Son derece değerli geri dönüştürülebilir atıklara karışmaması gereken son derece değerli organik atıklarımızı nasıl değerlendireceğiz? Kompostlaştırma süreçleri ve ekipmanları üzerine çalışan SoilCatcher girişiminin kurucusu olan Çağlar Ferhanoğlu, hem ev hem işyeri düzeyinde, organik atıkların ziyan olmaması için koşullara özel çözümler geliştiriyor ekibiyle birlikte.
Röportaj: Barış DOĞRU
Ekoloji ve sürdürebilirlik konularında kendimi hiçbir zaman çaresiz hissetmedim. İklim değişikliğinden başlayarak bin bir türlü çevresel sorunun varlığından ve tehlikesinden haberdar olmakla birlikte, insanın yaratıcı yeteneğinin ve emeğinin, bunları yarattığı gibi çözebileceğine de hep inandım. Zaten çevrenize baktığınızda, çözümlerin hazır ve nazır olduğunu görebilirsiniz. Bu çözümlerin bazıları teknolojik (mesela güney enerjisi sistemleri gibi), bazıları sistemik (döngüsel ekonomi gibi), bazıları ise hem teknolojik hem de sistemik (geridönüşüm gibi). Peki bütün bu çözümler hemen elimizin altındaysa ve eğer çoğu zaman iddia ettiğim gibi para da gerektiğinde bulunabiliyorsa, neden hala sorunların içinde debelenip duruyoruz? Güzel soru…
Bunun yanlış kurulmuş sistemlerin dönüşümü konusundaki tutuculukla ilgili olduğu kadar, yeni süreç ve teknolojilerin kendilerini iyi anlatamamasıyla da ilgili olduğunu düşünüyorum; yani sorun biraz da kendi uzmanlık alanım olan “iletişim”de yatıyor gibi… Bir çikleti satmak için çuval dolusu para harcanırken (yani bir sürü uzmanın buna kafa patlatması sağlanırken), insanalışkanlık ve tercihlerini sürdürülebilir süreçlere dönüştürmek için, sanki hiçbir uzmanlığa gerek yokmuş gibi davranılabiliyor. Uzmanlar devreye girdiğinde ise, bu işin konvansiyonel dışı yöntemleri üzerine kimse düşünmemiş oluyor…
Bu uzun ve ağdalı girişi, sizi Çağlar Ferhanoğlu ve kompost konusundaki önemli çalışmalarıyla tanıştırmak için yaptım. Benim de takıntılı olduğum konulardan biri olan geridönüşümün önemli alanlarından biri de kompost. Geridönüşüm mutlaka kaynakta başlamalı ve ilk yapılması gereken de organik atıklar ile organik olmayan atıkları birbirine karıştırmamak olmalı. Aksi takdirde iki kaliteli geridönüşebilir atık grubunu da büyük oranda kaybediyoruz aslında.
İşte o son derece değerli geri dönüştürülebilir atıklara karışmaması gereken son derece değerli organik atıklarımızı nasıl değerlendireceğimiz konusuna yoğunlaşmış Çağlar. Kompostlaştırma süreçleri ve ekipmanları üzerine çalışan SoilCatcher girişiminin kurucusu olan Çağlar, hem evsel hem işyeri düzeyinde, organik atıkların ziyan olmaması için koşullara özel çözümler geliştiriyor ekibiyle birlikte.
Sevgili Çağlar bize biraz bu alana girişini anlatır mısın?
Bu alanda çalışmaya başlamamın temelinde aile zeytinliği ile ilgilenmeye başladıktan sonra öğrendiklerim ve yaşadığım tecrübeler yatıyor. Zaman içerisinde zeytinlikte yaşadığımız verimsizlik, zararlılarla ve hastalıklarla mücadele gibi sorunların temelinde toprak sağlığı kavramının yattığını fark ettik. Toprağınız sağlıklı ise ürününüz de sağlıklı oluyor ve hastalıklara, zararlılara karşı yüksek dirençli oluyor. Toprak sağlığını tesis etmekte insanın elindeki en güçlü enstrüman organik atıkların geri dönüştürülmesinden elde edilen kompost gübre. Sürdürülebilir tarım arazileri yaratmak için yüksek kalitede kompost gübre kullanımı çok önemli. Kompost gübrenin temel hammaddelerinden biri gıda atıkları. Gıda atıklarının büyük bir kısmı şehirlerde ortaya çıkıyor. Ancak şehir şartlarındakompost yapmak etrafa rahatsızlık vermemesi açısından ancak kapalı sistemlerle mümkün. Bu konuyla ilgilenmeye başladığımızda şehir şartlarında kompost yapabileceğimiz sistemlerin ya kapasiteleri kısıtlı, hobi amaçlı ürünler olduğunu ya da yüksek maliyetli ithal sistemler olduğunu gördük. Bu yüzden amacımız ilk günden itibaren ekonomik ve sürdürülebilir çözüm sağlayan kompost sistemleri üretmek oldu. 15 yıllık mühendislik tecrübesine envai çeşit kompost yöntemi deneyimi, inovatif denemeler eklenince üçboyutlu tasarım ve yazıcı teknolojilerini kullanarak ürettiğimiz verimli kapalı sistemler ortaya çıktı.
