#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Küreselleşen Dünyanın Sağlık Sistemleri

Ekosistem kavramını basitçe, binlerce yıldır evrimleşen canlılığın kendi içindeki uyumu olarak özetlemek mümkün. Gelişen sanayi ve teknolojiler ise bu kurulu ekolojik düzene yeni payeler ekleyerek kimi olumlu kimi olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Gittikçe “hırpalanan” bir gezegenin kendisine yönelik saldırılara bir tür tepki vermesi olarak da değerlendirilen salgınlar, ülke sınırlarını aşarak uluslararası krizlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Nihat NUYAN

İklim değişikliğiyle beraber dünya genelinde endişe yaratan unsurlardan bir diğeri de salgınlar. Fosil yakıtlara bağlı sıcaklık artışı ve buna karşılık olarak buzullarda çözülmelerin meydana gelmesi; yağmur ormanlarının en ıssız noktalarına dahi ulaşılarak ağaçların kesilmesi, insan biyolojisinin binlerce yıldır yabancısı olduğu yeni virüs ve bakteri türleriyle temasını artırıyor.

Gelişen ulaşım ve nakliye ağları da insan canlılığına tehdit oluşturabilecek virallerin yayılma sahasını hızlıca genişletiyor. Covid-19 salgınının ardından günümüzde tartışılmakta olan M Çiçeği ve SARS gibi salgınlar; global bir dünyada yeni bir sorunu işaret ediyor: Sağlık sistemleri…

Ekosistem kavramını basitçe, binlerce yıldır evrimleşen canlılığın kendi içindeki uyumu olarak özetlemek mümkün. Gelişen sanayi ve teknolojiler ise bu kurulu ekolojik düzene yeni payeler ekleyerek kimi olumlu kimi olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Gittikçe “hırpalanan” bir gezegenin kendisine yönelik saldırılara bir tür tepki vermesi olarak da değerlendirilen salgınlar, ülke sınırlarını aşarak uluslararası krizlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Salgınlarla baş etme yöntemleri üzerine düşündüğümüz bu dosyada, yaşadığımız coğrafyada ve dünyada sağlık sistemlerinin yeni salgınlar karşısındaki durumunu ve yaşlanan nüfus ile birlikte ortaya çıkan yeni bakım ve tedavi ihtiyaçlarını tartışmaya açmak istedik. Türkiye’de Hıfzıssıhha Enstitüsü ve yürütülen aşı çalışmalarının durdurulmasına değinerek; sağlık ihtiyaçlarına yönelik yatırımların yetersizliği sonucuna ulaştık.

Son olarak, bütün bir yeryüzünü ve insanlığı ilgilendiren salgın gibi konularda tedavi ve geliştirilen aşıların bir meta olarak patentlenerek satılmasının; yoksullaştırılmış toplumların halihazırda tedavisi bulunan hastalıklardan kaynaklı ölümlerle sınanmasının evrensel bir birlikte yaşama pratiğine uygun olmadığını ifade etmek gerekiyor.

Bu yazı, ekoIQ’nun 114. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.

Nihat Nuyan

#ekoIQ Editörü | Politik Kamera