#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Ormansızlaşma ve Tedarik Zincirinin Arasındaki Bağ: Amazon Örneği

Global Witness (Küresel Tanık) grubu, 25 yıldır alanda yaptığı araştırmalarıyla çok uluslu şirketlerin ve ülkelerin, yerli toplulukları üzerindeki etkilerini gözlemliyor. Son araştırması ise, marketlerdeki yiyeceklerimizin aslında Amazon ormanlarını nasıl yok ettiğine dair bir tedarik zinciri araştırması.

 Yazı, Global Witness’in sitesinden çevrilmiştir.

Kaynak: Global WitnessBu çizimde uzun küresel tedarik zincirini parçalayarak Amazon yağmur ormanlarının yok edilmesi ve toprak hakları aktivistleri ile orman toplulukların suistimal edilmesinin sofralarımızdaki yiyecekler ve tercih ettiğimiz bankalarla nasıl bağlantılı olduğunu gösteriyoruz.

Burada, Aralık 2020’de yürüttüğümüz Sığır Eti, Bankalar ve Brezilya Amazonları araştırmamızın konusu olan Brezilya’da sığır eti üretimine odaklandık. Sığır otlatma, Latin Amerika’daki ormansızlaşma emisyonlarının itici gücü. Benzer bir dinamiği, palmiye ve soya yağı gibi ürünlerde de görüyoruz. Küresel şirketler, diğer tedarikçilere ağaçların kesilmesinden kar elde edebileceklerine dair net bir mesaj veriyor.

Sığır yetiştiricilerinden fast food restoranlarına ve süpermarketlere birçok işletme, bu suistimallerin suç ortağı. En önemli aktörler de zincirin ortasındaki çok uluslu sığır eti tüccarları ile onları finanse eden küresel bankalar ve yatırımcılar; zincirin üstündekileri mera için arazilerini ormansızlaştırmaya teşvik ediyor ve zincirin aşağısındaki tüketici ve banka müşterilerini de zarara dahil ediyorlar.

Bu nedenle ormansızlaşmayı önlemeye yönelik yasalar, sisteme güç sağlayan finansal makine dairesi, uluslararası bankalar ve yatırımcılar dahil olmak üzere tedarik zincirinin tüm aktörleriyle mücadele etmede hayati önem taşıyor.

Her şey biyolojik çeşitliliğe sahip olan Amazon yağmur ormanları ile başlıyor…

390 milyar ağaca ve 34 milyon nüfuslu orman halkına ev sahipliği yapan Amazon, iklimin bozulmasına karşı ön cephe savunmalarından biri.

Yağmur ormanları, havadan büyük miktarlarda emisyonu hapsederek küresel ısınmayı azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca sıcaklığı düşük tutmak için nem açığa çıkararak büyük nem nehirlerinin ve bulutların oluşmasını sağlıyor. Bulutlar, milyonlarca kişiye su kaynağı olan yağışları binlerce kilometre uzağa taşıyor. Eşsiz biyolojik çeşitliliğe sahip olan yağmur ormanları, nesillerdir sürdürülebilir bir şekilde ormanları yönetmiş olan topluluklara ev sahipliği yapıyor.

Bölge halkının sesi ya yok sayılıyor ya da susturuluyor…

Brezilya’nın toplulukları, sivil toplum örgütleri, yerel halklar ve bilim insanları yıllardır sığır eti sektörünün insanların ormansızlaşmadan kâr elde etmelerini sağladığına dikkat çekiyordu. İnsanlar bazı durumlarda konuştukları için tehdit ve şiddetle karşı karşıya kalıyorlar veya suçlu ilan ediliyorlar.

Çiftlik sahipleri, sığırları beslemek için ağaçları kesiyor

İnsanları, ormanları insan yapımı bir mera mono-kültürüne dönüştürerek kar elde etmeye çalıştıkça bu değerli kaynaklar endişe verici oranda yok ediliyor. Brezilya Amazonları’ndaki ormansızlaştırılmış arazinin % 70’inde sığırların olduğu ve Brezilya’daki ineklerin sayısının insanların sayısını aştığı tahmin ediliyor.

