#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Phaselis Antik Kenti

Phaselis Antik Kenti Göz Göre Göre Yok Ediliyor

Birinci derece sit alanı olan Phaselis Antik Kenti’nde iki aydır plaj tesisi yapılacağı gerekçesiyle inşaat çalışmaları sürüyor. Antalya’nın Tekirova ilçesinde bulunan birinci derece sit alanında gerçekleştirilecek inşaat projesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ihaleyle özel bir şirkete verildi. 1139 metreküp beton kullanılması beklenen projede en az 85 bin metrekarelik alanda inşaat faaliyetleri gerçekleştirilmek isteniyor. 

YAZI: Erhan Arca

Birinci derece sit alanı olan Phaselis Antik Kenti’nde inşaat faaliyetleri kapsamında tarım arazilerinin de bulunduğu bölgeye plaj tesisi kapsamında otopark, yönetim binası, kafeterya, duş ve tuvalet gibi birimlerin yapılması planlanıyor. Bu yıkımın önüne geçmeye çabalayan Phaselis’e Dokunma ve Phaselis İnisiyatifi, 15-16 Nisan’da bir çalıştay düzenledi.

Çalıştaya katılan Ulupınar Çevre Koruma Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Elginöz, bu çalıştayı aslında yapması gerekenin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu ancak Phaselis’i koruma görevinin kendilerine kaldığını söylüyor. Bölgede gerçekleşen çok fazla turist faaliyetinin Phaselis’in iki yanındaki yine Phaselis gibi arkeolojik sit alanı olan bölgelere yayılma endişesine sahip olan Elginöz, “Pek bilimsel bir yaklaşım değil bu. Tek yönlü, tek bakış açısı içeren bir yaklaşım” dedi.

Multidisipliner Bir Çalışma Gerekiyor

Phaselis’te hem kültür varlıkları olduğunu hem de çok önemli bitkisel ve hayvansal, doğal kaynaklar, doğal varlıklar olduğu ve de bu canlıların bir kısmının neslinin tehlike altında olduğunu biliniyor. Bu doğrultuda bölgede “multidisipliner bir çalışmanın yapılmasını gerekirdi” diyen Elginöz, Bakanlığın yüzeyde bile kalıntılar bulunan her iki koyda da sondaj çalışması bile yapmadan beton döküldüğünü ifade etti.

Bakanlığın Alacasu ve Bostanlık koylarını Phaselis’ten ayrı bir yer olarak göstermeye çalışmasına da değinen Elginöz, çalıştaya katılan arkeologların Phaselis’in onlarca köy, yüzlerce çiftlikten oluşan, büyük tarihi öneme sahip bir alan olduğunu ifade ettiğini aktardı. Bilim insanları da kazılması beklenen hektarlarca alanın daha olduğu bölgenin öncelikle kültürel varlık açısından kazılıp, değerlendirilmesi ve ardından kullanıma açılması gerektiğini belirtti.

Phaselis Antik KentiKültürel mirasların bulunduğu bölgede endemik bitki türleri hakkında da endişeler bulunuyor. Phaselis burçağı da dahil dört tane nokta endemiği olan bölgede, yapılan en basit yüzey çalışmalarının bile bu türlere zarar verdiği akademisyenler tarafından aktarıldı.

Akademisyenler bu çok az bireyi kalmış türlerin bulunduğu alanlarda inşaat çalışması yapıldıysa bu türlerin yok olduğunu öne sürdü. Elginöz, Phaselis’te 20 civarında bölge endemiği, bölgeye has bitki ve yüz seksen tane de yine Türkiye’ye has özel bitkinin olduğunu ancak bunların bir kısmının tehlikede altında kaldığını aktardı.

Çalışma alanı olan deniz kaplumbağalarına da değinen Elginöz, Phaselis’te deniz kaplumbağalarının varlığı hakkında yaptıkları litaratür çalışmasında bölgedeki koyların rastlantısal yuvalama alanı olarak kullanıldığını ve bölgenin korunması durumunda çok daha değerli bir yumurtlama alanı, yuvalama üreme alanı olabileceği sonucuna ulaştıklarını belirtti ve ekledi: “Dolayısıyla burası dediğim gibi çok yönlü olarak korunması gereken, ticarete asla konu edilmemesi gereken bir yer.”

Halk Sağlığı da Tehlikede

Phaselis’e dair teknik konulara yer verilen çalıştaya birçok farklı branştan alanında uzman insan katıldı. Örneğin, Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Gönül İçmeler ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden Doç. Dr. Tendü Hilal Göktuğ Phaselis’in kapasitesine dair yaptıkları çalışmada ziyarete açık ören yerinin kaldırabileceğinden 7 kat fazla insana maruz kaldığını ortaya koydu.

Kalabalığın bu denli yüksek olması yalnızca doğaya değil halk sağlığına da zarar veriyor. Doç. Dr. İçmeler yaptığı araştırma sonucunda bölgedeki kalabalığın pik noktasına ulaştığı zamanlarda deniz suyunda ciddi şekilde bakteri ürediğini, virüslerin bulunduğunu ve bunların sivilce, kabarma hatta hastalıklara yol açabileceğini öne sürdü. Ayırca araştırmacıların antik kalıntılar üzerinde ve etrafında yüksek derecede kurşun bulunduğunu ifade eden Elginöz, yeterli planlama yapılmamış Phaselis’in şu an çok kötü kullanıldığını da ekledi.

