Bu yıl, 14-25 Mart tarihleri arasında gerçekleşen “6. Kadın Hakları için Vergi Adaleti Küresel Eylem Günleri”nde kadınlar, cinsiyet eşitliğine katkı sağlamak için bir araya geldi. Yıpranan gezegenimizin iyileşme ihtiyacına vurgu yapan kadınlar; iklim, cinsiyet, vergi adaleti ve bakım arasında bağ kurdu ve taleplerini yineledi.
Vergi Adaleti için Küresel İttifak (GATJ) ile Vergi ve Cinsiyet Çalışma Grubu üyeleri, 6. Kadın Hakları için Vergi Adaleti Küresel Eylem Günleri’ni bu yıl, 14-25 Mart tarihleri arasında gerçekleştirdi. Kampanya, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsüne İlişkin Milletler Komisyonu (CSW) Kongresi’nin 66. oturumuna denk geldi. Cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı hedefleyen kampanya, vergi adaleti ve finansal adalet çağrısında bulundu. Aynı zamanda yıpranan gezegenimizin iyileşme ihtiyacının altını çizerek iklim, cinsiyet, vergi adaleti ve bakım arasında bağ kurdu.
Parlak Taahhütlerin Ücretini Kim Karşılayacak?
Dünya liderlerinin 2030 yılına dek taahhütte bulundukları “parlak” gelecek şunları içeriyor: Eşitsizliklerin üstesinden gelinecek, kadınlara karşı her türlü şiddet ortadan kaldırılacak, ücretsiz bakım ve ev işleri hizmeti tanınacak. UN Women, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planları’nda %90’a varan finansman açığı olduğunu belirtirken dünya liderlerinin öne sürdükleri parlak taahhütlerin ücretini kim karşılayacak?
Vergi, toplumların yapı taşı. Yanı sıra ülke içinde, ülkeler arasında, toplumun zenginle yoksul kesimleri veya erkeklerle kadınlar arasındaki eşitsizlik uçurumunu azaltmada sahip olunan en güçlü araçlardan biri.
En Ağır Bedeli Kadınlar ve Kız Çocukları Ödüyor
Günümüzde, hükümetlerin kadınların gereksinim duydukları iş ve hizmetlere daha fazla kaynak ayırmaları ve harcamaları gerekiyor. Ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelerin hazırlanması ve bütçe kontrolünü kapsayan mali adalet anlayışı, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik 1979 Sözleşmesi (CEDAW) ve Pekin Hareket Platformu (BPfA) gibi birçok uluslararası protokol ve çerçevenin kilit unsuru. Öte yandan büyük işletmelere sunulan vergiden kaçınma ve vergi indirimleri gibi seçenekler, gelişmekte olan ülkelere her yıl 100 milyar doların üzerinde maliyet yüklüyor. Kamu hizmetleri finansmanından mahrum kalındığında ve vergiler adil bir şekilde toplanıp harcanmadığında ise en ağır bedeli yine kadınlar ve kız çocukları ödüyor.
Kadınların “Vergi Adaleti” Taleplerinin Nedenleri
1- Vergi adaleti kız çocuklarının daha iyi eğitim almasını sağlıyor. Eğitim, tüm çocukların temel hakkı. Ancak dünya çapında 124 milyon çocuk okula gitmiyor. Bu çocuklar arasında önemli bir cinsiyet farkı bulunuyor: 8 kızdan 1’i (63,1 milyon) okula gitmezken 9 erkekten 1’i (61 milyon) okula gitmiyor. Üstelik belirtilen sayıdan daha da fazlası henüz okuma yazmayı öğrenemeden eğitim hayatından kopuyor.