Geridönüşüm alanı ama özellikle de organik atıkların değerlendirilmesi alanı gerçekten mayın tarlası gibi. Her düzeyde herkesin çeşitli bahaneleri var, sürecin dışında kalmak için. Bize biraz karşılaştığınız zorlukları ve onlara yönelik çözüm önerilerini anlatır mısın? Evsel ve işyeri düzeylerinde ayrı ayrı…
Konunun üç tarafı var. Bireyler, kurumlar ve yerel yönetimler. Ülkemizde maalesef genel olarak şöyle bir durum mevcut, konuya duyarlı bireyler ve kurumlar; atıkların ayrıştırılmış şekilde toplanıp geri dönüştürülmemesinden yerel yönetimleri sorumlu tutuyor. Yerel yönetimler; ayrıştırmanın layıkıyla yapılmaması sebebiyle geridönüşüm maaliyetlerinin artmasından bireyleri ve kurumları sorumlu tutuyor. Sizin de başta belirttiğiniz gibi burda “sistemik” bir sorun olduğunu görüyoruz. Herkes üzerine düşeni yapmadığı sürece tonlarca çöp her gün litrelerce petrol akıt tüketilerek metrekarelerce çöp yığınları oluşturmaya ve plastik torbaların içinde metan gazı üretmeye
devam edecek. Halbuki o gıda atıklarının döngüsel sistemlerde olduğu gibi toprağa geri dönerek toprağımızı tekrar zenginleştirmesi gerekiyor. İhtiyaç duyduğu gıdayı üretebilen bir ülke olabilmemiz için bireyler, kurumlar ve yerel yönetimler olarak üstümüze düşeni yaparak tükettiklerimizden artakalanları toprağımıza, doğamıza kavuşturmamızın hepimizin borcu olduğunu düşünüyorum.
Atıkları ayrıştırmak, dönüştürmek ve doğayla kavuşturmak gerekiyor. Bu işin dünyamız için önemini anlayan herkesin gıda ve diğer atıkları birbirinden kolayca ayrıştırabildiğini görüyoruz. Bu adım plastik ve kağıt gibi atıkların da kontamine olmasını engelliyor, geri dönüştürülmesini kolaylaştırıyor. Gıda atıklarının geridönüşümü içinse nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı kentlere uygun sistemler kullanmak gerekiyor. Geliştirdiğimiz sistemler kendi etki alanındaki negatif etkisini azaltmak isteyen herkese seçenek sunuyor. Tercihe bağlı olarak mikroorganizmalarla ve solucanlarla hızlandırdığımız kompost süreci tamamlandığında açığa çıkan kompostuysa istenen yerdedoğayla kavuşturmak kalıyor. Çiçeklerinde, bahçelerinde, parklarda, bostanlarda, tarım arazilerinde değerlendirip faydasını görenlerin geribildirimleri bizi çok mutlu ediyor.
Toplumun geneline ayrıştırma kültürünü yayabilmemiz için yurtdışında farklı örnekleri olan geçiş dönemi kurgularına ve uygulamalarına ihtiyacımız var. Ayrıştırma kültürüne sahip, halihazırda bu sürece destek olmaya hazır birey ve kurumların atıklarının kontrollü olarak toplanması, geri dönüştürülmesi zaman içerisinde bu sürece katılımı artırıyor, genele yayılmasını sağlıyor. Başlangıçta mahalle ya da kurum bazlı toplama ve dönüşüm merkezleri oluşturulması ve katılımın artmasıyla merkez sayısının çoğaltılması en etkili yöntemlerden. Lojistik maaliyetlerini azaltmak için atıkların toplama merkezlerinde ön-kompost yapılarak biriktirilmesi ve belli miktarlara ulaşıldığında geridönüşüm tesislerine taşınması SoilCatcher ürünleri ile mümkün. Atıkların az da olsa bir kısmının toplama merkezlerinde geri dönüştürülmesi; katılımcıların kurguya olan inancını artırdığı gibi şehirde yeşil alanlarda ihtiyaç duyulan kompostun karşılanmasında da fayda sağlıyor.
Çevresel etkilerini azaltmak amacıyla kompost sistemi satın almak isteyen kurumların da genelde ürettikleri kompostu kullanabilecekleri yeşil alanlara sahip olmamalarından ötürü çekinceleri olduğunu görüyoruz. Bu noktada da yerel yönetimlerin ya da sivil toplum kuruluşlarının kompost üreticisi kurumlar ile yerel tarım üreticilerini bir araya getiren topluluklar oluşturmasına ihtiyaç var.
Kompost ve organik atıkların geri dönüşümünde en önemli sorunlardan biri de sanırım bir topluluğa ihtiyaç duyması. Siz böyle bir kompost topluluğunu da oluşturdunuz sanırım. Biraz onu anlatır mısın?
