Dünya nüfusunun artışına paralel olarak başta plastik ve pil olmak üzere atık miktarında çok büyük bir artış gözlenmekle birlikte Birleşmiş Milletler’in Küresel Atık Yönetimi Görünümü 2024 raporuna göre, köklü bir değişimin gerçekleşmemesi durumunda, atık yönetiminde toplam maliyetlerin 2050 yılına kadar iki katına çıkacağı öngörülüyor. Öte yandan atıkların geridönüşümü ve yeniden kullanımının sağlanmasına yönelik inovasyonlarda yaşanan gelişmeler ise umut verici.
Birleşmiş Milletler’in (BM) Küresel Atık Yönetimi Görünümü 2024 raporuna göre, köklü bir değişimin gerçekleşmemesi durumunda, atık yönetiminde toplam maliyetlerin 2050 yılına kadar iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bu yüzden yeniden kullanım ve geridönüşüm için inovasyonlar giderek daha da önem kazanıyor.
İnovatif Yeni Bir Yöntem: Biyolösleme
Geleneksel geridönüşüm yöntemlerinin yanı sıra özellikle lityum, kobalt, demir ve manganez gibi değerli metallerin yeniden kullanıldığı inovatif pil geridönüşüm yöntemleri hayata geçirilmeye başlandı. Mikroorganizmaların veya enzimlerin kullanılarak, organik atıkların veya kirleticilerin, daha basit ve genellikle zararsız maddelere dönüştürülmesi işlemi anlamına gelen biyolösleme bu yöntemler arasında yer alıyor. Bu yeni yaklaşımlar yalnızca tehlikeli kimyasalların çevreye karışmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda birçok popüler teknolojide kullanılan değerli ve çoğu zaman kıt olan elementleri de geri kazandırmaya yarıyor.
Atıkların Enerjiye Dönüşümü
Hidrotermal karbonizasyon gibi biyokütle dönüşüm inovasyonları da, atıkların enerjiye dönüştürülmesinde kullanılıyor. Bu yöntemle ıslak biyokütle, organik atıklar ve tarım atıkları, elektrik üretimi ve toprak iyileştirmede kullanılan karbon zengini bir malzeme olan hidrokarçaya ve toprak iyileştirme amacıyla kullanılan bir malzeme olan biyokarbona dönüştürülebiliyor.
Plastik Yiyen Bakteriler
Tüm bunların yanı sıra plastik yiyen bakteriler, plastik geridönüşümünde devrim niteliğinde bir inovasyon olarak nitelendiriliyor. Bilim insanları, “kendini sindiren plastik” geliştirdiklerini açıkladılar. Bu sporlar, plastik kullanım ömrü boyunca hareketsiz kalırken, komposttaki besin maddelerine maruz kaldığında hayata geçerek ürünü sindirmeye başlıyor. Bilindiği üzere poliüretan, telefon kılıflarından spor ayakkabılara kadar hemen her eşyada kullanılıyor. Ancak bir yandan da geri dönüştürülmesi bir hayli zor olan bu madde, genellikle çöpe gidiyor. inovasyonun ölçeklendirilebilir hale gelmesi durumunda, dünyanın halihazırdaki plastik bağımlılığına karşı mücadelede önemli bir rol oynayabileceği düşünülüyor.