Kent

Kuzey Ormanları Alarm Veriyor

Kuzey Ormanları Araştırma Derneği, 2021’in ilk üç aylık Kuzey Ormanları İzleme Raporu Çalışması’nı yayımladı.

Kuzey Ormanları Araştırma Derneği, Kuzey Ormanları (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce illerinin içinde ve Bursa, Balıkesir ile Çanakkale illerinin kuzeyinde yer alan ormanlar) coğrafyasında, flora ve faunasında, yaban hayatında, içinde ve çevresinde yer alan insan yerleşmelerinde, ekosistemi tehdit ve tahrip eden insan faaliyetlerini izleyerek ve raporlayarak Kuzey Ormanları’nı günlük olarak izleme çalışmasını gerçekleştirmek amacıyla hayata geçirdiği “İzleme Raporu Çalışması”nın 2021 birinci üç aylık raporunu yayımladı.

Ocak-Şubat-Mart dönemini kapsayan Kuzey Ormanları Üç Aylık İzleme Raporunda,  toplam 331 adet yapılan izleme sonucunda 230 ayrı tehdit, tahrip ve savunma kaydedildiği duyuruldu. Kaydedilen izlemelere bölgesel olarak bakıldığında 1. Bölgede (Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Kuzey Çanakkale) 74 adet, 2. Bölgede (İstanbul) 101 adet, 3. Bölgede (Sakarya, Kocaeli, Düzce) 72 adet ve 4. Bölgede (Yalova, Kuzey Balıkesir, Kuzey Bursa) 13 adet tehdit, tahrip ve savunma başlığı tespit edildiği ifade ediliyor.

Rapordan öne çıkan satırbaşları ise şu şekilde:

  • Kuzey Ormanları kış ortasında kuraklık yaşadı ve inşaat, enerji, maden gibi projelerle tahrip edilmeye devam edildi.

Raporda, Kuzey Ormanlarının beslediği 80’nin üzerinde göl, gölet ve barajın, bölgede yaşayan on milyonlarca insan ve sayısız canlının yegane su kaynağı olduğu ifade ediliyor. İzleme döneminin kış aylarında yapılmasına rağmen en çok öne çıkan konunun kuraklık olduğunun altı çiziliyor.

Kuzey Ormanları göl ve barajlarının hemen hepsinde ciddi seviyelerde su kaybına uğradığı, bir kısmı kurumaya yüz tuttuğu ortaya konurken uzmanların bu durumun su havzaları üzerindeki inşaat baskısı, bölgedeki sanayi ve nüfus yığılması ile iklim krizinden kaynaklandığını söyledikleri ifade ediliyor.

  • İstanbul; mega rant projeleri ve taş ocaklarıyla yoğun tehdit ve tahrip altında olması sebebiyle en çok izleme yapılan bölge oldu.

Raporda, Kuzey Ormanları’nın İstanbul sınırları içinde kalan alanlarını önemli ölçüde tahrip etmiş olan 3. Köprü, Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Havalimanı projelerinin, Kuzey Ormanları’nın özellikle parçalanmış mevkileri üzerindeki inşaat/yapılaşma baskısını giderek arttırdığı belirtiliyor. Özellikle Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz, Şile ve Çekmeköy gibi kuzey ilçelerinde bir çok yeni inşaat projesiyle orman işgalleri izlendiği ortaya konuyor. Ayrıca bu projelere inşaat malzemesi sağlamak için orman içine açılan dev taş ocaklarının da büyütülmeye devam edildiği gözlendiği ve bu taş ocaklarının İstanbul Kuzey Ormanları’nın Sultangazi, Maslak, Şile ve Ömerli mevkilerini hızla yok ettiği belirtiliyor.

  • Kanal İstanbul, bölge coğrafyası üzerindeki ölümcül tehdidini  devam ettiriyor.

Ocak-Şubat-Mart 2021 aylarını kapsayan izleme faaliyeti boyunca sadece İstanbul’a değil tüm Kuzey Ormanları coğrafyasıyla, Karadeniz ve Marmara Denizi ekosistemlerine zarar verecek olan Kanal İstanbul projesinin hazırlıklarına devam edildiğinin gözlemlendiği belirtilirken özellikle İstanbul’un Avrupa yakasındaki son su, tarım ve orman alanlarının bulunduğu arazilerin hızla el değiştirdiği kaydedildiği vurgulanıyor.

