#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
otomobil

Otomobil Üreticilerinin Sürdürülebilirlikteki Yeni Rekabet Alanı Yukarı Yönlü Emisyonlar Olacak

Otomotiv endüstrisinin Türkiye de dahil elektrikli otomobillere ve diğer elektrikli araçlara kayması, otomobil üreticilerini karbon-yoğun elektrikli araç pil üretiminin çevresel etkilerine daha yoğun bir şekilde odaklanmaya zorlayacak.

Bain & Company’nin yeni çalışmasının sonuçlarına göre, Türkiye de dahil olmak üzere dünya ölçeğinde otomotiv endüstrisinin elektrikli otomobillere ve diğer elektrikli araçlara kayması, otomobil üreticilerini karbon-yoğun elektrikli araç pil üretiminin çevresel etkilerine daha yoğun bir şekilde odaklanmaya zorlayacak.

Otomobil Üreticileri En Büyük Karbon Salımı Kaynaklarından Birini Oluşturuyor

Dünya ölçeğinde yollarda 1 milyardan fazla araba ile dünyadaki en büyük karbon salımı kaynaklarından biri olan otomobil üreticileri, toplam karbon emisyonlarının %12-15’ini oluşturuyor ve bu nedenle dünyanın dört bir yanındaki araç üreticileri karbon ayakizlerinde görünürlük sağlamak ve karbonsuzlaşma için sürekli baskı altında bulunuyor.

Analiz, halihazırda otomobil endüstrisinin toplam karbon emisyonlarının %85’inin Kapsam 3 aşağı yönlü (Scope 3 downstream) olmasına rağmen elektrikli araçlara (EV’ler) artan geçişin bu emisyonları 2040 yılına kadar %80 oranında azaltacağını belirtiyor. Ancak aynı zamanda  bulgular, elektrikli araçlar için pil üretiminin yüksek karbon yoğunluğu nedeniyle, aynı yıl sektördeki bu faaliyetle ilgili Kapsam 3 yukarı yönlü emisyonlarının (Scope 3 upstream) 2040 yılına kadar bir elektrikli aracın yaşam döngüsü boyunca toplam Kapsam 3 karbon emisyonlarının %60’ından fazlasını oluşturacağı sonucuna varıyor–mevcut otomobiller ve içten yanmalı (benzinli veya dizel) motorlara sahip diğer araçlar için ise bu oran %15’ten bile az.

Rapor, net sıfır hedeflerine ulaşmak için, önde gelen otomobil endüstrisi şirketleri ve yönetimlerinin, elektrikli araç sektörü genişledikçe üretimi karbondan arındırmak için agresif aksiyonlar almaları gerekeceği sonucuna varıyor. Bununla birlikte elektrikli araçlara geçişin, otomobil üreticilerinin karbon ayakizlerini azaltmak, daha fazla esneklik sağlamak ve gelecekteki kârlılıklarını artırmak için tedarik zincirlerini yeniden tasarlamalarına yönelik benzersiz bir fırsat yaratacağını da öngörüyor.

“Stratejik Kararlarla Karbon Ayakizleri Önemli Ölçüde Azaltılabilir”

Bain & Company Türkiye Ortağı Armando Guastella, “Net sıfır hedeflerine ulaşmak için sektör liderlerinin, elektrikli araç endüstrisi ölçeklendikçe Kapsam 3 yukarı yönlü emisyonlarına odaklanmaları gerekecek. Üreticilerin bugün aldıkları stratejik kararlar, karbon ayakizlerini önemli ölçüde azaltabilir. Piller, esas olarak lityum, nikel ve kobalt minerallerinin neden olduğu EV emisyonlarının yaklaşık %30-40’ını temsil eden en büyük emisyon kaynağıdır. Otomobil ve araç üreticilerinin ise bu zorlukların üstesinden gelme olanağını yakalamaları için büyük bir fırsat var. Örneğin bu alanda pil pasaportları, değer zinciri boyunca tam şeffaflık ve izlenebilirlik sağlama amacıyla giderek daha fazla kullanılmaktadır” dedi.

“İşbirliği Büyük Önem Arz Ediyor”

Bain İstanbul Ofisi Kıdemli Müdürlerinden Ersin Seçkin ise “Bu zorlukların üstesinden gelmek ve Kapsam 3 yukarı yönlü emisyonlarla mücadele etmek için üreticilerin ve tedarikçilerin, değer zincirleri boyunca karbon muhasebesi ve emisyon şeffaflığı sağlamak gibi çeşitli eksenlerde işbirliği yapmaları büyük önem arz ediyor. Bu alandaki öncüler, tedarikçilerle beraber dekarbonizasyon için sektörler arası işbirlikleri, ortak girişimler ve yatırımlar yoluyla çeşitli aksiyonlar almaya başladılar. Bu aksiyonlara ek olarak dekarbonizasyonu mümkün kılan, sistematik bir çerçevede kurumlara entegre eden en iyi uygulamalardan biri karbon ve maliyet ikileminin derinlemesine anlaşılmasını sağlayan dahili karbon fiyatlandırmasının uygulanmasıdır” şeklinde konuştu.

EkoIQ Editör