Eğitim, hükümetlerin toplumsal eşitsizliği azaltabileceği ve en yoksul kesimi oluşturan vatandaşları toplumun diğer kesimleriyle eşitleyebileceği en güçlü araçlardan. Tüm kadınlar ilkokul eğitimlerini tamamlamış olsaydı anne ölümleri üçte iki oranında düşebilir ve çocuk ölümleri %15 oranında azalabilirdi. Artan oranlı bir vergilendirme ve harcama sistemi, hükümet gelirini önemli oranda artırabilir. Örneğin, Ekvador, etkili vergi seferberliği politikalarıyla 2003-2006 yılları arasında, 225 milyon dolar değerinde olan eğitim harcamalarını 2007-2010’da 941 milyon dolara, yani üç katına çıkarmayı başardı. Ek olarak küresel düzeyde, düşük ve orta-altı gelirli ülkelerde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde uluslararası standartlarda eğitime ulaşmanın yıllık finansman açığının 39 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
2- Vergi adaleti, kadınların ve kız çocuklarının ücretsiz bakım yükünün azaltılmasına yardımcı oluyor. Kadınlar, her yıl ücretsiz bakım ve ev işlerine erkeklere göre 2,5 kat daha fazla zaman ayırıyor. Bu emek, küresel GSYİH’nın yaklaşık %13’ü değerinde. Devletlerin temel kamu hizmetlerini sağlamak için yeterli gelire sahip olmadığı durumlarda, hizmet boşluğunu kadınlar; eğitim, ücretli istihdam ve dinlenme zamanlarından eksilterek dolduruyor. Elbette, konunun tek sorumlusu devlet değil. Erkekler de en az kadınlar kadar çocuklarına, evlerine ve yakınlarına bakmakla yükümlü. Yine de vergilerle finanse edilen kamu hizmetleri -özellikle okul öncesi hizmet- kadınların daha insani iş, eğitim, siyasi katılım ve dinlenme haklarını iyileştirmede etkili oluyor.
3- Vergi adaleti, kadınların hayat kurtarıcı sağlık hizmetlerine ulaşmasına yardımcı oluyor. Hamilelik ve doğum, kadınların sağlık hizmetlerine olan ihtiyaçlarını artırıyor. Her gün birçok kadın hamilelik veya doğum sırasında yaşanan sorunlar nedeniyle hayatını kaybediyor. 2015 yılında, 100 bin ölüm başına anne ölümü sayısı 216 olarak hesaplandı. Her yeni doğan 1,000 bebeğin 19’u ise doğdukları ilk ay içerisinde hayatını kaybetti. En fazla çocuk ölümü, en az vergi toplayan Afrika ülkelerinde görülüyor. Neredeyse tüm anne ölümleri ise kaynakların yetersiz olduğu bölgelerde, önlenebilir sebeplerden gerçekleşiyor. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin birçok türü de -asit saldırıları, cinsel saldırı, kadın sünneti ve yakın partner şiddeti gibi- sağlık hizmeti müdahalelerini gerektiriyor.
4- Vergi adaleti, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin azaltılmasına yardımcı oluyor. Kadınların 3’te 1’i hayatları boyunca şiddete maruz kalıyor. Kadın cinayetlerinin neredeyse yarısının faili, kadınların duygusal partnerleri veya aile üyeleri. Bangladeş’teki kadınların %84’ü, toplu taşıma kullanımları sırasında cinsel taciz veya hakarete maruz kaldıklarını söylüyor. Brezilya’da ise kadınların üçte ikisi yalnız seyahat etmekten korktuklarını belirtiyor.
Kadın haklarına odaklanan vergi destekli kamu servisleri, ihtiyaçlara yönelik daha iyi güvenlik uygulamaları veya sokak aydınlatmaları ile kadınların kamusal alandaki güvenliğini iyileştirebilir. Hükümetlerin, kadınlara ve kız çocuklarına uygulanan her türlü şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik uluslararası ve ulusal taahhütlerini yerine getirmek için vergilerle finanse edilen kamu hizmetlerine yatırım yapması gerekiyor.
5- Çok uluslu şirketler ve çok zengin kişiler adil oranda vergi ödemediğinde bu durumdan en çok kadınlar zarar görüyor. Yoksulluk ve servet dağılımı da cinsiyet ayrımı gözetiyor: Küresel olarak milyarderlerin 10’da 9’u erkek. Vergilendirme yoluyla servetin aktarılması ve yeniden dağıtılması cinsiyet, ırk, yaş, cinsel yönelim, engellilik ve sosyoekonomik duruma dayalı sistematik ayrımcılığın üstesinden gelme potansiyeline sahip. Hükümetler artan oranlı kişisel gelir vergisi uygulamadığında, yatırımlardan elde edilen geliri vergilendirmediğinde, büyük işletmelere vergi indirimleri sağladığında veya vergiden kaçınma/vergi kaçırmaya göz yumduğunda “tasarrufların” çoğunluğu erkekler tarafından yapılıyor.
