Küçük Köy, Büyük Hedef

Adı Tokyo, Sydney, Londra, Barcelona ile birlikte anılan bir köy var Ege’de: Kadıovacık! İzmir’in Urla ilçesine bağlı bu küçük köy, CDP (Carbon Disclosure Project) Cities’e gönüllü raporlama yaparak, Küresel İklim Değişikliğiyle mücadelede belki hacmen küçük ama 220 nüfuslu bir yerleşim için büyük bir adım atmış bulunuyor.

Yazı: Gözde GÜNDÜZALP ERTEKİN, Mimar, IDA Rehberlik Tasarım

Kadıovacık, İzmir’e 60 km uzaklıkta, Urla ilçesine bağlı, Karaburun Yarımadası’nda 220 nüfuslu bir dağ köyü. En yakın tatil beldesine 10 kilometre uzaklıkta. Yaşayanı çok değil belki ama gelen geçeni çok.
Köyün gençleri büyük şehirlerde iş güç peşinde. Yerlilerinin geçim kaynağı zeytincilik ve küçükbaş hayvancılık. Özellikle zeytinyağı bir hayli ünlü Köy’ün. Sulu tarım yapamamalarının nedeni, diğer yarımada köylerinde de olduğu gibi yeraltı suyu kaynaklarının çok az olması. Birkaç kuyu ve sarnıç dışında seçenekleri yok. Ancak kendilerine yetecek kadar sebze-meyve yetiştirebiliyorlar; oysa toprakları oldukça verimli.
Nazif Çakıroğlu 2008 yılından beri köyün muhtarlığını yapıyor. Doğma büyüme Kadıovacıklı. 3 kızı var; okuyor kızları. Köy yönetimine geldiğinden beri köyü için neler yapabileceğini düşünüyor, araştırıyor, eşe dosta danışıyor. Köyde nüfus azlığından dolayı atıl duran 50 kadar haneden iyi durumda olanları onarıp ev pansiyonculuğu yapmak istiyorlar; kaynak bulmak için de İzmir Kalkınma Ajansı’na proje hazırlamaya niyetleniyorlar, ancak yetiştiremiyorlar projeyi. Karbon salımı azaltma ile bir ilgisi yok belki ama var olan konutları tekrar kullanıma kazandırma düşüncesi, özünde çok güzel bir sürdürülebilirlik örneği.
Derken yolları Urla Rotary Kulübü’nden Necdet Büyükbay ile kesişiyor. Necdet Bey İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda TAV’ın teknik müdürü. Zaten bildiği ve sevdiği bir yer olan Kadıovacık halkının arayışlarına kulak veriyor ve Rotary olarak çalışmaları başlatıyor.  Urla Rotary kulübünden Erhan Gökdağ, Rotary 2440. Bölge Federasyonu 2011 Guvernörü Ahmet Gürmeriç ve bu yılki Güvernör Güneş Ertaş da projeye ciddi anlamda katkı sağlıyorlar.
Öncelikle İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden hocalar gelip evleri inceliyorlar. İki ev onarım için seçiliyor ve projelendirme aşaması başlıyor. Ayrıca köylülere ekolojik tarım konusunda bilgiler veriliyor. İşte bu sırada Necdet Bey, kurum olarak iletişimde bulunduğu CDP’ye soruyor; bir köy CDP Cities’in davetini kabul edip projeye dahil olabilir mi diye. CDP Cities olumlu yanıt veriyor. Bunun üzerine Necdet Bey ve arkadaşları köylülere projeden, küresel İklim Değişikliğinden, sebeplerinden, alınabilecek önlemlerden bahsediyorlar. Köylüler, zaten var olan sürdürülebilir yaşama yatkınlıklarıyla, projeyi ilgiyle karşılıyorlar; raporlamaya, karbon ayak izlerini hesaplamaya ve asıl önemlisi, zamanla azaltmaya gönüllü oluyorlar.
Böylece hummalı bir çalışma başlıyor köyde; mühendisler gelip gidiyor, eğitimler düzenleniyor, veriler alınıyor, hesaplanıyor. Her çalışmada biraz daha yükseliyor köylünün bilinci. Ve sonunda bu yılki karbon ayak izleri belirleniyor: 714 ton.

Bundan Sonra Ne Olacak?
Necdet Bey Rotary International aracılığıyla Hindistan’da ilk projelerini finanse edecek bir partner bulduklarını söylüyor. Köyün çalışmakta olan bir kuyusunun enerjisini, montajını yapacakları güneş pillerinden karşılayacaklar. Önümüzdeki yıl tamamlanacak bu projeyi bir sonraki yıl köy meydanı aydınlatmalarının güneş enerjisinden sağlanması izleyecek. Daha sonra rüzgar gülleri ile elektrik üretimi de sırada. Böylelikle köyün karbon salımını sıfırlama asıl hedef…

Nereden Nereye?
Nazif Çakıroğlu’nun ‘köyüm için ne yapabilirim?’ düşüncesi sürdürülebilir bir dünya için atılan kutsal adımlara dönüşmüş durumda. Bu yola girmiş olmaktan çok mutlular ve bir o kadar da gururlular. Diğer köylere, ilgi duyan herkese deneyimlerini aktararak bu bilinci yaymak konusunda da gönüllüler.
Görünen o ki, bu yola baş koyduktan sonra Kadıovacık, istemese de Türkiye’den ve dünyadan pek çok meraklının ilgi odağı olacak.

Önerilen makaleler