Tüm dünyada market raflarını süsleyen büyük markaların birçoğu, palm yağını Endonezya’daki yağmur ormanlarını talan ederek üreten şirketlerin tedarikçilerinden satın alıyorlar. Greenpeace’in son raporu “Yağmur Ormanları için Geri Sayım”, markaların gıda üretiminde kullandıkları palm yağı için üç yıldan kısa bir sürede neredeyse İstanbul büyüklüğünde bir yağmur ormanı alanının yok edildiğini ortaya çıkardı. Aynı rapora göre 25 palm yağı üreticisi 2015’ten bugüne 130 bin hektar yağmur ormanını yok etti.
YAZI: Burcu ÜNAL, Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu
Tropikal ormanlar dünyanın can damarı. Zira bu ormanlar dünya üzerindeki en geniş biyolojik çeşitliliği barındırıyor ve geçimlerini buradan sağlayan milyonlarca insana da ev sahipliği yapıyor. Bu bölgelerden biri de Endonezya’daki yağmur ormanları… Orangutan, kaplan, gergedan ve çeşitli kuş türlerinin evi; iklim değişikliği ile mücadelede dünyanın sahip olduğu en kıymetli doğal varlıklardan Endonezya’daki yağmur ormanları şimdi palm yağı endüstrisi yüzünden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya… Yağmur ormanlarının palm yağı için yok edilmesi, dünyanın da bilinmezlerle dolu sona bir adım daha yaklaşması demek… Bir başka deyişle Türkiye’deki geleceğimiz 9.000 kilometre ötedeki yağmur ormanlarının geleceğinden bağımsız değil. Gıdanın sürdürülebilirliğinden bahsettiğimizde, gıda üretiminin sürdürülebilir yollarla gerçekleştirilmesini es geçemeyiz.
Tam da bu nedenlerle Greenpeace tüm dünyada, Endonezya’daki yağmur ormanlarını tahrip eden palm yağı endüstrisine karşı bir kampanya yürütüyor. Bugün bir süpermarkete girdiğinizde raflarda göreceğiniz ürünlerin etiketlerini okursanız neredeyse yarısından fazlasında palm yağı kullanıldığını göreceksiniz. Türkiye’de bugüne kadar daha çok sağlığa etkisi üzerinden tartışma konusu olan palm yağının üretim aşamasındaki sicili aslında çok daha kabarık.
3 Yılda İstanbul Kadar Orman Yok Edildi
Tüm dünyada market raflarını süsleyen büyük markaların birçoğu, palm yağını Endonezya’daki yağmur ormanlarını talan ederek üreten şirketlerin tedarikçilerinden satın alıyorlar. Greenpeace’in son raporu “Yağmur Ormanları için Geri Sayım”, söz konusu markaların gıda üretiminde kullandıkları palm yağı için üç yıldan kısa bir sürede neredeyse İstanbul büyüklüğünde bir yağmur ormanı alanının yok edildiğini ortaya çıkardı. Aynı rapora göre 25 palm yağı üreticisi 2015’ten bugüne 130 bin hektar yağmur ormanını yok etti. Bu ormansızlaşmanın %40’ı Endonezya’nın Papua bölgesinde gerçekleşti.
Büyük markaların palm yağı tedarikçisi Wilmar, palm yağını işte bu ormanları tahrip eden üreticilerden satın alıyor. Ne var ki Wilmar bu yıkım ilk gözler önüne serildiğinde palm yağı için yağmur ormanlarının yok edilmesine “dur’ diyeceğine dair 2013 yılında söz vermişti. Greenpeace ise son raporu ile Wilmar’ın verdiği sözde durmadığını belgeleyerek, bir an önce palm yağı için yağmur ormanlarının talanına son vermesini istedi. Colgate-Palmolive, General Mills, Hershey, Kellogg’s, Kraft Heinz, L’Orelal, Mars, Mondelez, Nestlé, PepsiCp, Reckitt Benckiser ve Unilever’in de aralarında bulunduğu büyük markalar da ürünlerinde kullandıkları palm yağını Wilmar’dan satın almaya devam ederek aslında yağmur ormanlarının talanına göz yumuyorlar. Bu nedenle Greenpeace söz konusu markalardan da Wilmar’dan palm yağı alımını durdurmalarını talep ediyor.
Peki markalar söz konusu ürünlerini üretmek için gerçekten Endonezya’daki yağmur ormanlarının yok edilmesine muhtaçlar mı? Tabii ki hayır. Palm yağı, yağmur ormanları yok edilmeden de üretilebiliyor; pek çok şirket ve milyonlarca küçük ölçekli çiftçi de tam olarak böyle yapıyor. Büyük markalar için bir çözüm mevcut. Palm yağını yalnızca yağmur ormanlarını koruyan sorumlu üreticilerden satın alarak dünyanın geleceğini koruyabilirler.
Sorularla Palm Yağı
Palm yağı nedir? Nereden elde edilir?
Palm yağı; çikolatalar, bisküviler, sabun ve şampuanlar da dahil olmak üzere süpermarketlerde satılan ürünlerin yarısından fazlasında kullanılan bitkisel bir yağ. Bu yağ, kökeni Batı Afrika’da olan palmiye ağacının meyvesinden elde edilse de artık tropikal bölgelerde de başarılı şekilde yetiştiriliyor. Palm yağı şirketleri, palmiye ağacı ekimine alan açmak için Endonezya’daki yağmur ormanlarını ve karbon açısından zengin turbalık alanları harap ediyor.
Şirketler neden bu kadar çok palm yağı kullanıyor? Neden diğer yağlar yerine palm yağı tercih ediliyor?
