı yollarla tecrübe etmezler ve toplumdaki rolleri itibarıyla iklim değişikliğinin sonuçlarından farklı ölçüde etkilenir, politikaları da farklı ölçüde etkilerler.

Bu konular dünya gündemini epeydir meşgul etmekle birlikte, ne yazık ki, Türkiye’de, iklim değişikliği politikaları cinsiyet perspektifi olmaksızın belirleniyor ve çalışmalarda iklim/kadın bileşeni tamamen göz ardı ediliyor.
Bu boşluğu doldurmak amacıyla Küresel Denge Derneği, Kasım 2016’dan bu yana “Türkiye’de İklim Değişikliği Mücadelesinde Kayıp Bileşen: Kadın” başlıklı proje üzerinde Küresel Çevre Fonu/Küçük Destek Programı’nın (UNDP, GEF/SGP) katkısını da alarak çalışıyor. Projenin hedef kitlesine feminist bakış açısı Türk Kadınlar Birliği ve Ankara Üniversitesi, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından aşılanıyor.
İklim meselesi sadece kadın değil, aynı zamanda erkek sorunudur, ancak bu girişimde sorunun çözümünde özellikle kadınların önderlik yapması ihtiyacı vurgulanacaktır. Böylece kadınların, köyden kente toplumsal cinsiyete duyarlı, iklim politikalarının şekillenmesinde aktif aktörler oldukları açıkça ortaya çıkacaktır. Türkiye’deki kadın hakları örgütlerini iklim değişikliği ile mücadeleye hazırlayacak olan bu çalışma, ayrıca, ülkede cinsiyete duyarlı iklim politikalarının uygulanmasındaki engelleri de tespit edecek. Kadın hakları örgütlerinin mücadele alanlarına yeni bir politika alanı açacak böyle bir süreç, bu açıdan Türkiye’de bir ilk olacak.

About Post Author