WindEurope CEO’su Giles Dickson, 2030’a kadar Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’da 10 GW yüzer denizüstü rüzgar kurulumunun gerçekleşebileceğini aktardı.
WindEurope CEO’su Giles Dickson, video konferans yöntemiyle, Deniz Üstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı Marentech Expo’da yaptığı açılış konuşmasında, yerlilik, istihdam ve büyüme açısından denizüstü rüzgar enerjisinin önemli bir kaynak olduğunu ifade etti.
Denizüstü rüzgar enerjisinin Kuzey Avrupa’ya has bir enerji kaynağı olmaktan çıktığını vurgulayan Dickson, “Avrupa’nın herhangi bir yerinde ne zaman yeni bir açık deniz rüzgar türbini inşa etsek, 15 milyar euroluk bir ekonomik faaliyet üretmiş oluyoruz. Bugün, tüm Avrupa’da denizüstü rüzgar enerjisinde çalışan 77 bin kişi var. Biz bu sayının 2030 yılına kadar en az 200 bine ulaşmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Dickson, üç yıl önce Avrupa’daki ülkelerin 2030’a kadar 100 GW’lık deniz üstü rüzgar enerjisi kurulum hedefi koyduklarını anımsatarak, “Bugün, Avrupa’daki tüm hükümetlerin 2030 yılına kadar deniz üstü rüzgâr enerjisi için ortak hedefi 165 GW” ifadesini kullandı.
Halihazırda Avrupa’da 100 MW’a yakın yüzer denizüstü kurulumu bulunduğunu aktaran Dickson, “Norveç’te 90 MW’lık bir yüzer kurulum için de hazırlık yapılıyor. 2023 sonuna kadar en az 300 MW’lık kurulum bekliyoruz. Farklı ülkelerin hedeflerine bakarsak, artık 2030 için Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’da 10 GW yüzer denizüstü rüzgar kurulumu gerçekleşmesini bekleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak da denizüstü rüzgar enerjisi santrallarının (RES) son 10-12 yılda Avrupa’da ciddi ivme kazandığını söyledi.
Avrupalıların enerji krizinden çıkmak için kullanmak istedikleri enerji kaynağının deniz üstü rüzgar santralları olduğuna işaret eden Durak, “Çünkü karasal rüzgar santralları %30-35 kapasite faktörüyle, güneş santralları %10-12 kapasite faktörüyle çalışırken, denizüstü rüzgar santralı %60-65 kapasite faktörüyle çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de şimdiye kadar karasal rüzgar santrallarında sanayi ve kurulu güç olarak iyi bir başarı hikayesi yazıldığını vurgulayan Durak, şunları kaydetti: “Bugün 12 bin MW’a yakın bir kurulu gücümüz var, 3 bin MW’a yakın da lisanslı ve inşaatı devam eden var. Yani 15 bin MW gibi bir karasal rüzgar santralı birkaç yıl içerisinde işletmede demektir. Şu an Avrupa’da dört veya beşinci sıradayız. Bu kapasite de devreye girince belki üçe doğru gideceğiz. Yani karada büyük bir hikaye yazdık.”
Durak, denizüstü rüzgar santrallarının sadece elektrik üretim tesisi değil, aynı zamanda çok ciddi stratejik tesisler olduğunu söyledi.
Karasal rüzgar enerjisinde olduğu gibi denizüstü rüzgar enerjisi alanında da yerliliğin büyük önem taşıdığını belirten Durak, “Deniz rüzgar santrallarında kullanılan gemiler, türbin temelleri, kanatlar, kuleler mümkün mertebe ülkemizde yapılmalı. Çünkü eğer bunu sağlayamazsak en baştan denizüstü rüzgar santralları ülkemiz için pahalı gibi görünebilir ama aslında değil. İndirgenmiş elektrik maliyetine bakıldığı zaman denizüstü rüzgar enerjisi ile karasal rüzgar enerjisi neredeyse başa baş noktasına geldi” değerlendirmesinde bulundu.