DÜNYADAN…
Dünya genelinde sürdürülebilirlik alanında öne çıkan şehirlerden, projeler ve yaygınlaşan trendlerden bazı örnekler:
Bogota: Kolombiya’nın başkenti, 2000 yılından bu yana alanındaki en başarılı örneklerinden biri olan TransMilenio’yu uyguluyor. Bus Rapid Transport denen, İstanbul’da da metrobüs olarak bildiğimiz bu yöntemle yoğun yolcu nüfusunun ihtiyaçları yollarda ayrılan özel şeritlerde ilerleyen otobüslerle karşılanıyor.
Hamburg: Almanya’nın en büyük ikinci kenti sürdürülebilirlik açından gerçek bir çılgın projeye sahip: Şehri yayalaştırmak. “Yeşil Ağ” başlıklı projeyle önümüzdeki 20 yılda şehrin %40’ı arabasız yaya alanlarına dönüştürülecek. Araç yolları yeşillendirilecek, bisiklet yolları, parklar, spor alanları, mezarlık ve bahçeler inşa edilecek. Bu aşamalı süreç için mevcut yaya ve bisiklet yolları entegre edilerek daha geniş bir yol ağı kurulacak.
Oslo: Norveç’in başkenti de 2019 yılına kadar şehir merkezini araçtan arındırarak 1990 seviyesine göre 2020’de emisyonlarını yarı yarıya azaltmayı planlıyor. Ayrıca şehir yönetiminin emeklilik fonlarının fosil yakıt şirketlerinden çekileceği de açıklandı.
Seul: “Seul eşittir Güney Kore eşittir teknoloji” gibi bir cümle rahatlıkla kurulabilir. Belediye Başkanı Park Won-Soon, açık veri konusunda lider konumda olan, dünyanın en hızlı geniş bant bağlantısına sahip Seul’de her kamu alanında 2017’de ücretsiz kablosuz internet bağlantısı olacağını duyurdu. Buna otobüs ve metrolar da dahil. Ayrıca belediye destekli ShareHub uygulamasıyla da şehirde yaşayanları paylaşım ekonomisine çağırıyor.
Sao Paulo: Brezilya’nın önemli sanayi kentinde 2006’da outdoor reklamlar, görsel kirlilik oluşturdukları sebebiyle tamamen yasaklandı. Bu reklam yasağı dalgası Hindistan, ABD ve İran’daki çeşitli şehirlere de taşındı.
Kopenhag: Avrupa’nın en sürdürülebilir şehirlerinden Kopenhag, yeşil ekonomiye geçiş sürecinde şehrin yatırım fonunun fosil yakıt şirketlerinden çekilmesini kararlaştırdı. 2025’te dünyanın ilk karbon nötr başkenti olmayı hedefleyen şehrin yatırım fonu yaklaşık 1 milyar dolara karşılık geliyor.
Katılım: Şehrin sürdürülebilir olması adına en önemli kriterlerden birinin, o şehirde yaşayanların seslerini duyurması, rahatsızlıkları ve isteklerini rahatça yönetimlere iletebilmesi olduğu giderek daha güçlü bir biçimde ortaya çıkıyor. Artık pek çok şehirde bu katılımın sağlanması için de teknolojiden ve mobil uygulamalardan faydalanılıyor. İngiltere’deki Fix My Street uygulaması, 2007’de 10 bin şikayet ve bu şikayetlere ilgili kurumlardan gelen 4000 yanıt sayısına sahipken, bunlar 2007’de sırasıyla 138 bin ve 53 bine çıkmıştı. Uygulama Avrupa’daki diğer şehirlerde de farklı isimlerle kullanılıyor. ABD’de SeeClickFix, Citysourced şikayetleri belediyeye iletirken, EcoFinder San Francisco’daki geridönüşüm toplama tesislerine ve birimlerine dair bilgilendiriyor.
Bisiklet Paylaşımı: Bu sistem son 20 yılın en hızlı yayılan sürdürülebilir ulaşım yöntemlerinden biri haline geldi. OECD’nin bu sene yayımladığı bir rapora göre dünya genelinde 676 şehirde bisiklet paylaşımı sistemleri kullanılıyor. En kapsamlısı ise Çin’in Hangzhou kentinde 80 bin bisikletle uygulanıyor. Rapor her 1,5 dolarlık yatırımın karşılığında 20 dolar getiri sağlandığını belirtiyor.
Raahgiri Günü: Hindistan’ın Gurgaon kentinde başlayan hareket, kamusal alanların geri kazanılmasını hedefliyor. Bir hafta boyunca şehrin yoğun bir caddesi trafiğe kapatılarak tamamen yayalaştırılıyor ve bu süre içinde türlü aktiviteler yapılıyor. Uygulama başta Yeni Delhi olmak üzere pek çok Hindistan kentine de yayılmış durumda.