Palm yağının bileşimi soya, kanola/kolza tohumu, ayçiçek veya hindistan cevizi yağlarına benzer. Ancak düşük maliyeti ve yüksek yağ içeriği gibi çekici özellikleri nedeniyle palm yağı talebi giderek artıyor. Daha önce aynı amaçlarla hidrojenize soya yağı kullanan markalar da son yıllarda palm yağı kullanmaya başladı. Özel yağlar çikolata kaplamalarında, çikolatalarda, şekerlemelerde, ekmek, pasta, kek ve krema dolgularında (şeker, kağıt helva, bisküvi) ve kahve kremalarında sıklıkla kullanılıyor. Rafınızda saklayacağınız bir hindistan cevizi yağı sıcak havalarda hemen eriyecektir. Palm yağı ise hindistan cevizi gibi yağlara kıyasla düşük erime noktasına sahip olduğu için endüstri tarafından daha çok tercih ediliyor. Ayrıca doğal yağ içeriği ve diğer besleyici özellikleri nedeniyle anne sütü ikamelerinde sıklıkla palm yağı kullanıyor.
Palm yağı, yağmur ormanları için kötü mü?
Sorun palm yağının kendisi değil, nerede ve nasıl üretildiği. Endonezya’nın yağmur ormanları ve karbon açısından zengin turbalık alanları, palm yağı üretimi için yok ediliyor. Ancak bu böyle olmak zorunda değil. Palm yağı, yağmur ormanlarını yok etmeden de üretilebilir.
Gerçekten sürdürülebilir palm yağı üretimi mümkün mü?
Palm yağı, yağmur ormanları yok edilmeden de üretilebiliyor, zira pek çok şirket ve milyonlarca küçük ölçekli çiftçi de tam olarak böyle yapıyor. Büyük markalar için çözüm palm yağını yalnızca yağmur ormanlarını koruyan sorumlu üreticilerden satın almak. Markalar, tedarikçilerinden kirli palm yağı üretmediklerinin kanıtını talep etmeli ve bu kanıtlanana kadar da bu tedarikçilerle işleri askıya almalı.
Palm yağı kullanımının artması bekleniyor. Dünya üzerinde tüm şirketlerin sürdürülebilir kaynaklardan palm yağı kullanması için yeterli alan var mı?
Daha fazla alan açmak için yağmur ormanlarını yok etmeyi sürdüremeyiz. Tarım ürünlerini nasıl ürettiğimiz ve ne için kullandığımız konusunda çok daha akıllıca hareket etmeliyiz. Çünkü toprak ve doğal kaynaklar sınırlı. Palm yağını ve diğer tarımsal ekinleri halihazırda dönüştürülmüş veya bozunmuş topraklarda ve yerel halkların izin verdiği arazilerde yetiştirmeli, hasat verimliliğini sürdürülebilir bir şekilde en üst düzeye çıkarmalı ve araçları değil (biyolojik yakıt üretimi için kullanmak yerine) yalnızca insanları beslemek için kullanmalıyız.
Sürdürülebilir Palm Yağı Birliği’nin (RSPO) standartları gözetilerek üretilen palm yağı “sürdürülebilir” midir?
Hayır, “sürdürülebilir” palm yağı endüstri sertifikasyonu RSPO bir “ormansızlaştırmasız faaliyet” standardı değildir.
Gerçekten işe yarayan sorumlu bir palm yağı inisiyatifi var mı?
Palm Yağı İnovasyon Grubu (POIG) Greenpeace, Yağmur Ormanları Eylem Ağı, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve az sayıdaki gelişimci palm yağı üreticileri tarafından kuruldu. POIG standartları, RSPO İlke ve kriterlerinden daha gelişmiş ve palm yağı faaliyetlerinin çevresel, sosyal etkileri ile insan haklarına olan etkilerini tam anlamıyla ele alıyor. Bunlar palm yağı üretimi için “sınıfının en iyi” standartları. POIG Sözleşmesi’ndeki kriterler (Göstergeler olarak ifade edilir) mevcut RSPO denetim sürecine ek olarak tasarlanmıştır; dolayısıyla bir şirket RSPO sertifikası alırken aynı zamanda POIG Göstergeleri için de değerlendirmeye tabi tutulabilir. POIG Göstergelerine göre palm yağı değerlendirmesi yapmak üreticilerin, önde gelen palm yağı alıcıları, satıcıları ve yetiştiricilerinin ‘ormansızlaştırma, turba ve sömürü içermeyen faaliyet’ politikalarına uyduklarını göstermeleri için en iyi yoldur. POIG standartları RSPO kriterlerinin ötesindedir ve ormansızlaştırma ile insan hakları ihlalleri arasındaki ayrımı birleştirir.
Palm Yağı Talanının İnsanlara ve Doğaya Zararları
-Son 16 yılda Borneo orangutanlarının yarısı yağmur ormanlarındaki tahribat nedeniyle yok oldu. Son yapılan çalışmalara göre Borneo orangutanlarının sayısı, 1999 ve 2015 yılları arasında yarıya indi. Küresel çapta tehlike altındaki 193 tür, palm yağı üretiminin tehdidi altında.
-Endonezya’da 1990-2015 yılları arasında yaklaşık 24 milyon hektarlık yağmur ormanı yok edildi.
-Harvard ve Columbia üniversitelerinin gerçekleştirdiği araştırmalar 2015’te Endonezya yağmur ormanlarında çıkan yangınlar nedeniyle 100 bin prematüre ölümü yaşandığını hesapladı. Dünya Bankası’na göre bu felaketlerin toplam maliyeti 16 milyar dolar.