Çalıştayın bölgenin uygun kullanımının nasıl gerçekleştirileceği üzerine yapıldığını belirten Erol Malkoç ise, bölgede insan ve araç yükünün yüksek olduğunu ve buna karşın diğer koylarda ise hiçbir denetim olmadığının altını çizdi ve ekledi: “Denetim olmadığı için zaten orada araçlar birinci derece sit alanının içinden geçip sahile kadar çıkabiliyor.”

Daha önce de Bakanlıktan Phaselis’e yönelik talepleri olduğunu söyleyen Elginöz, kalıntıların arasından da araçların geçtiğini ve bölgedeki otoparkın ya da ziyaretçi sayısının kısıtlanması gerektiğini belirtti. İnsanların büyük çoğunluğunun Phaselis’e piknik yapmak için geldiğini ifade eden Elginöz, “Phaselis’in dünyanın en güzel koylarından birkaçı olduğunu düşünüyorum. O koylarda denize girmek istiyorlar. Bu da haklarıdır ama bunun oraya zarar vermeyecek bir düzenlemeyle yapılması gerekiyor” dedi.

Beklenmedik Proje Maliyeti

Bakanlığın kendisini bir şirket olarak görüp daha çok para kazanmaya çalıştığını ifade eden Elginöz, bilimi yol gösterici olarak kullanmak gerektiğini, para kazanmanın öncelik sırasında daha geride olması gerektiğini söyledi. Sit alanının inşaat faaliyetlerine açıldığı projede maliyet KDV hariç 47.7  milyon lira olarak belirlendi. Sözleşme bedeli olarak belirlenen bedel beklenin 22 milyon liranın üzerinde.

Phaselis’e Dokunma içerisindeki yetkin isimlerin projenin maliyetini hesapladığında 25 milyon lirayı geçmeyecek bir tutar bulduğunu söyleyen Elginöz, “Biz bu maliyetin çok yüksek olduğunu baştan biliyorduk ama bu devletin kendi iç işleyişi. O ihalede bir şeye itiraz etme şansımız yoktu, şaşırmadık diyeyim. Çünkü biz bu maliyetin biraz şişirilmiş bir maliyet olduğunu biliyorduk” dedi.

Phaselis Antik KentiGazeteci Yusuf Yavuz attığı tweette ise “TURAŞ’ın önceki genel müdürü Tayhan Şimşek’e göre proje maliyeti yaklaşık 25 milyon liraydı” yazdı. Elginöz, 4 tane suç duyurusunda bulunduklarını ancak açık bir şekilde kanuna karşı gelen bu uygulamaların devam ettiğini belirtti ve ekledi: “Bizim şimdi kafamızda kamuoyu olarak bir soru işareti uyanıyor haklı olarak. Acaba bu 23 milyon yüzünden midir bu ısrar?”

Normal şartlarda mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını doğrudan vermesi gerekirken mahkeme sürekli ertelediği kararı 13 Nisan’da verdi. Karar, projenin telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceği gerekçesi gösterilerek alındı. Ancak mahkeme kararına rağmen Phaselis’teki inşaat faaliyetleri devam ettirildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da geçtiğimiz Cumartesi günü Phasalis’teydi. Phaselis’e Dokunma’nın yasadışı bir açılış olarak tanımladığı bu ziyaret sırasında Bakan Ersoy, yürütmenin durdurma kararına ilişkin kendisine yöneltilen soruya “Bence keyfini çıkartın” demekle yetindi.

Çalıştay sonrasında Bostanlık Koyu’nda yapılan basın açıklamasında öncelikli eylem planı açıklandı. Planda açıklanan maddeler ise:

-Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarındaki inşaatlar derhal durdurulmalı, hâlihazırda yapılmış olan tüm alt ve üst yapı kontrollü olarak sökülmeli ve alanın onarımı gerçekleştirilmelidir. Tüm bu işlemler, ilgili uzmanlar denetiminde alana daha fazla zarar verilmeden yapılmalıdır.

-Yasal süreç sonuçlanana kadar Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarındaki plaj projesine ait bütün işlemler durdurulmalıdır.

-“Koruma ve kullanma” dengesi yerine “koruma ve korumaya uyumlu kullanma” yaklaşımı öngörülmelidir.

-Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koyları ziyaretçilere yönelik özel araç trafiğine kapatılmalıdır.

-Başta sit alanındaki koylar (Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu) olmak üzere bütün sit alanının korunması için yeterli sayıda bekçi görevlendirilmelidir.

-Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarında arkeolojik kazıların bir an önce başlaması için gereken destek sağlanmalıdır.

-Phaselis ziyarete açık ören yeri içinde araçların rastgele park etmesine engel olunmalı ve araçlar gişelerin yakınında park edecek şekilde düzenleme yapılmalıdır.

-Hem Phaselis ziyarete açık ören yeri hem de Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarında kara ve deniz ekosistemlerinde taşıma kapasitesi analizleri yapılmalı ve taşıma kapasitesi tabanlı ziyaretçi yönetim planı hazırlanmalıdır.

-Phaselis ziyarete açık ören yeri, Güney Limanı içinde Phaselis Koyu, Phaselis Bostanlık Koyu ve Phaselis Alacasu koylarında halk sağlığının, deniz canlılarının ve ekosistemin korunması için deniz suyu kalitesinin korunması sağlanmalıdır.

-Korunacak hedef türlerin ve özel yaşam alanlarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Gürültü ve ışık kirliliğine neden olacak hiçbir uygulama yapılmamalıdır.

-Orta ve uzun vadede sit alanının güvenliğini sağlayacak çevre düzenlemesi ve kontrollü giriş düzenlemesi yapılmalıdır.

EkoIQ Editör