Güven, samimiyet ve şefkat ortamında derin ve yürekten bir iletişim ve bağ kurmayı deneyimlememizi sağlayan Çember pratiği, ailemizle, yakınlarımızla, dostlarımızla, iş arkadaşlarımızla ve işbirliği yaptığımız insanlarla paylaşabileceğimiz güzel bir armağan. Kolaylaştırıcı Filiz Telek, deneyimlerini paylaşıyor.
WoC (Way of Council) iş ve toplumsal hayatlarımızı nasıl değiştirir?
Çember’in insanın yaşam algısını değiştirdiği, yaşama yaklaşımını ve katılımını derinden dönüştürdüğü bir gerçek. Tabii bu, iş yaşamına ve toplumsal sorunlara yaklaşımımızı da değiştirir. Benim gözlemim, bu pratiğin kişide öncelikle kendini, diğerini ve yaşamı derinden dinleme -ki bu yargılardan, doğru-yanlış ikileminden sıyrılmayı; “olana” şahitlik etme pratiğinin ve becerisinin geliştirilmesini gerektirir. İnsanlık kültürünün büyük bir dönüşümde olduğu bir devirde bu çok önemli, hatta hayati bir beceri ve hizmet. Diğer önemli bir katkısı, bu kadim pratiğin kişinin kendi yaşamı, ihtiyaçları, seçimleri ve seçimlerinin sonuçları ile mümkün olduğunu bildiği daha güzel bir dünya için sorumluluk almasını desteklemesi.
Bu yaklaşımı kendimiz ve gruplarımız için nasıl kullanabiliriz?
Bu pratiği ve ritüeli yaşamımızın her alanında, her türlü bağlamda kullanmak mümkün. Güven, samimiyet ve şefkat ortamında derin ve yürekten bir iletişim ve bağ kurmayı deneyimlememizi sağlayan Çember pratiği, ailemizle, yakınlarımızla, dostlarımızla, iş arkadaşlarımızla ve işbirliği yaptığımız insanlarla paylaşabileceğimiz güzel bir armağan. ABD ve Avrupa’da okullarda, şirketlerde ve hapishanelerde de kullanılıyor.
Tüm bu dünya size ne ifade ediyor? Türkiye’de kimler bu yaklaşımla ilgileniyor?
Benim için Çember, yuvaya döndüğüm, aidiyet hissettiğim ve kendim olabildiğim güvenli bir alan. Topluluk deneyimine en yakın deneyimim Çember’de paylaşmak. 2013’ten beri, yani Gezi süreci sonrasında başladığımız WoC eğitimleri sonucu, son altı senede 130’a yakın kişi giriş eğitimini ve farklı derinleşme eğitimlerini aldı. Ayrıca benim kadınlarla yaptığım çemberlerde de 200’e yakın kadın Çember pratiğini deneyimledi. Yaşama sanatında ve iletişim becerilerinde derinleşmek, daha anlamlı ve bütüncül bir yaşamın özlemini duyan, her türlü altyapıdan ve sektörden insan Çember pratiğiyle ilgileniyor.
Ortak Bilincin Sesi
Konsey veya Çember olarak adlandırılabilecek yaklaşım, Kuzey Amerika’nın kabile hayatından feyz alınarak geliştirilmiş. Pek çok farklı kültürde şahit olduğumuz bu pratikte katılımcıların eşitliği, eşit söz hakkı, etki ve derin dinleme gibi rehberlikler olmakla beraber her grup kendi anlaşmalarını da ekleyerek yola devam ediyor. Çember girişinde ve çıkışında açılış ve kapanış anları gözetilerek, mekana da saygı gösteriliyor.
Konsey/Çember pratiğinde işbirliğine yönelik, şefkat temelli, dahil etme niyetiyle iletişim kuruluyor. Özellikle grup dinamiklerinde etkili olduğundan derin dinleme, odaklanma, özgün ifade biçimlerini destekleyici bu yaklaşımda, katılımcılar kendi yargılarıyla değil, sadece aktarılan ifadeyi dinlemeye gayret gösteriyorlar. Böylece anlatımdaki hikaye, ortak bilincin sesi olarak ortaya çıkıyor. Konsey çalışmaları, güven ve birlikteliğe ihtiyaç duyulan alanlar yaratmak için özellikle kullanılıyor. Paylaşımlarla sağlıklı bir topluluk ve güvenli bir alan yaratılmasına dair inanç ve aksiyonlar artıyor.