Amazon’un yok edilmesini engelleme çabalarını yıllar içinde iyileştiren Brezilya, ormansızlaşmada %80’lik bir azalma sağladı. Ancak Bolsonaro hükümeti orman koruma ve çevre yasalarının uygulanması için çıkarılan fonları kesti ve ekosistemi koruma çabalarını baltalayarak yerli toprakların tanınmasını sağlayan düzenlemeleri geri çekti.

Bu toprakların bir kısmı, ormanları korumak için ayağa kalktıklarında tehdit ve şiddet ile karşı karşıya kalan yerli halktan alındı.

Orman yangınları ile kalan bitki örtüsü yakıyorlar

Ormansızlaşmanın neden olduğu yangınlar, 2020’de bir önceki yıla göre %30 daha fazla ormansızlaşmaya yol açarak Amazon’a rekor bir hızda zarar veriyor.

Sığırlar, çiftlikten çiftliğe taşınıyor

Damızlık, yetiştirme ve besi sığırları için üç farklı çiftlik türü var. İzinlerin hangi sığırın hangi çiftliğe taşındığını göstermesi gerekiyor.

  • Damızlık çiftliği, sığırların yetiştirildiği ve 8-10 aylık olana kadar büyütüldüğü yer
  • Yetiştirme çiftliği, sığırların 16 aya kadar yaşadıkları yer
  • Besi çiftliği, damızlık ve yetiştirme çiftliklerinden satın alınan sığırların, zincirin bir sonraki adımı olan mezbahalara gönderildiği yer

Brezilya’nın yalnızca bir eyaletinde, sığır çiftliklerinden kaynaklanan ormansızlaşmanın 140 bin futbol sahası büyüklüğünde olduğunu bulduk.

Büyük bankaların finanse ettiği tüccarlar, çiftliklerden sığır satın alıyor

Sırada, adını hiç duymamış olabileceğiniz bazı çok uluslu sığır eti ticareti şirketleri var: JBS, Marfrig ve Minerva(*). Binlerce bağımsız çiftlikten milyonlarca sığır (2017’de 18 milyondan fazla) tedarik ederek sığırları katlediyorlar ve etlerini süpermarketlere, fast food zincirlerine ve ithalatçılara satıyorlar. Bunlar, ne kadar sığır eti tedarik edip sattıklarına göre hızla genişleyen milyar dolarlık şirketler.

Bu tüccarlar, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği, ABD ve Çin’deki pazarlarındaki Brezilya sığır eti ihracatının %64’e yakınını oluşturuyor.

Üstelik işlerinin orman kriziyle bağlantısı konusundaki endişelere de yabancı değiller. Hepsinin ormansızlaşma sözü var ve tedarik zincirine giren sığır etinin orman tahribatı ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılarını izlemeleri gerekiyor.

Buna rağmen bu tüccarlar bir eyalette 20 bin futbol sahalık yasadışı ormansızlaşmaya neden olan 379 besi çiftliğinden (doğrudan tedarikçiler) sığır satın aldı. Araştırmamız, bu tüccarların besi çiftliklerinin satın aldıkları ve yaklaşık 140 bin futbol sahalık ormansızlaşmaya neden olan 4 bin büyükbaş damızlık ve yetiştirme çiftliğini de izleyemediklerini gösterdi. JBS, Marfrig ve Minerva besi çiftlikleriyle ilgili iddiaları da reddederek dolaylı tedarikçilerini izlediklerini iddia ettiler. (Sığır Eti, Bankalar ve Brezilya Amazonları raporundan şirketlerin yanıtlarına ulaşabilirsiniz.)

Bunun çiftliklere gönderdiği mesaj ise araziyi sığırlara ayırmak için ormanları yok ederek para kazanılacağı.

(Finans olmadan bunu yapamazlardı)

Peki tüccarları kim finanse ediyor? Barclays, Morgan Stanley ve Santander gibi ünlü finans kurumları… Tüccarlara ticari olarak cazip kredi oranları sağlıyor ve diğer finansal destek biçimleri sunuyorlar. Bu, tüccarlara yalnızca faaliyetlerine devam etmeleri için ihtiyaç duydukları parayı sağlamakla kalmıyor, piyasaya bankaların bu tüccarların ticari faaliyetlerini onayladığı mesajını vererek tüccarların konumlarını ve itibarlarını da güçlendiriyor.

