İzmir Karşıkaya Belediyesi, doğal sit alanına jeotermal kuyusu açılması için ÇED başvurusu yaptı. Sivil toplum kuruluşlarından tepki büyüyor.
İzmir’in Karşıyaka ilçe belediyesi, jeotermal kuyusu açmak için ÇED başvurusunu iştirak şirketi olan Kordelion İşletmeleri AŞ tarafından 14 Şubat 2021’de yaptı. Çevre İl Müdürlüğü’nün yayımladığı ÇED dosyasına göre, Büyük Çiğli Mahallesi, 22466 Ada, 1 Parsel sınırları içerisinde 3395346 Erişim Numaralı ve 1598 Arama Ruhsatı bulunan parsellerdeki iki adet jeotermal kuyusu, 3000 metrekarelik bir alanda faaliyet göstermesi planlanıyor. Jeotermal kaynak aranacak bölgenin tamamı Hazine arazinde yer alırken, kuş cenneti Gediz Deltası bölgesine 260 metre mesafede bulunduğu belirtiliyor. Proje alanı aynı zamanda “sulak alan tampon bölge sınırı”, “turizm tesis alanı” ve “doğal sit alanı” statüsünde. Konutlara ve doğalgaz hattına ise çok yakın.
Konuya ilişkin ve 36 yılını İzmir Kuş Cenneti’nin geliştirilmesine adamış olan Prof. Dr. Mehmet Sıkı, bölgenin sulak alan olduğunu ve Birinci Derece Sit kapsamında olduğunu vurguladı. Bölgenin Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunması gereken bölgeler arasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Sıkı, bölgenin doğal sit alanı olduğuna da dikkat çekti: “Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunması gereken alanlar arasında sayılan bir bölge. Doğal sit alanı. Bugüne kadar değişik çevreler karşımıza çıktı. Liman ya da plaj yapmak isteyenler oldu. Ben kulaklarımla bölgenin doldurulup imara açılması gerektiğini söyleyenleri duydum. Bu alana bırakın jeotermal santral açmayı bir otun koparılması ya da bir taşın bile yerinden oynatılması 2 milyon yılda oluşmuş doğal alana zarar verir.” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Gediz Deltası’nın, UNESCO Dünya Doğa Mirası Listesi’ne alınması için resmi adaylık başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sıkı, “Aynı partinin Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı şirketi de burada jeotermal kaynak aramaya çalışıyor. Ortada böyle bir tezatlık var. Bu durumda başvurunun bile iptal edilmesi lazım. Şu an başvurusu onandı ve askıya çıkarıldı. Benim endişem ise bu projenin arkasından ne gelecek? Korkarım daha başka bir şey çıkmasın. Bugüne kadar değişik çevreler karşımıza çıktı. Bölgeye liman ya da plaj yapmak isteyenler oldu. İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin bir ayağı için de bu bölge düşünüldü. Ama mahkeme kararı ile iptal edildi. Şimdi de jeotermal kaynak aranma isteniyor. Buna tüm İzmir’in karşı çıkması gerekiyor” diye konuştu.
BirGün gazetesine demeç veren TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay da, jeotermallerin ülkemizde ranta öncelik veren yanlış uygulamalarla yapıldığını ifade ederek, “Gediz Deltası, sulak alanı tampon bölgesi içerisinde, mevcut kullanım koşulları itibarıyla sanayi, yerleşim ve diğer faaliyetlerin yarattığı olumsuz etkiler nedeni ile baskı altında olan bir bölgede yer almaktadır. Delta ve kuş cenneti değerlendirildiğinde; bölgede planlanan her türlü faaliyetin, bölgenin doğal ve ekolojik hassasiyeti nedeni ile çok daha kapsamlı, detaylı değerlendirilmesi, denetim ve izleme süreçlerinin de etkin biçimde gerçekleştirilmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Bölgede sondajlar kapsamında ortaya çıkması muhtemel rezervin ısınma amaçlı kullanımı kamusal açıdan doğru ve desteklenmesi gereken bir süreçtir. Bununla birlikte; dünyada örneği bulunmayan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilen Gediz Deltası tampon bölgesinde gerçekleştirilmek istenen bu sürecin, arama/sondajdan başlayarak işletime kadar tüm aşamalarında olası çevresel risklerinin de doğru değerlendirilmesi ve yönetimi vazgeçilmez bir ön koşuldur” dedi.