MHP Samsun Büyükşehir Belediyesi Adayı Dr. Ferhat Günaydın: “Rant Şehrin Olmalı”

Yaşanabilir bir kentin öncelikle güvenli olması lazım. Güvenli, çevreyle uyumlu, ekonomik sıkıntıları ve çevre problemleri olmayan, kültürel altyapısı ve kültürel hareketliliği de uyumlu şehir. Samsun’un yaşam güvenliği açısından çevreyle ilgili problemleri kesinlikle var. Dere kenarına inşaat yaptılar ve 14 kişi öldü geçen sene. Riskli olan yerlere inşaat ruhsatı verdiler. Ekonomik yönden aş ve iş sıkıntısı mevcut. Pek yaşanabilir bulunmuyor çünkü göç var. Köyden kurtulmak için Samsun’a geliyorlar. Gücünü, ekonomisini belli noktaya getiren eğitimli insanlar da iş-aş gibi problemlerle Samsun’dan gidiyorlar.
*
Samsun’da şehir içi ulaşım çok ciddi bir problem. Ve bu problem kentin ekonomisini de ciddi olarak etkiliyor. Samsun’un raylı sistemi kent meydanının kuzeyinden geçerek Gar’dan Üniversite’ye gider. Hattın güneyinde bizim eski çarşılarımız olan Mecidiye ve Subaşı var. Han içiyle beraber burada irili ufaklı her türlü şeyin satıldığı 5000-6000 esnaf mağazası var.
*
Köylerden ve ilçelerden gelenler tek araçla Samsun’a giremezler. Kent dışından gelen araçlar otogara girerler. Ama tramvay otogara gitmez. İkinci bir araçla otogardan tramvaya gidiliyor. Tramvayla da çarşıya geliniyor. Çarşıya gidiş-geliş 12 lira. Ulaşım bu kadar pahalı olunca vatandaş bu ana çarşının olduğu yere inemiyor, öteliyor işlerini. Bu sefer esnaf sinek avlıyor. Yatırım yanlış yere yapıldı ve yolcusu azdı. Borcunu ödeyemeyince geliri arttırmak için diğer sistemleri kısıtlayıp vatandaşı tramvaya mahkum ediyorlar. Vatandaş da buna tepkili. Yani tramvay sistemi şehirde hareket sağlamıyor. Ama biz bu sorunu 150 milyonluk yatırımla çözeceğiz.
*
Yaşanabilirlik konusunda düşüncelerimiz, tabii ulaşım dışında, öncelikle istihdam. Yani parkı, bahçeyi, yer altı otoparkını yaparsınız. Ama karnı aç insana bunlar ne kadar hitap eder? Şöyle düşünün. Çocuklarımız yetişiyor. Mühendislik, işletme, ekonomi okuyor. Samsun’a gelmiyor. Niye? İş yok. Aileler çocuklarına hasret kalıyor. Ben diyorum ki “kardeşim, yalnız öleceğiz.” Şehrin önünü açalım. Çocukların eğitimine uygun iş alanı oluşturacak istihdamı halledelim.”
*
Samsun ekonomik gelişmişlikte 30 yıl önce 7.sırada, 30 yıl sonra 36. sırada. Bunun 15 yılından da şu anki belediye başkanı sorumlu. Hiçbir ilerleme yok. İş yok, aş yok. Kayda değer sanayimiz yok. 4500 iş yerli küçük esnaf sanayi sitemiz var, %30’u faal. İlgisizlik sebebiyle maalesef fareler cirit atıyor.
Kentimizin arazileri Karadeniz Bölgesi’nin en nadir arazileridir. Ama tarım kenti değiliz. Organize tarım sanayi bölgeleri oluşturmak istiyoruz 2 tane doğuda ve batıda. Samsun’un ekonomisi için en önemli olan sanayi değil, tarım. Ve Samsun’un yeni gelişme alanlarında Gıda Mühendisliği, Ziraat Mühendisliği ve bunların alt bölümleri olan yeni bir Teknik Üniversite kurmak. Tarım, sanayi, teknoloji işbirliği yapılabilecek bir üniversite istiyoruz. Onu yapacağız.
*
Kentsel dönüşüm sıkıntısı var. Yeni yaşam alanlarının yapılması gerek. Deniz kenarında alan var ama kışın dalga onu götürüyor. Aslında deniz kenarının boşaltılıp daha sakin bir şehre dönüşmesi, yaşam alanlarının denizin üstündeki vadi alanlarına kurulması lazım.
*
Samsun çok imkanı olan bir yer. Denizi var, demiryolu var, karayolu var, havayolu var. Böyle bir şehrin emek işyerine mahkum edilmesinin mantığı yok. Ama Samsun sahipsiz.
*
15 yıldır başhekimlik yapan, bölgede herkesin tanıdığı bir adamım. Mensubu olduğum milletin tüm problemlerini bilmek, mümkünse bunları çözmek için olağanüstü gayret, fikir ve kafa yormayı severim. Samsun’a ve Samsun şehrine ve Samsunlu’ya sahip çıkalım. Önünü açalım. İstihdamın önünü açalım. Ulaşımı, çevresini yapalım. Yaşanabilir alanları çoğaltalım, kentsel dönüşümü tamamlayalım. Rant oluşacak alanlar varsa da bu kesinlikle şehir halkıyla paylaşır. Bugüne kadar, bu şehirde rantın paylaşımını sağlayacak bir düşünce, bir zihniyet, bir altyapı asla oluşturulmadı. Ama rant, şehrindir.