Düşük gelirli ülkeler, gelirlerinin yaklaşık üçte ikisini tüketim ve ticaret gibi dolaylı vergiler yoluyla elde ediyor. Yüksek gelirli ülkelerde bu vergiler çok daha küçük bir rol oynuyor (yaklaşık üçte bir oranında). Dolaylı vergiler, gelir vergilerinin sahip olduğu yeniden dağıtım gücüne sahip değil. Gıda, çocuk giyimi ve sabun gibi ürünler muaf tutulmadığında, bu vergiler en çok yoksulluk içinde yaşayan kadınları etkiliyor.
Gelişmekte olan ülkelerde hükümetler, şirketlere her yıl yaklaşık 138 milyar dolar vergi indirimi sağlıyor. Ayrıca, bu ülkelerin vergiden kaçınma kayıplarının her yıl 100 milyarlarca dolar değerinde olduğu da tahmin ediliyor. Kamu kaynaklarının bu şekilde tüketilmesinde kilit rol oynayan vergi cennetleri var. Buralar kadın ticaretinden kaynaklanan yasa dışı finansal akışları da mümkün kılıyor. Finansal sistem suç gelirlerini saklama ve aklama fırsatları sunmaya devam ederken erkek egemen seçkinler paylarına düşen adil vergileri ödemekten kaçınırken kadınlar ve kız çocukları, bedenleri ve zamanları ile en yüksek bedeli ödeyen kesim oluyor.
6- Vergi adaleti, kadınları güvende tutan ve ekonomik güçlerini artıran temiz suya erişime yardımcı oluyor. Su, temel bir insan hakkı olarak tanındı. Bu nedenle tüm vatandaşların yeterli miktarda temiz ve güvenli suya erişimi sağlanmak zorunda. Sürekli su sıkıntısı yaşayan bölgelerin suya erişimini iyileştirecek ve en yakın su noktasına olan ortalama mesafeyi azaltacak programlara yatırım yapılması öncelikli bir konu. Kadınlar ve kız çocukları, kamusal su hizmetlerinin olmadığı yerlerde bunun insani bedelini yükleniyor: Evlerine su götürme yükümlülüğü, şiddete açık hale gelme, eğitimden ve diğer işlerden uzak kalma gibi. Suya erişim, kadınların ekonomik özerkliği için hayati önem taşıyor.
7- Vergi adaleti kadınlara sosyal koruma sağlıyor. Sosyal koruma programları, cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil olmak üzere kadın haklarının korunmasına ve uygulanmasına katkıda bulunuyor. Ancak sosyal korumanın kapsamı genellikle sınırlı kalıyor ve bu kapsamın gerçek ihtiyaçlarla örtüşmesi için daha fazlasının yapılması gerekiyor. Kırılganlığı ve yoksulluğu azaltmak birçok sosyal koruma programının temel unsurunu teşkil ediyor. Çünkü nüfusun önemli bir kısmı aşırı yoksulluk içinde yaşıyorsa hiçbir toplum sosyal uyum sağlayamaz. Ülkelerin, en savunmasız olanlar ve kadınlar için giderek artan sosyal koruma programlarını hayata geçirmesi elzem.
Kampanyanın Talepleri Belirlendi
- Vergi politikaları ve mali politikaların “Tanı, Azalt, Yeniden Dağıt, Geri Al, Bakım ve Ev İşlerinin Karşılığını Ver” çerçevesine uygun hale getirilmesi.
- Kadınlar üzerindeki adil olmayan vergi yükünün kaldırılması: Sermaye ve serveti de kapsayacak şekilde kademeli, yeniden dağıtımcı ve cinsiyet eşitliğine dayalı vergilendirmenin benimsenmesi.
- Vergi politikalarındaki cinsiyet ön yargılarının ve ayrımcılığının kaldırılması. Böylelikle vergi gelirlerinin toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik edecek şekilde artırılmasının ve harcanmasının sağlanması.
- Kadın haklarını destekleyen ve eşitsizlikleri azaltan, toplumsal cinsiyete dayalı bütçe oluşturmanın yanı sıra toplumsal cinsiyete duyarlı sosyal hizmetlere yeterli finansman ayrılması.
- Ulus devletlerin eşit vergilendirme haklarının sağlanması ve çok uluslu şirketler ile varlıklı seçkinlerin her türlü vergi istismarının durdurulması için kapsayıcı bir hükümetler arası BM Küresel Vergi Organı’nın oluşturulması.