Masdar City: Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşa edilen şehir, sürdürülebilirlik anlamında bir başyapıta dönüşecek. Temiz enerji şirketlerinin merkezi olacak sıfır karbon emisyonu hedefiyle inşa edilen şehir; atık yönetimi, enerji kullanımı, ulaşım vs. dahil neredeyse hayatın her alanında çevreye etki gözetilerek tasarlandı. Ancak projede hayli geri kalınmasından ötürü tamamlanma tarihi de 2016’dan 2030’a ertelendi.
TÜRKIYE’DEN…
Eskişehir ve Kocaeli büyükşehir belediyelerinin yukarıdaki yazıda ayrıntıları verilen uygulamalarının yanında Türkiye’deki farklı belediyeler sürdürülebilir şehir uygulamalarına imza atıyor. İşte zihin açıcı ve umut verici bazı örnekler:
Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi: WRI Türkiye, eski adıyla EMBARQ Türkiye’nin girişimleriyle başlatılan projede İstanbul Tarihi Yarımada’daki 295 sokak yayalaştırıldı. Yapılan anketler vatandaşların %80 oranında memnun olduğunu gösteriyor. Hava kalitesinde yine %80 iyileşme ve esnaf cirolarında %25 artış sağlandığı da duyuruldu.
Kadıköy: İlçe belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, özellikle geridönüşüm konusunda hayli aktif. Görüntü ve hava kirliliğine yönelik denetleme mekanizmaları uygulanırken ambalaj, cam, bitkisel atık, elektronik atıklar özel olarak toplanıp geri dönüştürülüyor.
Maltepe: Başkanlar Sözleşmesi’ni (Covenant of Mayors) imzalayan Maltepe Belediyesi, 2020’ye kadar karbondioksit salımını %20 oranında düşürmeyi taahhüt etti. Belediye ayrıca bu hedefini de içeren bir “Sürdürülebilir Eylem Planı” hazırlıyor.
Muğla: Büyükşehir Belediyesi, Güney Ege Kalkınma Ajansı desteğiyle iklim değişikliği ve karbon salımına dair ciddi adımlar atıyor. Bu kapsamda “Muğla’nın İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” hazırlanıyor, kentin karbon ayakizinin çıkarılması için çalışmalar sürdürülüyor.
Tepebaşı: Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, akıllı kentsel dönüşümün hızlandırılmasında yeni bir model olan Akıllı Şehir Projesi için Avrupa Komisyonu’ndan sağlanan 5 milyon Euro hibe kapsamında dört adet elektrikli otobüsü mart ayında teslim aldı. Projenin bir diğer özelliği de araçların yerli üretim olması. Avrupa standartlarındaki yerli üretim elektrikli otobüsler için yerli üretici Bozankaya’dan E-Karat modeli tercih edildi. Bu araçlarla yıllık ortalama 300 bin Euro enerji tasarrufu sağlanması öngörülüyor.
İETT: WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in Mart ayında İETT işbirliğinde başlattığı projenin ilk aşaması, sorunlu olduğu tespit edilen üç otobüs güzergahında yol güvenliği incelemesi yapmak olacak. İkinci aşamasında ise 200’ün üzerinde otobüs şoförüne güvenli sürüş teknikleri üzerine eğitim verilecek. İETT, 4E (ekonomi, ekoloji, enerji ve etkinlik) başlığıyla sürdürdüğü çalışmalarıyla, REC Türkiye’nin organize ettiği AB Çevre Ödülleri yarışmasında finalistler arasına adını yazdırmayı da başardı.
Akıllı Şehir İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, özellikle de İETT son yıllarda çeşitli hackathon’larda akıllı şehir uygulamaları geliştirilmesi için özel olarak verilerini açıyor. Mart ayındaki Sürdürülebilir Şehirler Konferansı’nda, dönemsel yapılan bu veri açma uygulamasının daimi olacağı ve özellikle akıllı şehir uygulamaları için yakın bir işbirliği sağlanacağı duyuruldu.
Malatya: Türkiye’de bir ilk olarak 24 metrelik troleybüs araçları Nisan 2015’te uygulamaya konuldu. Troleybüslerin yolcu ortalaması günlük olarak hafta içi ortalama 21 bin, hafta sonu ise 27 bine ulaşıyor. Elektrikle çalışan araçlar, lastik tekerlekli geleneksel otobüslere göre çok daha az karbon salımına neden oluyor.
Çankaya: Ankara’nın Çankaya Belediyesi, Başkanlar Sözleşmesi’ni (Covenant of Mayors) imzalarken ilçenin karbondioksit salımını 2020 yılına kadar %25 oranında düşürmeyi de taahhüt etti. İlçe belediyesi AB işbirliğiyle gerçekleştirdiği yağmur hasadı gibi adaptasyon uygulamalarıyla dikkat çekiyor.