#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Kum ve Toz Fırtınalarıyla Nasıl Mücadele Edeceğiz?

İklim değişikliğiyle birlikte kum ve toz fırtınalarının sıklığı ve yoğunluğu artarken küresel endişeler de arttı. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) önemli başlıklarının başarılmasına da engel olan fırtınaları gündemine alan Birleşmiş Milletler, kum ve toz fırtınalarının etkilerini yönetmek ve hafifletmek için küresel ve bölgesel işbirliğini artırmak amacıyla geçen yıl 12 Temmuz’u “Uluslararası Kum ve Toz Fırtınalarıyla Mücadele Günü” ilan etti.

Gezegenimizde rüzgarlar güçlü olduğu zaman, çıplak ve kuru topraklardan büyük miktarlarda kum ve toz atmosfere taşınıyor. Mineral toz partikülleri rüzgarla taşınarak yüzlerce hatta binlerce kilometre uzaklıktaki bölgeleri etkisi altına alıyor. Bu partiküller aynı zamanda iklimi, hava durumunu, atmosfer kimyasını ve ekosistemleri de etkiliyor. Bununla birlikte geçen birkaç on yıl içinde dünya genelindeki kum ve toz fırtınası sayısı ve yoğunluğu artış gösteriyor.

Kum ve toz fırtınaları; ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla sürdürülebilir kalkınma yolunda karşı karşıya kalınan büyük ve yaygın bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Kum ve toz fırtınaları, dünyanın doğal biyokimyasal döngülerinin önemli bir unsuru olmasına karşın iklim değişikliğinin yanı sıra arazi yönetiminde ve su kullanımında sürdürülebilir yöntemlerin uygulanmaması gibi insan kaynaklı etkenler nedeniyle sıklığını ve şiddetini artırıyor.

Toz Emisyonunun 4’te 1’i İnsan Kaynaklı

Fırtınalar genellikle kuru ve çöl bölgelerinde meydana gelmekle birlikte uzak mesafelerdeki bölgeleri de etkileyebiliyor. Kum ve toz fırtınalarının taşıdığı toz parçacıkları deniz ekosistemlerine besin sağlayabiliyor. Ancak bir yandan da mercanların ölümüne ve kasırga oluşumuna da etkide bulunabiliyor.

Bu fırtınalar çölleşmeye, toprak bozulumuna, ormansızlaşmaya, biyoçeşitlilik kaybına neden olarak gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Dünyanın hemen hemen tüm bölgelerinde görülen kum ve toz fırtınaları ayrıca, açlığı sona erdirme, sağlık, su ve sanitasyon, ekonomik büyüme, şehirler, iklim eylemi, biyoçeşitlilik, ormanlar ve çölleşme başlıklı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın başarılmasının önünde de büyük bir engel oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’ne (UNCCD) göre küresel toz emisyonunun %25’i insan faaliyetleriyle ilişkili. İnsan faaliyetleri arasında ise tarım en önemli faktör. Kum ve toz fırtınaları ayrıca tarıma doğrudan birçok olumsuz etki yaparken ürün, ağaç ve hayvan kayıplarına veya üretimlerinde önemli düşüşlere de neden oluyor.

Yılda 2 milyon Ton Kum ve Toz Atmosfere Karışıyor

Kum ve toz fırtınalarının artan olumsuz etkileri ve artan küresel endişeler nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 2023 Haziran ayında, Sahra tozunun Akdeniz’e ve Atlantik üzerinden Karayiplere doğru bir başka büyük dolaşımına denk gelen 12 Temmuz’u “Uluslararası Kum ve Toz Fırtınalarıyla Mücadele Günü” olarak belirleyen kararı kabul etti.

Milyonlarca insanın yaşamını etkileyen bu tür fırtınalara “unutulan aşırı hava olayı” tanımını yapan BM, böylelikle kum ve toz fırtınalarının etkilerini yönetmek ve hafifletmek için küresel ve bölgesel işbirliğini artırmayı amaçlıyor. Gün kapsamında ayrıca insan kaynaklı iklim değişikliği, çölleşme, toprak bozulumu ve kuraklık gibi nedenlerle büyük ölçüde ortaya çıkan bu çevresel krize karşı alınacak önlemlerin aciliyeti vurgulanıyor.

Yılda yaklaşık 2 milyon ton kum ve toz atmosfere karışırken bu miktarın 350 adet Büyük Giza Piramidi’nin ağırlığına eşit olduğu öngörülüyor. Atmosferik tozun biriktiği bölgelerde ise özellikle yerel sanayinin yarattığı kirlilikle beraber insan sağlığını olumsuz etkileyerek, solunum hastalıklarına neden olabiliyor. Düşük görüş mesafesi ve toz kaynaklı mekanik arızalar iletişim, enerji üretimi, taşımacılık ve tedarik zincirlerini de kesintiye uğratabiliyor.

Tarım, kum ve toz fırtınalarının ana sebeplerinden biri olmasının yanı sıra aynı fırtınaların etkilerini hafifletmek için “iyi tarım uygulamaları” sorunun çözümünün önemli bir parçasını oluşturuyor. Sürdürülebilir arazi ve su yönetimi, entegre arazi kullanım planlaması ve ağaçlandırma da fırtınaların kaynaklarını ve etkilerini azaltmak konusunda katkı sağlıyor. Dünya Tarım ve Gıda Örgütü’ne (FAO) göre, yağış seviyelerindeki değişiklikler ile birlikte iklim değişikliği, kum ve toz fırtınalarının tehlike düzeylerini değiştirerek aralarındaki ilişkili riskleri de artırıyor.