#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
letshani ndlovu g4e uyum icin son gun 31 aralik 2015

Letshani Ndlovu: "G4’e uyum için son gün 31 Aralık 2015"

GRI Ağ (Network) İlişkileri Koordinatörü olan Letshani Ndlovu, 17 ve 18 Eylül 2013’te Swiss Otel’de gerçekleştirilen Yeşil İş Konferansı’nda Sürdürülebilirlik Akademisi’nin konuğuydu. Ndlovu sunumunda G4’ün esas amacının değişimi teşvik etme olduğunu vurguluyordu. Detaylarını, online bir söyleşiyle kendisine sorduk.

Küresel Raporlama İnisiyatifi (GRI) bir süredir yeni G4 raporlama standartlarının lansmanını yapıyor. Bizler de bir süredir nasıl herkesin katılabildiği yeni işbirliği ağları kurabiliriz sorusu üzerine konuşuyoruz. Bunun olabilmesi için de öncelikle kamuoyuna sunulan raporların kullanıcı dostu olması gerektiği açık. Öte yandan bundan önceki 3 ve 3.1 standartlarına göre yazılan raporlarda görülen en büyük sorunlardan biri de, bazı raporlarda haddinden fazla bilgi kirliliği olduğu yönündeydi. GRI Ağ (Network) İlişkileri Koordinatörü olan Letshani Ndlovu, 17 ve 18 Eylül 2013’te Swiss Otel’de gerçekleştirilen Yeşil İş Konferansı’nda Sürdürülebilirlik Akademisi’nin konuğuydu. Ndlovu sunumunda G4’ün esas amacının değişimi teşvik etme olduğunu vurguluyordu. Detaylarını, online bir söyleşiyle kendisine sorduk.

Bugüne kadarki raporlama sistemlerinde paydaşlar için eksik olan neydi? Yeni G4 kurgusu bu eksiklikleri nasıl giderecek? 
Bugün çok sayıda kurumun elinde sürdürülebilirlikle ilgili bilgi bolluğu var. Öte yandan bu kurumların çok azı sürdürülebilirliği düşünce, yönetim ve liderlik süreçlerine dahil ediyor. Sürdürülebilirliğin altını daha iyi kararlar alabilmek için kazıyan kurum sayısı da çok az. G4 tamamen şu sorudan yola çıkıyor: Kurumlar sürdürülebilirlik raporlamasının gücünü kısa vadeli hedeflere ulaşmak için değil de, uzun vadede bir değer yaratmak için nasıl kullanabilir?
Güçlü bir sürdürülebilirlik raporu, sadece bir veri toplama ya da şu veya bu şartlara uyum gösterme mesaisi değildir. İyi bir rapor soyut başlıkları somut hale getirir. Kuruluşların hedef koymasına, performanslarını ölçmesine ve değişimi yönetmesine yardımcı olur. Bu başlıklar zaten her işletmenin iş stratejisini belirleyen ana konulardır.
G4 de kurumların strateji oluşturma yolculuğunda yardımcı olabilmek için önceliklendirme (materiality) ilkesini getiriyor. Bu ilke, raporların sadece kurumların hedefine ulaşması ve bu hedeflerin toplum üzerindeki etkisini yönetebilmeleri için kritik öneme sahip bilgileri vermesi anlamına geliyor. Bu yeni kural raporların stratejik ve odaklı hale gelmesini de sağlayacak.
Kılavuzlarda (Guidelines) Bakış Açıları (Aspects) adıyla bulunan bölüm raporlarda hayati öneme sahip olacağı için önceliklendirme bu bağlamda önemli bir eşik olacak. G4 bazlı raporların, kurumların belirgin ekonomik, çevresel ve toplumsal etkilerini yansıtan veya paydaşların karar ve değerlendirmelerini anlamlı bir şekilde etkileyen Bakış Açıları bölümünü mutlaka içermesi gerekiyor.
Bu şekilde G4, şirketleri sürdürülebilirlik etkileri ile iş stratejileri ve faaliyetleri arasında bir bağ kurmaya çağırıyor. Strateji ve önceliklendirme yaklaşımını kullanan işletmeler hem raporlama vasıtasıyla daha fazla değer yaratacaklar, hem de yatırımlarından daha fazla geri dönüş alabilecekler.

Paydaş katılımını nasıl tanımlarsınız? Yeni sistemde sürece nasıl dahil olacak paydaşlar?
Bunun anlamı raporlamanın bütün aşamalarında paydaşlara danışmaktır. Yatırımcılar, piyasa düzenleyicileri, sivil toplum, şirket çalışanları ve müşteriler, kuruluşların maddi değeri hakkında bilgi edinebilmek için hayati önem taşıyan paydaşlardır. Söz konusu paydaşların görüşlerinin hesaba katılması, raporlama yapan kurumun ekonomik, toplumsal ve çevresel etkileriyle, bunların iş değerini sağlıklı bir şekilde idrak edebilmemizi sağlayacak.

