İklim krizi riskleri nedeniyle tüm dünyada yeşil dönüşüm yatırımlarına ve bu alandaki finansman kaynaklarına duyulan ihtiyacın giderek büyüdüğünü belirten Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, mavi finansmanın öneminin giderek artacağını vurguluyor.
İklim krizi riskleri nedeniyle tüm dünyada yeşil dönüşüm yatırımlarına ve bu alandaki finansman kaynaklarına duyulan ihtiyaç büyürken, adını ülkemizde yeni duyurmaya başlayan mavi finansman da sürdürülebilir finansman başlığı altında dikkate alınması gereken kavramlardan biri olarak öne çıkıyor.
Mavi finansmanın odağında, adından da anlaşılacağı gibi su, deniz ve okyanusların korunmasına yönelik yatırımlar yer alıyor. Yeryüzünün yaklaşık %70’ini kaplayan deniz ve okyanuslar, hem gezegenimizin oksijen üretiminin önemli bir kısmını karşılıyor hem de geniş bir insan popülasyonunun geçimi için gereken ekonomik kaynağı sunuyor.
“Su, Yaşamın Devamı için En Temel İhtiyaç”
Su, dünyadaki her canlı türünün soyunu sürdürmesi ve yaşamın devamı için en temel ihtiyaçken; suyun verimsiz kullanılması ve temiz su kaynaklarının kirletilmesi tüm canlılar için kritik bir sorun haline gelmiş durumda. Bu soruna iklim değişikliği kaynaklı kuraklık gibi etmenler de eklendiğinde, su güvenliği canlı hayatının devamı için önlem alınması gereken konular arasında ilk sıralara yerleşiyor. Böyle bir resimde; temiz suya erişim, su kaynaklarının korunması, deniz ve marin ekosistemlerinin güvence altına alınması ve deniz kirliliğinin engellenmesi gibi başlıkların tamamı mavi finansmanın ilgi alanında yer alıyor.
“Yeni Finansal Enstrümanların Çeşitleneceğini Öngörüyoruz”
Escarus olarak; tüm dünyada iklim farkındalığının artmasıyla, son birkaç yıldır yatırımcı ve finansör kurumların gündemine giren “mavi kredi”, “mavi tahvil” gibi yeni finansal enstrümanların uluslararası sermaye piyasalarında çeşitleneceğini öngörüyoruz. Öte yandan mavi finansmanı, su kaynaklarını koruma yatırımlarının yanı sıra denizlerin plastik atıklardan korunması, sürdürülebilir denizcilik ve deniz taşımacılığı, temiz ve sürdürülebilir limancılık faaliyetleri, offshore temiz enerji üretimi ve eko turizm uygulamaları gibi birçok yeşil dönüşüm projesiyle de ilişkilendirmek mümkün.
Hem finansör hem faydalanıcılar açısından oldukça yüksek bir potansiyeli içeren mavi finansmanın, ülkemizin de içinde olduğu su stresi yaşayan ülkelerde iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli eylem alanlarından biri olacağına inanıyoruz. Finans kuruluşlarının turizm, nakliye, liman ve depolama, balıkçılık, enerji, altyapı gibi farklı sektörlerde sunacağı mavi temalı kredi ve enstrümanlarla reel sektörde de zamanla daha inovatif yatırım projeleri göreceğimizi söyleyebiliriz.