Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevre krizinin daha iyi anlaşılması ve gerekli önlemlerin hızla alınması konusunda kamuoyunda hassasiyet oluşması amacıyla çalışmalar yürüten Adaları ve Boğazları ile Marmara Kültürleri Ağı, lansmanını Postane İstanbul’da gerçekleştirdiği “Marmara” adlı bir kutu oyunu hazırladı.
Kutu oyunu “Marmara” lansmanının moderatörlüğünü üstlenen, Adaları ve Boğazlarıyla Marmara Kültürleri Ağı iştirakçilerinden Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma Derneği sözcüsü Adil Çamur, müsilajla birlikte ortaya dökülen deniz kirliliğinin sadece Marmara’nın biyoçeşitliliğini değil, kültürel çeşitliliğini de olumsuz etkileyeceğine işaret etti. Çamur, Marmara Denizi’nin biyoçeşitliliğini koruma çabalarının aynı zamanda kültürel boyut da kazanması gerektiğini vurguladı.
Oyun Sanatçılarla Yapılan İşbirliği Sonucunda Ortaya Çıktı
Marmara’nın iyileştirilmesi konusunda çevrimiçi ve yüz yüze etkinlikler düzenleyen Ağ’ın amacı; böylelikle bilim insanlarını, sanatçıları, yazarları, gazetecileri, araştırmacıları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmek, işbirliklerini çoğaltmak ve çalışmaların paylaşılmasını sağlamak. Marmara oyunu da sanatçılarla yapılan işbirliği neticesinde ortaya çıktı.
“Marmara Denizi’ni Kalp Gibi Düşünebiliriz”
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın kurucularından ve halen başkanlığını yürüten Prof. Dr. Bayram Öztürk ise Marmara Denizi’ni korumanın Ege ve Karadeniz’i korumanın yolu olduğunu belirtti. Öztürk, “Marmara Denizi’ni bir sistem olarak da hayal edebiliriz. Kalp gibi düşünebiliriz; hem damara, hem ayaklarımıza, hem beynimize, vücudun her tarafına sirayet eden, kan pompalayan ve oksijen üreten bir sistem. Bu yüzden Marmara’yı çok iyi korumalıyız” dedi.
Ekolojik Düşünme Odaklı Yaklaşım
Oyunun yaratıcıları Aslı Uludağ ve Kerem Ozan Bayraktar oyun fikrinin oluşumunu, tasarım sürecini anlattı. Bayraktar süreci anlatırken Marmara Adası’nda kahvede oyun oynayan kadınları görünce; bir oyun ile ekolojik bilinci geliştirebileceklerini fark ettiklerini ifade etti. Bayraktar şunları ifade etti: “Genelde ekolojinin tam kelime anlamıyla değil ama ekolojik düşünmeye odaklı şekilde meselelere yaklaşıyoruz. Bunları nasıl çözümleyebiliriz diye düşünüyoruz.”
Oyun Haritası Sürekli Dönüşüyor
Oyunun hazırlık aşamasında özellikle Marmara Kültürleri Ağı web sitesinden çok yararlandıklarını paylaşan Aslı Uludağ ise “Oyunun diğer oyunlardan farkı ve ekoloji için de önemli olan kısmı oyun haritasının değişken olması. Oyun haritası sürekli dönüşüyor. Kolektif olarak ya kazanılıyor ya kaybedilebiliyor. Bir kahramanın kazanması gibi bir durum söz konusu değil, insan merkezli, ben merkezli seçimler yaptığınızı fark ediyorsunuz. Bu noktada oyunu birkaç kez oynamak bu karar verme sistemini kırmanıza yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.
Biyoçeşitliliğin yüksek olduğu yerleri oyunun içinde tutmaya çalışmanın doğru bir hedef olacağını düşündüklerini, oynarken de bunu hissettirmeye özen gösterdiklerini belirten sanatçılar, oyuncuların terminolojiyi merak etmesini istediklerini belirterek konukları oyun masalarına davet etti. İki masada sekiz kişi ve gözlemcileri ile oynanan Marmara oyununun kazananları kolektif ve dayanışarak hareket etmeyi başaran davetliler oldu.