Bugünlerde sanal âlemde bir FarmVille çılgınlığı almış yürümüş durumda. Sosyal paylaşım ağı Facebook üzerinde oynanan oyunun müptelaları da var, muhalifleri de. Ama ortadaki gerçek sonuç olarak bir şeye parmak basıyor: İnsanoğlunun doğa ile uyum içinde yaşamaya ihtiyacı devam ediyor…
Hayvan yünü toplamak, meyve ve sebze yetiştirmek, ağaç dikmek, ekim için arsa almak, ürünü hasat etmek… Bugün bunlar yalnızca köylerde, güneşin ve yağmurun altında, çiftçiler ve köylüler tarafından yapılır sanıyorsanız, hem büyük olasılıkla popüler internet akımlarından bihabersiniz, hem de yanılıyorsunuz. Ünü yedi düvele yayılan, geçen haftalarda ülkemizde yasaklandığı için gündemin neredeyse bir numaralı tartışma konusu haline gelen FarmviIIe adlı oyun, tüm bu saydıklarımı yapmanın aslında en teknolojik, en zahmetsiz ve en ‘trendy’ yolu.
Yalnızca parmakları kıpırdatarak tarım yapmayı mümkün kılan Farm-ville’i FarmviIIe yapan hiç kuşkusuz milyonlarca tutkunu. Günümüzün en yaygın sosyal paylaşım ağı Facebo-ok’ta yer alan yüzlerce eğlence uygulaması arasında liderliği hâlâ açık ara sürdüren oyun, bir süre önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından gerekçesizce yasaklanınca, internet üzerinden çığ gibi büyüyen tepkiler, takipçi kitlesinin yani ‘teknolojik çiftçilerin sayısının ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne sermişti. Nitekim veriler, 2009 Hazi ran ayında oynanmaya başlanan oyunun tüm dünyadaki kullanıcı sayısının bugün 50 milyonu bulduğunu gösteriyor.
Sanal dünyada hızla yayılan oyun FarmViIIe’in Türkiye’de her yaştan ve meslekten tutkunu var. Tutkunların en ünlüsü ise kuşkusuz Harry Potter çevirileriyle tanınan yazar Sevin Ok-yay. Oyuna günde en az bir saatini ayıran Okyay, “Bir arkadaşımla sohbet ederken ‘Kalkmam ve ürünlerimi toplamam lazım’ dediğim zamanlar oldu. Günlük hayatımda her şeyimi oyuna göre ayarlamaya başladım. Hatta birkaç kez sabah sekizde kalkıp ekin topladım. Dolayısıyla bir dönem oyunun bağımlısı oldum” diyor.
Okyay’ın yeşili ve hayvanları çok sevdiği için günde en az bir saat bilgisayar başına kilitlenmesi sizce de çağımızın tatsız bir gerçeğine işaret etmiyor mu? İşte bu sorudan yola çıkarak internette kısa bir tura çıktığınızda, yeni ve meta-lik-yeşil bir dünyanın kapısını araladığınızı fark ediyorsunuz. Özellikle Ekşi Sözlük’te kullanıcılar gece yansı alarm kurup uyanarak ekinlerini topladıklarını, işyerlerinde en yoğun saatlerde bile sanal çiftliklerindeki ağaçlan ve hay vanlarıyla ilgilendiklerini itiraf ediyorlar. “Hepimizin tarlaya, ineğe, yani doğaya ne kadar hasret olduğunu gösteriyor bize” diyen bir forum kullanıcısı ise durumu en yalın şekliyle ortaya koyuyor gibi. Yoksa hayatında tarlayı ancak tatil yolculuklarında ve belgesellerde görmüş bir insan kitlesinin bir anda azimli çiftçilere dönüşmeleri nasıl bir tesadüf olabilir ki?
Bu arada oyuna karşı muhalefet eden bir topluluk da yokdeğil. Yine Facebook’ta ‘Anti-FarmviIIe’ toplulukları kuran bu insanların bir kısmı kullanıcıların rahatsız edici boyutlara varan talep ve davetlerinden rahatsız. Bir kısmı bilgisayar başında fazla zaman geçirilmesine zemin hazırladığı için karşı. Kimileri ise Facebook’un kullanıcılarına oynadığı bir oyun olarak görüyor FarmviIIe’i. Kimisi ise müziklerinin çalıntı olduğunu söylüyor ya da Harvest Moon, Big Farm Game ve Fish Game gibi türdeş oyunlardan hiçbir farkının olmadığını. Ne ki, iyi-kötü tüm görüşler bir kenara konduğunda geriye söylenecek yalnızca bir gerçek kalıyor: Teknoloji çağında, çok sayıda gencin tarımdan anladığı, Farmville’den öğrendikleri.