MHP Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Kamil Aydın: “Erzurum’a Büyük Kent Ormanları Yapacağız”

Yeşili küçültmeden, azaltmadan; ekolojiyi bozmadan, dağıtmadan; sanayi atıklarıyla doğal yapıya müdahale etmeden bir kent dizayn etmek olarak algılıyorum yaşanabilirliği. Erzurum açısından nedir bu? Temiz hava, temiz su, temiz ortam.
*
Erzurum’un çivisi çıkmış aslında. Ekonomik ve kültürel sorunları var. Tarihi dokusu bozulmuş. Hayvancılık, tarım bitmiş. Büyük bir göç var. Çözülmesi gereken bir sürü sıkıntı var. Ama Erzurum suyu ve havasıyla kimlikli bir şehir ve burada çok büyük sorunlar var.
*
Aşağıya doğru baktığınızda büyük bir hava kirliliği görüyorsunuz. Burada rakım yüksek olduğu için oksijende bir sıkıntı var. Ve kömür yakarak havayı kirletiyoruz ve az olan oksijenimiz de karbon monoksite feda ediliyor. Böylece hastanelerde kışın salgın hastalıklar, üst solunum yolu enfeksiyonlar, astım bronşitler iyice irite ediliyor. Yaz aylarında boş olan hastanelerimizde kışın yer bulunmuyor.
*
İzmir’de ısınma için ayda 200 TL yakıt kullanan bir ailenin Erzurum’da yakıt tüketimi ayda 2500 TL (doğalgaz fiyatı). Bu durumda Erzurum sosyal devletten bir katkı istiyor. Ticarette çok tüketime bir indirim vardır. Biz de diyoruz ki, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı Türkiye’nin en soğuk 4 iline çok tüketiminden dolayı fiyat indirimi yapılsın. Devlet ÖTV’sinden, KDV’sinden feragat etsin.
*
Niye kömür de ısrar? İthalatını yapan, gemiyle taşıyan, limandan kömürü sevk eden ve şehir içinde dağıtan kazanıyor. 3-4 aracı kalem bir şekilde zengin ediliyor. Tabii halk da “İşte bakın fakir fukaraya yardım” diyor. Siyasi ve ekonomik rant için kömürden vaz geçilmiyor. Ama doğal gazda böyle bir rant olmayacak. Çünkü BOTAŞ doğrudan muhatap bir şirket ve doğal gaz herkesin kullandığı kadar fatura edildiği bir şey. Aracı olmayacak.
*
Kentsel dönüşüm bir an önce hızlansa, fakir fukara varoştan kurtulsa, ortak gaz tüketimine geçilse (ve yine sosyal devlet yardımını gaz üzerinden yapsa) devlete maliyeti daha düşük olur ve daha sağlıklı, daha yaşanabilir bir çevre olur.
*
Yaşanabilir bir kentin olmazsa olmazı, oksijenin de azlığını dikkate alarak, ormanımız, yeşil alanımız çok az. Uluslararası standart kişi başına yeşil alan miktarı 9m2’dir. Bu oran Erzurum’da 1m2 bile değil. Binlerce ağaç kesildi, yakıldı, yok edildi.
*
1950’lerde Atatürk Üniversite’si kurulurken Erzurum’un doğasına uygun çok güzel bir çam ormanı kurulmuş. 50 yıl önce dikilen bu ağaçlar bugün Erzurum’un akciğerleri. Bunun dışında yerel yönetimler yeşil alan konusunda özellikle son 10 yılda hiç bir duyarlılık göstermemişler.
*
Erzurum’un doğusuna, batısına, kuzeyine, güneyine büyük kent ormanları projemiz var. Erzurum’da Orman Bölge Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü var. Köklü bir Ziraat Fakültesi ve Peyzaj Mimarlığı var. Bunları bir araya getirerek biz Erzurum’u yeşile doyuracağız.
*
Su kaynaklarımız çok kötü. Erzurum 3000 metrelik Palandöken’den doğal arıtma sisteminden geçerek gelen çok kaliteli bir su rezervine sahip. Çok temiz olarak gelmesine rağmen bu suyu halkın hizmetine sunmaya çalışırken maalesef içilebilir su olmaktan çıkardık.
*
2007-2008 li yıllarda bir su havzası oluşturdular. Başbakan gelecek, baraj açılışını yetiştirelim diye barajın oluşturulduğu mekan iyice temizlenmedi. Boşaltılmış köylerdeki mezarlıklar, hayvan atıkları, harabe evler orda kaldı. Su tutulmaya başlandı ve biz o su içerisinde büyük baş hayvan ölüleri dahi gördük. Dahası 50 yıllık asbestli borular ile su şehre verildi. Halk isyan edince arıtma tesisi kurdular ve yüksek oranlarda phenol kullanımı başladı. Erzurum’un su kaynağı itibariyle çok kaliteli suyu değersizleştirilmiş ve musluktan artık kimse cesaret edip su içemiyor.
*
Palandöken diye güzel bir değerimiz var ama Erzurumlu dağın imkanlarından yararlanamıyor. Bu bir nimetse önce Erzurumlu faydalansın. Kayak yapma olayını elit bir grubun kullanımında olmaktan çıkaralım. Nüfusumuz genç ve talihsiz bir coğrafyada. Kahvehane sayısı nüfus başına oranla en çok olan yerlerden birisi Erzurum. O kahvehanelerde kaderine mahkum edilmiş gençlerimiz. Erzurumlu gençlere, Atatürk Üniversitesi öğrencilerine ücretsiz kayak sporunu öğretsek, sevdirsek. Sporcular yetiştirsek. 40-50,000 öğrenci mezun olduktan sonra kayak kaymaya Erzurum’a geri gelsin. O zaman müthiş bir turizm hareketliliği, ekonomik hareketlilik olur.
*
Erzurum’da bolluğu, bereketi, coğrafi zenginliği biz kısırlığa dönüştürmüşüz. Bunlarda hep yanlış yönetimlerle olmuş.

Önerilen makaleler