Bankalar, soruşturmamıza yanıt olarak bu riskleri daha dikkatli analiz ettiklerini, ormansızlaşmayı önleme politikalarına sahip olduklarını ve sıfır ormansızlaşma taahhütleri olduğunu iddia etti.

Süpermarketler, ithalatçılar ve fast-food ortakları da tüccarlardan satın alıyor

Burger King, Sainsbury’s, Subway, McDonalds, Walmart, Carrefour ve Nestle gibi ünlü süpermarketler ve markalar, sığır eti tüccarlarının son müşterileri.

Bu şirketlerin, zincirin sonraki aşamalarında meydana gelen korkunç çevresel zararlar ve suistimallerle bağlantıları düşünülürse, kriz durumunda olmaları gerekiyor. Ancak yine de kararlı adımlar atmakta başarısızlar. Ormansızlaşma ile ilgisi olan ürünleri ithal etmelerini veya kullanmalarını engelleyen yeni yasalar gerekiyor. Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’ta bu tür yasaların çıkarılması için çabalar devam ediyor.

Tüketiciler, fakında olmadan ormansızlaşmaya yol açan sığır etini satın alıyor

Sığır eti satın almasanız bile tüccarları finanse eden bankalar aracılığıyla insan hakları ihlallerine veya ormansızlaşmaya neden olmuş olabilirsiniz. Emeklilik fonunuz veya bankanız, sizin haberiniz olmadan bu şirketler kredi veriyor veya yatırım yapıyor olabilir.

Ancak hükümetlerin bu durumu değiştirmek için bir şansı var. Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ve potansiyel olarak ABD’deki milletvekilleri, küresel ormansızlaşmadaki bu suç ortaklığını bitirecek yeni yasalar öneriyor. Yine de şimdiye kadar bu tartışamlar ormansızlaşma ile bağlantısı olan ürünlerin ithalatını veya kullanılmasını yasaklamaya odaklandı. Bu da para boru hattının devam edebileceği anlamına geliyor. Bankalar ve yatırımcılar, yeni yasaların yasakladığı ürünlerden hâlâ kar elde edebilecek.

Hükümetler, iklim krizi konusunda ciddilerse finansın küresel orman tahribatındaki rolü ile de mücadele etmeleri gerekiyor. Bankalar dahil olmak üzere hiçbir işletmenin orman tahribatı ve bu süreçteki insan hakları ihlallerinden kar elde edememesi gerekiyor.


*Minerva şirketini, 2018’de Brezilya’dan gelen Nada isimli gemiden hatırlarsınız. Geminin içinde 25 bin hayvan kötü koşullarda tutulduğu için Santos limanında durdurulmuştu. Ancak gemi, siyasilerin ve sektör temsilcilerinin baskılarıyla durdurulma kararı geri çekilerek limandan ayrılmış ve Türkiye’ye gelmişti.

**Türkiye, 2020’de yalnızca Brezilya’dan ithal ettiği canlı büyükbaş hayvan sayısına ulaşamadık. Ancak sadece canlı büyükbaş hayvan ithalatında Brezilya’nın payı 108,69 milyon dolar. Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi M. Ülkü Karakuş’un 2 Temmuz 2020’de verdiği demeçte, Brezilya’dan “2020 yılı sonuna kadar toplam 300 bin hayvan alımı planlanıyor” ifadeleri yer alıyor.

***Türkiye’nin ithal ettiği canlı hayvan sayısı ise her geçen yıl artıyor. 2020 yılında 446 bin 859 canlı büyükbaş hayvan ithal edildi. 2021’in ilk 3 ayında ise canlı büyükbaş hayvan ithalatı 124 bin 756 oldu. 2020 yılında ithal edilen tüm canlı hayvan sayısı 14 milyon 422 bin 536 adede ulaştı.

EkoIQ Editör