Kompost toplulukları dünyada geridönüşümün yaygınlaşması açısından etkin olarak kullanılan bir yöntem. Atıklarını ayrıştırarak belli toplama merkezlerine getirmeye gönüllü birey ve kurumların, hammadde ihtiyacı olan katı atık geridönüşüm ya da biyogaz tesisi işletmecilerinin, kompost gübreye ihtiyaç duyan tarımsal üreticilerin bir araya gelmesini, ortak yatırımlar yapmalarını sağlıyor. Biz ülkemizin halka açık ilk kompost topluluğunu 2018 senesinde kurduk. Halen Ataşehir’de, yerel kompost topluluğumuz ile katılımcı birey ve kurumlardan ayrıştırılmış gıda atıklarını toplayarak kompost gübre üretiyoruz ve üreticilerin kullanımına sunuyoruz.
Türkiye veya İstanbul düzeyinde bir hesaplama yaptınız mı? Organik atıklar tüm atıkların ne kadarını oluşturuyor?
Her bir İstanbullu günde ortalama 1 kg atık oluşturuyor. Bunun üçte biri gıda atığı. Geri dönüşüm süreçlerinin temelinde organik atıklar ile insan yapımı atıkların ayrıştırılması var. Gıda atıklarının diğer atıklardan ayrıştırılarak toplanması, ambalaj atıklarının kontaminasyona uğramamasını ve geridönüşümü mümkün kılıyor. Her 6 kg gıda atığından ortalama 1 kg kompost üretiliyor. Buna göre her birimiz yılda 20 kg kompost üretilebilecek hammadde ortaya çıkartıyoruz. Gıda atıklarının geri dönüştürülmesinin çevresel olarak direkt ve dolaylı etkileri mevcut. Direkt etkimiz çöp depo sahalarında ortaya çıkan seragazlarının oluşumunu önlemek.
Dolaylı etkilerin başında, kompost gübre kullanımı sonucu toprağın karbon tutma kapasitesinin, veriminin artırılması geliyor. İstanbul’un tüm gıda atıklarının geri dönüştürülmesinin direkt ve dolaylı olarak yaratacağı etki, ortalama bir otomobilin yılda 1 milyon defadan fazla dünya etrafında dönmesi sonucu yaratacağı seragazı salınımının önlenmesi demek. Gördüğünüz gibi etki çok büyük düzeyde.
Yakın zaman için planlarınız neler? Süreç nerelerden açılacak sizce?
Planlarımızın başında kompost sistemlerimizi daha geniş kitlelere tanıtmak ve ulaştırmak var. Bir yandan da kompost topluluğumuzun yerel yönetim ve kurumlar ile işbirliğini geliştirerek etki kapasitesini artırmak istiyoruz. Halihazırda atıklarını topluluğumuza ulaştırmak isteyen, ürettiği kompost gübreyi topluluğumuza bağışlamak isteyen kişi ve kurumlardan yoğun ilgi görüyoruz. Kapasitemizi artırmamız ancak yerel yönetimlerin ve kurumların desteği ile mümkün olabilir.
İşyerleri nasıl başlayabilir bu sürece ve nasıl bir fayda elde edebilir?
İşyerlerine gıda atıklarının geridönüşümüne çay kahve posaları ile başlamalarını tavsiye ediyoruz. Çay kahve posaları yapısı itibarıyla en hızlı kompostlaşan ve yatırım maaliyeti en düşük olan atık türü. SoilCatcher çay-kahve sistemi ile çay kahve posalarını geridönüştürmek mümkün. Kurum içi farkındalığın ve ayrıştırma kültürünün oluşması ile gıda atıklarının geri dönüşümü üzerine yatırım yapmak kolaylaşıyor. İkinci adımdayemekhane atıklarının geridönüşümü için uygun sistemlerimiz yer alıyor. İşyerleri ortaya çıkan kompostu saksı bitkilerinde, peyzaj alanlarında kullanabilecekleri gibi yerel üreticilere ulaştırarak destek olmaları da mümkün.
Gıda atıklarının geridönüşümünü sağlamak çevresel etkimizi azaltmanın en etkin yollarından. İnsanlara ve kurum temsilcilerine, SoilCatcher ürünlerini incelemelerini ve kompost yapım sürecinin bireylere yaşattığı hazza ortak olmalarını tavsiye ediyorum. Bir kez gıda atıklarını ayrıştırıp doğayla kavuşturduktan sonra nerede olursanız olun gıda atıklarınızı dönüştürmeyen sistemlere bırakmaya insanın içi elvermiyor. Evindeki atıklarını işyerindeki sisteme taşıyan kullanıcılarımız mevcut.
Geridönüşüm ve atık ayrıştırma kültürünün özellikle erken yaşlarda kazanılması gerekiyor. Çocuklarımıza bu bilincin verilmesi konusunda ebeveynlerin ve eğitim kurumlarının öncü olması gerektiğini düşünüyorum.