Mimari

“Kentsel Dönüşüm Yeşil Binaları Hızlandıracak”

Yeşil binaların değerlemesini yapmak için uluslararası Breeam Sertifikası alarak Türkiye’de bir ilke imza atan TSKB Gayrimenkul Değerleme’nin Genel Müdürü Işıl Dinçer, “En büyük hedefimiz, kentsel dönüşümle birlikte yeşil binaların, yatırımcılar ve geliştiriciler için ön plana çıkması. Önümüzdeki beş yıl içinde çıkacağını da düşünüyoruz” diyor.

Uluslararası Değerleme Standartla­rı kuruluşunun (IVS) yeşil değerle­me kıstasları hakkında bize detaylı bilgi verebilir misiniz? TSKB Gay­rimenkul Değerleme’nin yeşil bina­larla ilgili nasıl bir çalışması var?
Yeşil binaların yeşil değerlemesini yapmak için uluslararası Breeam Sertifikası alarak Türkiye’de bir ilke imza atan TSKB Gayrimenkul Değerleme, özellikle ofis binaları ve alışveriş merkezleri için talep alıyor. Konut projelerinin farklılaş­mak için yeşil konseptine yönele­ceğini öngören TSKB Gayrimenkul Değerleme’nin en büyük hedefi ise kentsel dönüşümle birlikte yeşil bi­naların ön plana çıkması.

Yeşil binaları nasıl tanımlıyorsunuz?
Pazarda, daha iyi bir yer seçimi, ta­sarım, inşaat, işletme, bakım ve geri­dönüşüm yoluyla binanın yaşam dön­güsü sırasında insan sağlığı ve çevre üzerindeki bina etkilerini azaltan verimliliği artıran uygulamalar “Yeşil Binalar” olarak tanımlanıyor. Dünyada hızlı bir biçimde ‘Yeşil Bina’ (Sürdürülebilir Bina) kavra­mı yayılıyor. USGBC (United States Green Building Council) tarafından ‘Yeşil Bina’, alışılagelmiş binalara kıyasla sosyal, çevresel, ekonomik, sağlık ve verimlilik performansını artırmak için tasarlanan, inşa edilen ve işletilen binalar olarak görülü­yor. TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. olarak, pazarın ortaya koy­duğu tüm verileri raporlarımızda uluslararası değerleme standartları çerçevesinde (IVS) değerlendirip, Türkiye’de bir ilke imza atarak müşterilerimize “Yeşil Binaları”nın “Yeşil Değerleri”ni görme imkânı veriyoruz.

Peki, pazarda ne gibi avantajlara sahip bu binalar?
Yeşil Binalar, pazarda artan satış/ kira değeri, daha yüksek doluluk oranları, düşük işletme giderleri, daha yüksek net faaliyet geliri, daha düşük kapitalizasyon oranı ve verim­lilik artışları gibi özelliklere sahiptir.

BREEAM sertifikası aldığınızı bili­yoruz. Peki, yalnızca bu sertifika­ya sahip binaların mı değerlendir­mesini yapıyorsunuz? Sertifikasız veya LEED sertifikalı binalar için de bir değerlendirme yapmanız söz konusu mu?
BREEAM sertifikası alarak yeşil binaların değerlemesinde yetkin du­ruma geldik. Yeşil binalara teşvikler gündemde ve sektörün bu yönde gi­deceği çok açık. Dünya örnekleri de bu öngörüyü doğruluyor. Bu nokta­da yeşil binalar üretilirken projele­re nasıl bir katma değer sağladığı, yatırımcıların ne kadarlık bir mali­yete katlanması gerektiği ve gerek pazarlama gerekse fiyatlamada nasıl avantaja dönüşebileceği konuların­da danışmanlık vermek için bu yola çıktık. Bunun yanı sıra yeşil binala­ra ait bir değer tespiti birçok ülkede olsa da Türkiye’de yoktu. Uluslara­rası modelleri de inceleyerek Türki­ye modeline oturttuk. Bu anlamda da çalışmalarımızı yürütüyoruz.

BREEAM sertifikası almak, bizim kurum olarak yeşil bina olarak pro­jelendirilmiş ya da projelendirilecek binaların değerlemesini yapmamı­za olanak tanıyor. Binaların sahip olduğu ya da olacağı sertifikalar bizim değerleme yapmamız açısın­dan herhangi bir kıstas ya da kriter olmayacak.

Özellikle 2013 ve 2014’te yeşil binalarda büyük bir artış olacağı düşünülüyor. Sürekli gayrimenkul piyasasını izleyen bir kuruluş ola­rak gözlemleriniz nedir?
2005’te doğru konut projesi nasıl ya­tırıma dönüştürülür konusunda ver­diğimiz danışmanlık hizmetini yeşil binalara taşıdık. Yatırımcılara danış­manlık veriyoruz. En büyük hedefi­miz, kentsel dönüşümle birlikte yeşil binaların, yatırımcılar ve geliştiriciler için ön plana çıkması. Önümüzdeki beş yıl içinde çıkacağını da düşü­nüyoruz. Çünkü kentsel dönüşümü gerçekleştirirken çevreye duyarlı ya da yeşil binalar üretilmezse 5, 10 ve 15 yıllık mahalleler oluşturuyorsu­nuz. Halbuki yeşil binalarla 50 yıllık bir dönüşüme katkıda bulunuyorsu­nuz. Kentsel Dönüşüm Yasası’nda bunun da bir faktör olarak kabul edilmesini arzu ediyoruz.
Mevcut talepler, özellikle ofis binala­rının ve alışveriş merkezlerinin yeşil binaya dönüşümü şeklinde. Çünkü bu binalar, kiralanabilir mülkler ve kiralanırken kiracıya iki avantaj su­nuyor. Birincisi prestijli bir projede yer almış oluyorsunuz (ki artık bir­çok uluslararası yatırımcının aradığı en büyük özellik bu oluyor). İkincisi de sabit maliyetlerin azalması nede­niyle metrekare başına ödediğiniz gi­derler küçülüyor. Bu da yüzde 20’ye yakın bir maliyet azaltımı demek.
Konut projelerinde de bu trendin devam edeceğini düşünüyoruz. Var­yap Meridian, bunun en güzel ör­neği. Çevre duyarlılığı konseptiyle satışlarını yukarı çekti. Satış hızını en zor durumda bile yukarıya taşıdı. Konut projelerinin farklılaşmaya ih­tiyacı var. Yaşam tarzı satılıyor ama bu standartların günün şartlarına göre de şekillenmesi gerekiyor. Bu nedenle yeşil konseptinin önümüz­deki dönemde konut projelerinde de artacağını düşünüyoruz.

About Post Author