  • Istranca Ormanları maden ve RES projelerinin, Trakya ise sanayi faaliyetlerinin işgal ve tahribi altında.

İstanbul’dan sonra en yüksek oranda tehdit ve tahrip altında bulunan bölgenin Trakya olduğu ve bölgenin, Istrancalarda hızla yayılan maden ve RES projelerinin yanı sıra tüm bölgeyi etkisi altına alan sanayi kirliliğinin de tahribi altında olduğu belirtiliyor. Dünyadaki en eşsiz körfezlerden biri olan Saros Körfezi ve çevresindeki ormanlık alanların, FSRU Doğalgaz limanı ve boru hattı projesiyle hızla tahrip edildiği gözlemlenirken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, ikinci nükleer güç santrali için Trakya’nın daha öne çıktığını açıklaması bölgedeki tahribiyatın hızlı bir şekilde artmasına sebep olacağı belirtiliyor.

  • Avcılık faaliyetleri, Kuzey Ormanları’nda ve denizlerde yaban hayatını yok etmeye devam ediyor.

Mart ayında sona eren av sezonu boyunca Kuzey Ormanları’nın tüm bölgeleri yoğun bir avcı baskısı altında kaldığı ve tahrip projelerinin görece uzak kaldığı orman içlerinde yaşamaya çalışan az sayıda yaban hayvanının da avcı ateşinde can verdiği gözlendiği ifade edildi. Nesli tükenme tehdidi altındaki kuş türlerinden, sayısı parmakla sayılabilecek kadar azalmış memeli türlerine kadar pek çok yaban hayvanı av hedefi olduğu belirtildi.

Ayrıca Kuzey Ormanları’nın iç içe olduğu Karadeniz ve Marmara Denizi ile Boğaziçi’nde yoğunlaşan endüstriyel balıkçılık faaliyetleri birçok balık türünün popülasyonunda tükenişe yol açmış, onlarca yunus ve deniz kaplumbağası yine bu ağlarda boğularak can verdiği dile getirildi.

  • Yangınlar 15 hektarlık orman alanını tahrip etti.
Düzce’de ormanlık alanda başlayan yangın kontrol altına alındı. 10 dönümlük arazi kül oldu. Foto: DHA

Bu 3 aylık periyotta resmi kaynaklar tarafından açıklanan bilgilere göre yangın çıkan 10 noktada,  15 hektarlık bir orman alanı tahrip edildiği söylenirken bu yangınların 2 tanesinin Ocak ayında Düzce ve Sakarya’da, 8 tanesinin Şubat ayında İznik, Düzce, Sakarya, Yedigöller, Beykoz’da çıktığı bildirildi.

  • Kuzey Ormanları’nda yaşayanlar, çevreye zarar veren ve yaşam alanlarını tehdit eden projelere karşı örgütleniyor.

Rapor kapsamında yapılan izlemelerde çevreye zarar veren ve yaşam alanlarını tehdit eden projelere karşı Kuzey Ormanları yerleşmelerinde yaşayanların örgütlü bir şekilde bir araya gelip, bu projeleri neden istemediklerini ifade ettikleri belirtiliyor. Ekolojik tahribatın yarattığı sonuçlarının etkilerinin her geçen gün arttığı ve bu duruma karşı da Kuzey Ormanları sakinlerinin mücadele etmek için örgütlendikleri görüldüğü belirtiliyor.

  • Çevre haberleri en çok ulusal medyadan izlenebiliyor.

2021 yılının Ocak-Şubat-Mart ayları içerisinde yapılan izlemelerin kaynaklarına bakıldığında Kuzey Ormanlarına dair yapılan haberlerin  %45 oranında en çok ulusal medyada, bunu takiben %27 oranında yerel medyada ve %26 oranında ise haber ajanslarında yer bulduğu görüldüğü ifade ediliyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

About Post Author