Sizce şirketler yeni G4 düzenine ne kadar hazır? Hazırlanabilmeleri için sizler nasıl yardımcı olacaksınız?
İlk defa tanışan biri için sürdürülebilirlik raporlaması yıldırıcı bir mesai gibi gelebilir Unutmamak gerekir ki sürdürülebilirlik raporlaması aslında bir yolculuktur. Bu kadar kompleks sorunlarla karşı karşıya kaldığımız bir dünyada değişim, tutunacağımız tek dal olabilir. Hiçbir kurum tek başına bütün cevapları bünyesinde taşıyamaz. G4 de bunu yansıtmak için tasarlandı.
Kurumların, henüz sistemli olarak takip etmediği ya da bunlarla ilgili bir politika bile oluşturmadığı öncelikli başlıkları belirlemesi ve ortaya koyması bile pekâlâ mümkün. Şeffaf bir şekilde söz konusu yeni maddelerin yarattığı riskleri ve bununla ilgili ortaya konulması gerekenleri açıklayan bir rapor G4 standartları açısından idealdir. Burada esas olan hem kurum hem de paydaşlar için gerekli olan değişimin önünü açmaktır. G4 inovasyonlarını benimseyen kurumlar raporlama alanında bundan sonraki dönemde öncülük rolünü oynayabilecekler. Bu yüzden GRI raporlama işine ilk defa başlayacak kurumlara da G4 kılavuzunu kullanmalarını, tecrübelilere de mümkün olduğunca erken G4 sistemine geçmelerini öneriyoruz. Gene de, kurum olarak bu geçişi daha kademeli olarak yapmak isteyecek firmalar olduğunun farkındayız. Bu yüzden, 31 Aralık 2015’e kadar G3 ve G 3.1 standartlarına göre yazılmış raporları kabul edeceğiz ama bu tarihten sonra şirketler G4 standartlarına göre rapor yazmaya mecbur olacaklar.
GRI, hem raporlama yapanlar hem de bu raporları kullananlar için uluslararası düzlemde bir dizi lansman yapıyor. Bu lansman etkinlikleri, G4 kılavuzlarının hem rapor(lama) toplulukları hem de diğer paydaşlar arasında yayılmasını sağlıyor. Bu arada G3, G 3.1 ve G4 arasındaki farklar da gözönüne çıkarılıyor. Bu bağlamda G4’le ilgili kullanıcı bazlı internet seminerleri de dahil olmak üzere, 140 konuşma randevusu ve 26 yerel etkinlik ayarlandı. GRI şu anda bütün kılavuzları ve eğitim müfredatlarını güncelliyor. Şu anda halihazırdaki G4 bağlantı modülü 23 farklı dile çevrildi. Bu modüller, katılımcılara yeni kılavuzların bütün ana özelliklerini tanıtıyor.
GRI, şu anda bütün kurumsal paydaşlara G4 öncüleri programına katılım çağrısı yaptı. 85’ten fazla kuruluş olumlu cevap verdi. Bu şekilde ilk uygulayıcıların GRI uzmanlarına soru sorma ve benzererinin tecrübelerinden faydalanma şansı olacak.

Sürdürülebilirlik raporlarının zorunlu olacağını düşünüyor musunuz? Cevabınız evetse, ne zaman? 
Yaşadığımız zamanlar kurumsal şeffaflığa eğilmek için çok ideal bir dönem. Karar vericiler, çevresel, toplumsal ve yönetişimsel hedeflerine, lüzumsuz yüklere maruz kalmadan erişmek için yeni düzenlemelerden faydalanıyorlar. Sürdürülebilirlik raporlarının ölçeği bu şekilde büyütülürse bütün sektörleri, pazarları ve ekonomileri dönüştürme gücüne sahip olabilir. Raporlar bu haliyle oyun alanını engebeli bir arazi olmaktan çıkarabilir. Bununla beraber akıllı ve esnek bir regülasyon çok sayıda kuruluşu raporlama yolunda kolları sıvamaya teşvik edebilir. Zaman içinde belli bir zirve noktasına varılacaktır. Bu doruk noktasında sürece dahil olmuş çok sayıda şirket, sürdürülebilir küresel ekonomiye geçişi hızlandırabilir.

Balkan Talu
Fotoğraf: Özgür Güvenç

EkoIQ Editör