Sürdürülebilir Çözümlerin Temel Taşı: Ortak Eylem Ruhu

Dijital dönüşümün yalnızca yeni teknolojilerle donanmış bir çağ değil, aynı zamanda fırsat eşitliği, kapsayıcılık ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile biçimlenen bir gelecek olduğuna inanıyorum. Bu dönüşümün SKA’larla kesişmesi büyük önem taşıyor. Yapay zeka ve otomasyon teknolojileri, SKA’lara ulaşmada önemli bir potansiyel barındırıyor.

Esra KÖYLÜOĞLU, Organizasyon Direktörü, [email protected]

Toplumsal değişimin merkezine teknolojiyi yerleştirmeyi hedefleyen yenilikçi girişimlere uzun zamandır ilgi duyuyorum ve özellikle Kodluyoruz’un bu alandaki çalışmalarını yakından takip ediyorum. Dijital dönüşümün yalnızca yeni teknolojilerle donanmış bir çağ değil, aynı zamanda fırsat eşitliği, kapsayıcılık ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile biçimlenen bir gelecek olduğuna inanıyorum. Bu dönüşümün SKA’larla kesişmesi büyük önem taşıyor. Yapay zeka (YZ) ve otomasyon teknolojileri, SKA’lara ulaşmada önemli bir potansiyel barındırıyor.

Teknolojik Faydadan Eşit Yararlanılmıyor!

Küresel ölçekte teknolojinin sunduğu fırsatlardan eşit şekilde yararlanılamıyor. OECD 2023 verilerine göre, STEM alanlarında çalışanların yalnızca %28’i kadınlardan oluşurken, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi yüksek teknoloji alanlarında bu oran %12’ye kadar düşüyor. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan bireyler, teknolojiye erişimde hâlâ ciddi engellerle karşılaşıyor. Dijital beceriler yalnızca teknik uzmanlık anlamına gelmiyor; aynı zamanda problem çözme, eleştirel düşünme ve işbirliği gibi yetkinliklerle sosyal hareketlilik sağlıyor. Bu nedenle fırsat eşitliğini destekleyen eğitim modelleri büyük önem taşıyor.

Kapsayıcı ve Eşitlikçi Bir Yaklaşım: “Dahil Ol, Dahil Et”

Kodluyoruz, kadınların yazılım, veri bilimi ve yapay zeka gibi alanlarda güçlenmelerini destekleyen programlarıyla teknoloji sektöründe daha çeşitli ve kapsayıcı bir yapı oluşturmayı hedefliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin inovasyon ve ekonomik büyüme üzerindeki olumlu etkisi göz önünde bulundurulduğunda, bu tür projelerin sürdürülebilir bir gelecek inşa etmede kritik bir rol oynadığı açık.

Kodluyoruz’un başarısında İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nın sağladığı desteğin etkisi büyük. Bu program, sosyal girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik rehberlik ve ağ oluşturma gibi imkanlar sunuyor. Kodluyoruz, İBSG Ödülü’nü aldıktan sonra meşruiyet kazanarak daha fazla işbirliği kurma ve etki alanını genişletme fırsatı buldu.

Teknoloji ile Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümler

Kodluyoruz, dijital eğitimi yalnızca teknik bilgi sunan bir araç değil, aynı zamanda fırsat eşitliği ve toplumsal katılımı destekleyen güçlü bir dönüştürücü olarak konumlandırıyor. Özellikle kırsal ve sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölgelerde sunduğu çevrimiçi ve hibrit eğitim modelleri sayesinde, gençler coğrafi ve ekonomik engelleri aşarak sektöre yenilikçi bakış açıları kazandırıyor. Çevrimiçi eğitim platformları, mentörlük programları ve topluluk etkinlikleri ile gençlerin eğitim süreçlerine aktif katılımını sağlıyor.

Kodluyoruz’un mentörlük programları, kariyer gelişiminde deneyimli kişilerin yol göstericiliği açısından hayati önem taşıyor. Kadın mentörlerin de yer aldıkları bu yapılar, teknoloji dünyasında kadınların kendilerine yer bulmalarını kolaylaştırıyor. Bu tür rol modeller, toplumsal cinsiyet eşitliği hedefleri doğrultusunda ilham verici bir güç oluşturuyor.

Toplumsal Katılım ve Ortak Eylem

Kodluyoruz’un vizyonu, gençleri yalnızca dijital sektörde değil, toplumsal hayatta da sorumluluk üstlenebilecek bireyler olarak yetiştirmek. Teknolojik bilgiyle toplumsal farkındalığı harmanlayan bu yaklaşım, sürdürülebilirlik ekseninde ilerlemenin önünü açıyor. Eşitlik ve kapsayıcılıkla beslenen dijital eğitim modeli sayesinde, SKA’ların pek çoğuna doğrudan katkı sunuluyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, nitelikli eğitim ve ekonomik büyüme gibi alanlarda geliştirilen projeler, “hiç kimseyi geride bırakmama” ilkesini somutlaştırıyor.

Kodluyoruz’un başarısı, kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliğiyle daha geniş kitlelere ulaşarak kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşasına önemli katkılarda bulunabileceğini gösteriyor. Bu ortak eylem ruhu, sürdürülebilir çözümlerin temel taşı konumunda.