2035’ten önce faaliyetleri sona erebilecek kömür madenlerinde çalışan yaklaşık yarım milyon işçi, işsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya.
Kömür madencileri, kendi ülkelerinde kömürden çıkış politikası uygulansa da uygulanmasa da, planlanan maden kapanışları ve pazarın daha ucuz rüzgar ve güneş enerjisi üretimine kayması nedeniyle işten çıkarılma ihtimaliyle karşı karşıya. Global Energy Monitor tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, 2035 yılına kadar günde ortalama 100 işçi potansiyel işsizlikle karşı karşıya.
Küresel Kömür Madeni Takipçi’sinden (Global Coal Mine Tracker) elde edilen veriler, küresel kömür üretiminin kümülatif olarak %90’ından fazlasından sorumlu olan dünya çapında 4.300 aktif ve önerilen kömür madeni ve projesindeki istihdama türünün ilk örneği bir bakış sunuyor.
Potansiyel iş kayıplarını tahmin etmek için Küresel Kömür Madeni Takipçisi, bir işletmenin bildirilen “maden ömrünü”, yani kömür şirketlerinin mevcut kiralamalar, izinler, mevcut rezervler ve diğer ekonomik değerlendirmeler kapsamında sahada ne kadar süreyle kömür çıkarmayı planladıklarını kaydediyor.
Bu veri seti, dünyada faaliyet gösteren kömür madenlerinde doğrudan istihdam edilen yaklaşık 2,7 milyon kömür madencisini kapsıyor ve kömür endüstrisinin 2035 yılına kadar madencilik sektöründe günde ortalama 100 işçiyi etkileyecek şekilde yaklaşık yarım milyon işi kaybetmesinin beklendiğini ortaya koyarak, yaygın sosyal ve ekonomik çekişmeleri önlemek için harekete geçmenin aciliyetinin altını çiziyor.
Kömür madenciliği işleri, ekonomik faaliyetin çıpası oldukları ve yerel tüketici ve bilgi ekonomilerinde yardımcı işgücü ve istihdamı sürdürdükleri uzak kömür bölgelerinde çok büyük bir role sahip.
Bu işçilerin büyük çoğunluğu Asya’da (2,2 milyon iş) çalışıyor ve kömür madeni kapanışlarının en büyük yükünü Çin ve Hindistan’ın çekmesi bekleniyor. Çin, dünya üretiminin yarısını oluşturan kömürün %85’inden fazlasını üreten 1,5 milyondan fazla kömür madencisine sahip. Kuzeydeki Shanxi, Henan ve İç Moğolistan eyaletleri dünyadaki kömürün dörtte birinden fazlasını çıkarıyor ve küresel madencilik işgücünün %32’sini (yaklaşık 870.400 kişi) istihdam ediyor.
Dünyanın en büyük ikinci kömür üreticisi olan Hindistan, Çin’in Shanxi eyaletinin yaklaşık yarısı büyüklüğünde bir iş gücüne sahip. Ülkede faaliyet gösteren madenlerde resmi olarak yaklaşık 337.400 madenci istihdam ediliyor, ancak bazı araştırmalar yerel madencilik sektöründe her bir doğrudan çalışana karşılık dört “kayıt dışı” çalışan olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de de Benzer Durum
Devlete ait Coal India, 2050 yılına kadar 73 bin 800 doğrudan işçi ile dünyanın en fazla işten çıkarma potansiyeli olan kömür üreticisi konumunda. Çalışma, hükümetlerin kömür işçilerinin geçişlerine yönelik planlamalara dahil olma zorunluluğunun da altını çiziyor.
Elde edilen verilere göre, Türkiye’de yaklaşık 2000 işçi 2050 yılına kadar işsizlikle karşı karşıya kalacak, ancak yaklaşık 12 bin maden işçisi de, maden ömrü bilinmeyen madenlerde çalıştığı için bu sayının daha da artabileceği belirtiliyor.
Kömür endüstrisinin kendisi de sektörün öngörülemez geleceğinin sorumluluğunu taşıyor. GEM, önümüzdeki on yıllarda kapanması beklenen madenlerin çoğunun, bu operasyonların ömrünü uzatmak veya kömür sonrası ekonomiye geçişi yönetmek için herhangi bir planlama yapılmadığını tespit etti.
Küresel Kömür Madeni Takipçisi Proje Yöneticisi Dorothy Mei, “Kömür madenlerinin kapanması kaçınılmaz, ancak işçiler için ekonomik zorluklar ve sosyal çekişmeler kaçınılmaz değil. İspanya’da olduğu gibi, karbonsuzlaştırmanın devam eden etkilerini düzenli olarak gözden geçiren uygulanabilir geçiş planlaması yapılıyor. Hükümetler kendi adil enerji geçiş stratejilerini planlarken bu ülkenin başarısından ilham almalıdır” dedi.
Kömür Programı Direktörü Ryan Driskell Tate ise, “Adil geçişin sadece lafta kalmamasını istiyorsak çalışanları gündemin ilk sırasına koymalıyız. Teknolojiler ve piyasalar enerji dönüşümüne hazırlanırken, kömür madencilerinin ve toplumlarının benzersiz endişeleri konusunda proaktif olmalıyız” dedi.