Ormanlar, yılda 7,6 milyar ton karbondioksit eş değeri emisyonu absorbe edebiliyor. Öte yandan dünyada, 2001-2021 döneminde 318 milyon hektar ormanlık alanın yangınlar dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle yok olduğu biliniyor. Son yıllarda yangınlar nedeniyle yok olan orman alanlarının arttığını belirten WWF Çevre ve Afet Yönetimi Kıdemli Direktörü Anita van Breda, küresel ısınma ve orman yangınları ilişkisini “kısır döngü” olarak tanımladı.
Küresel ısınma nedeniyle orman yangını sezonu dünyanın neredeyse her bölgesinde artık daha erken başlıyor ve daha uzun sürüyor. Dünyadaki ormanların izlenmesini sağlayan platform Global Forest Watch verilerine göre, dünyada 2001-2021 döneminde 318 milyon hektar ormanlık alan, yangınlar dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle yok oldu.
AA’nın haberine göre, orman yangınları bu kaybın üçte birine (119 milyon hektar) yol açtı. En yüksek orman kaybının yaşandığı yıl ise 9,6 milyon hektar alanla 2016 oldu. 2021’de 9,3 milyon hektar orman alanı yangınlar nedeniyle kaybedildi. 2021’deki orman kaybının %37’si yangınlar nedeniyle yaşandı.
Türkiye’nin yüzölçümünün 78 milyon hektar olduğu düşünüldüğünde, 2001-2021 döneminde kaybedilen toplam ormanlık alanın Türkiye’nin yaklaşık dört katı, yangınlar nedeniyle yok olan ormanların ise Türkiye’nin yaklaşık iki katı büyüklüğünde olduğu görülüyor.
Rusya, Kanada ve ABD Orman Kayıplarında Başı Çekiyor
Rusya, 2001-2021 döneminde yılda ortalama 2,51 milyon hektarla yangınlar sonucu en fazla orman kaybının görüldüğü ülke oldu. Rusya’yı, yılda ortalama 1,27 milyon hektarla Kanada, 530 bin hektarla ABD, 453 bin hektarla Brezilya ve 298 bin hektarla Avustralya izledi.
Türkiye’de 2001-2021 dönemindeki 537 bin hektarlık orman alanı kaybının 87,7 bin hektarlık kısmı yangınlar nedeniyle yaşandı. Yangınların yol açtığı en fazla orman kaybı ise 27 bin hektar alanla 2021’de görüldü. 2021’deki toplam kaybın %34’ü yangınlardan kaynaklandı. Global Forest Watch verilerine göre, Türkiye’de orman yangını sezonu, genellikle haziran ortasında başlıyor ve 19 hafta sürüyor.
Yangınların Artış Nedeni Küresel Isınma
Orman yangınlarında son yıllarda görülen hızlı artışın en temel nedeni olan küresel ısınma, yangınların Arktik, Kanada ve Rusya gibi alışılmışın dışında bölgelerde yaşanmasına yol açıyor.
ABD’nin güneybatısı veya Akdeniz gibi bölgelerde yangınların yoğun yaşandığı yaz dönemi orman yangını sezonuolarak nitelendirilmekle birlikte küresel ısınma nedeniyle orman yangını sezonu artık dünyanın neredeyse her bölgesinde daha erken başlıyor ve daha uzun sürüyor. Birleşmiş Milletler (BM), orman yangınlarının sıklığının gelecek dönemde % 50 artacağı uyarısında bulunuyor.
“Orman Yangını Sezonu Erken Başlıyor”
2001-2021 döneminde yangınlar nedeniyle yok olan orman alanlarının iki kat arttığını belirten WWF Çevre ve Afet Yönetimi Kıdemli Direktörü Anita van Breda, küresel ısınma ve orman yangınları ilişkisini kısır döngü olarak tanımladı. “Ormanlar aynı anda birçok stres kaynağıyla baş etmek durumunda” diye konuşan van Breda, “Sıcaklıklar arttıkça toprak daha kuru hale geliyor. Ağaçlar, yangın riski veya tehlikesine karşı daha hassas oluyor; daha şiddetli ve hızlı yanıyor. Yangının zararı toprağa da etki ediyor ve sonrasında toprak, daha önce orada olan bitki örtüsünü yeniden üretemez ve büyütemez hale geliyor” dedi.
Küresel ısınma nedeniyle orman yangınlarına alışık olmayan bölgelerde bu olayların sıklaştığını ifade eden van Breda, Arktik bölgesi veya Kanada’nın bu durumun en belirgin örneklerinden olduğunu belirtti. van Breda şunları söyledi: “Birçok bölgede orman yangınlarının sıklığı artıyor, orman yangını sezonu erken başlıyor, uzun sürüyor ve ormanlar daha şiddetli yanıyor. Kanada’da şu anda çok erken şekilde yangın sezonunun başladığını ve büyük çaplı yangın yaşandığını görüyoruz.”
“Ulusal ve Küresel Boyutta Adımlar Hızlandırılmalı”
van Breda, giderek yaygınlaşan yangınlarda risklerin tamamen önlenemese de azaltılabileceğini, farkındalığı artırmanın ve buna göre politikalar belirlemenin yangınlara karşı en önemli önlemlerden biri olduğunu dile getirdi. Özellikle küresel ısınmaya yol açan karbon emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı adaptasyonun güçlendirilmesi için bireysel, ulusal ve küresel boyutta adımların hızlandırılması gerektiğini vurgulayan van Breda, “İnsanlar olarak iklim değişikliğinin artan etkilerine karşı adapte olma kabiliyetimizi geliştirmeliyiz. Çünkü zamanımız giderek azalıyor. İklim değişikliği kaynaklı riskleri azaltmak için farkındalığımızı artırmanın, yaratıcı ve stratejik hareket etmemizin zamanı çoktan geldi” diye konuştu.