EkoIQ Editör Büyüyen şehirlerde en büyük sorun insanların yaşayabilecekleri bir konut sahibi olması. Belediyelerin öncelikli görevleri yeni imar alanlarının ivedilikle oluşturulması. Ve bunların insanların da rahat ulaşabileceği alanlar haline dönüştürülmesi gerekiyor.
*
Hanımefendilerin sosyal hayata katılabilecekleri bir şehircilik anlayışının geliştirilmesi gerekiyor. Gençlerimizin beklenti ve isteklerini ne kadar dikkate alabiliyoruz? Bir engelli vatandaşımızın resmi kurumlarda gidip kendi işlerini görebilecekleri bir düzenleme dahi yok. Engelli insanlarımızın engelsiz yaşayabilecekleri bir Gaziantep’i meydana getirmenin görevimiz olduğunu düşünüyoruz.
*
Gaziantep Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden biridir ama 5 tane organize sanayii bölgesinin olmasıyla yaşanabilir şehir olmuyorsunuz. İnsanlarınıza sağladığınız rahat, yaşanabilir yaşam alanlarıyla bir yaşanabilir şehir statüsü kazanıyorsunuz. Gaziantep yaşanabilir kentler sıralamasında 59. sırada. Gaziantep’in çok acil olarak çıta yükseltmesi gerekiyor. Bizim önceliğimiz konut, ulaşım ve eğitim olacak.
*
Yaklaşık on yıllık AK Parti’li belediyeler döneminde nerdeyse yeni oluşturulmuş bir metre kare imar alanı yok. Şehrin merkezi noktalarında konut, resmi kurumlar, ticaret alanları veya AVM’ler hastaneler, bunların hepsi ayni bölgeye yapıldığı zaman bu trafiği içinden çıkılmaz hale getiriyor. Belediyemizin yaptıkları Seyrantepe gibi toplu konut alanları şehir içerisine yaparak şehir trafiğine çekiyor, şehir stresini yaşatıyorsunuz. Yeni imar alanları açılamayınca dar alanlarda konutlar oluşturuluyor. Ve bunlar pahalı maliyetlerle oluşturuluyor. Acil olarak yeni imar alanlarının oluşturulması, şehir içeresindeki yoğunluğu şehir dışına taşımamız gerekiyor. Rahat, huzurlu yaşayabilecekleri konforlu alanlar oluşturacağız.
*
Gaziantep’te derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısı 51. 51 öğrencinin olduğu sınıfta ne kadar sağlıklı eğitim verme imkanınız olabilir? Gaziantep nüfusunun hala %14ü okuma yazma bilmiyor. Gaziantep eğitim konusunda 71. sırada.
*
Gaziantep’te mesleği ve zanaatı olmayan 10 binlerce işsiz gencimiz var. Belediye olarak ben okul yapmak durumunda değilim. Fakat okul alanları eğitim kompleksleri için gerekli alanları oluşturmak belediyelerin görevi. Etüt merkezlerinin yaygınlaştırılması yoluyla özellikle kenar semtlerdeki eğitim kalitesinin arttırılması sağlanabilir. Okul bitirmiş ama mesleği olmayan gençlerimiz için de iş garantili açılacak meslek edindirme kurslar marifetiyle bunların da rahatlıkla iş sahibi olabileceğini düşünüyoruz. Gençlerimiz vasıflı iş bulamıyor. Sanayici ve işadamları da vasıflı işçi bulamıyor. Peki, köprü olması gereken kim? Sosyal belediyecilik dediğimiz bu değil mi? Sosyal belediyecilik şehrinde yaşayan her insanın iş temin edebilmesi için yardımcı olmak.
*
Belediyecilik yönetimi yalnızca belediye başkanı ve bir kaç dostuyla yönetebileceği bir alan olmaktan çıkarılması gerekiyor. Ortak aklı oluşturarak şehri birlikte yönetmemizin zorunlu olduğuna inanıyorum. Sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının görüş ve önerilerinin muhakkak alınarak ve uygulanabilir olanların uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Farklı semtlerden, farklı kültür kuşaklarından oluşan hanımefendiler ne istiyorlar? İhtiyaçları nedir? Engelliler ne istiyorlar? İhtiyaçları nedir? Gençlerimizin enerjisinin yönetime katılmasını biz bir zorunluk olarak görmekteyiz. İstişare, danışma… isim önemli değil. Ama bunların gerçekten katkılarını sağlamamız gerekiyor.
“Kent konseyi var. Biz bundan faydalanıyoruz” diyebilirler. Ama kent konseyinin Gaziantep yönetimine sağladığı bir katkının olduğunu düşünmüyorum.
*
Güzel bir yönetim için herkesin katkısını sağlamak. Bunun sonucunda da Gaziantep’i yaşanabilir kentler sıralamasında da üst sıralara doğru tırmanmasını sağlamak.
MHP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Erzin: “Şehri Hep Birlikte Yönetmek Zorundayız”
