#ekoIQ İklim Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde Neredeyiz?
İklim

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde Neredeyiz?

Temmuz 2016’da Birleşmiş Milletler inisiyatifi olan Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) ve paydaşı Bertelsmann Stiftung tarafından yayımlanan “SDG Index & Dashboards” adlı rapor, ülkelerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konusundaki karnesini ortaya koyuyor. Sustineo İstanbul Sürdürülebilirlik İş Platformu Kurucu Ortağı Gülin Yücel, raporu EKOIQ okurları için değerlendirdi…
Gülin YÜCEL, Sustineo İstanbul Sürdürülebilirlik İş Platformu Kurucu Ortağı

Temmuz 2016’da Birleşmiş Milletler inisiyatifi olan Sür­dürülebilir Kalkınma Çö­zümleri Ağı (SDSN) ve paydaşı Ber­telsmann Stiftung tarafından “SDG Index & Dashboards” adlı bir rapor yayımlandı. Aynı organizasyonların geçen sene yayınladıkları “Sürdürü­lebilir Kalkınma Hedefleri: Varlıklı Ülkeler Hazır mı?” (Sustainable Development Goals: Are the Rich Countries Ready?) adlı çalışma, Sür­dürülebilir Kalkınma Hedefleri etra­fında 34 OECD ülkesinin durumları­nı inceliyordu. Bu yılki genişletilmiş raporda ise hem daha fazla gösterge ve daha kapsamlı bir yöntem kulla­nılıyor hem de Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülke içinden 143’ü dahil edi­lerek kapsam genişletiliyor.
Yazarları arasında hem SDSN’in hem de Columbia Üniversitesi Sür­dürülebilir Kalkınma Merkezi’nin direktörü Prof. Jeffrey Sachs’ın da bulunduğu çalışma, ülkelere Sür­dürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni (SKH17) uygulama konusunda yar­dımcı olmayı hedeflemiş.
SKH, uygulaması şüphesiz kolay bir süreç değil. Sürdürülebilir kal­kınma, ekonomik büyüme ile sosyal katılımcılığı ve çevresel sürdürü­lebilirliği bir arada yürütebilmeyi gerektiriyor. Hızla değişen dünya gündemlerinde bu üç gerekliliğin her birini bile tek başına gerçekleş­tirmek zor iken, üzerine 15 seneye uzanan ve önemli yatırımlar da ge­rektiren bu hedeflere doğru koş­mak, şüphesiz ülkeler için oldukça zorlayıcı.
Ayrıca bu hedefler, ülkelerin tek başlarına gerçekleştirebilecekleri konular değil. Örneğin iklim ile ilgi­li olan SKH13, iklim değişikliğini 2 derece sınırı içerisinde tutmak ama­cıyla ülkelerin Nisan 2016’da imza attığı Paris İklim Anlaşması’ndaki gibi, dünya enerji sistemlerinin önü­müzdeki 20-40 sene içerisinde yeni­den yapılandırılmasını gerektiriyor. Başka bir örnek olarak dünya barı­şı (SKH16) da birkaç ülkenin çalı­şarak ulaşabileceği bir hedef değil. Tüm ülkelerin, işletmelerin, üniver­sitelerin, sivil toplumun beraberce çalışmalarına ihtiyaç var.
Hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için ilerlemenin değerlendirilmesi, önceliklerin belirlenmesi, uygula­mada zayıf alanların görülebilmesi ve planlanan yolda devam etmek için ek yaptırımların harekete geçi­rebilmesini sağlayan bir sistem ba­kışı gerekiyor. Bunu SKH etrafında geliştirmesi için yeni bir organizas­yon kuruldu: Inter-Agency and Ex­pert Advisory Group (IAEG) SKH için bir göstergeler çerçevesi üzerin­de çalışmalarına başladı ve bunun çıktılarını 2017’da daha net görebi­leceğiz. Şu ana kadar üç gösterge seviyesinin belirlendiğini biliyoruz: Birinci seviye, metodolojisi ve verisi olan; ikinci seviye, metodolojisi olan ancak henüz verisi olmayan; üçün­cü seviye ise henüz küresel olarak kabul gören bir metodolojisi olma­yan ülke konumlarını tanımlıyor.
Bu çalışma devam ederken, elde olan veriler ve şu ana kadar kabul gören göstergeler etrafında bir ışık tutmayı hedefleyen SDG Index & Dashboards raporu, şu ana kadar yapılan çalışmaları, veriler kısıtlı da olsa, ülkelere ve tüm paydaşlara gelinen noktayı karşılaştırmalı ola­rak göstermeyi amaçlıyor. (SDG İndex)

Ülkeler Nerede?

Bazı konular doğası gereği mutlak hedefe ulaşabilecek iken (%100 il­köğretim zorunluluğu, sıfır açlık seviyesi gibi) bazı hedefler içinse bu mümkün değil (trafik kazaları, ortalama yaşam beklentisi gibi). Çalışmada mutlak değer olmayan durumlarda en yüksek beş ülke or­talamaları alınmış ve bu ortalama endekse göre ülkeler konumlandı­rılmış.
Süpriz olmayan bir şekilde, üç İs­kandinav ülkesi (İsveç, Norveç ve Danimarka), endeksin en tepesinde yer alıyor. Ancak yine de SKH ba­zında hangi konu başlıklarında ne kadar ilerlemeleri gereken yol oldu­ğu bu ülkeler için de gösterilmiş.
Yine bir başka sürpriz olmayan konu, gelişmiş ülkelerin hepsinin endeksin en tepesinde yer almama­ları. Yani zenginlik, sürdürülebilir kalkınma için doğal bir sonuç değil; ekonomik refah kadar, sosyal kap­sayıcılık ve çevresel sürdürülebilir­lik de olmaz ise olmaz bakış açıları. Öte yanda maalesef fakir ülkeler en­deksin en alt sıralarında yer alıyor. Buradaki sebep birçok SKH’nin, ör­neğin fakirlik (SKH1), açlık (SKH2), sağlık hizmetlerine erişim (SKH3), eğitim (SKH4), su (SKH6), modern enerji hizmetleri (SKH7), iş olanak­ları (SKH8) etrafında olanların hâlâ ekonomik kalkınma gerekliliğine bağımlı olmaları. Bu bağlamda Sah­ra Altı Afrika en düşük göstergelere sahip. Ancak bu durumun, ülkelerin bu kapsamda yaptıkları zenginlerin fakirlere yardım etmeleri üzerine anlaşmalar ile iyileşmesi beklenme­lidir.
Göstergeler tablosunda ise her bir SKH için ülkelerin hedefe göre na­sıl ilerledikleri değerlendirilmiş. Ör­neğin yeşil, ülkenin o hedefte doğru yolda olduğunu anlatıyor.
Göstergeler tablosunda ayrıca alt göstergeler de yer alıyor. Genel puanlamada en kötü renk o göster­genin puanı olarak kabul ediliyor. Örneğin bir yeşil bir kırmızı göster­ge var ise, puan ve sıralama kırmızı üzerinden yapılıyor.
Göstergeler üzerindeki durum, yine gelişmiş ülkelerin eksikliğine işa­ret ediyor. OECD ülkeleri ortalama üçte bir hedefte “kırmızı” durumda.
En zorlanılan SKH ise iklim de­ğişikliği (SKH13), ekosistemlerin korunması (SKH14 ve SKH15) ve sürdürülebilir üretim ve tüketim (SKH12).

Türkiye Nerede?

Türkiye’nin göreceli olarak iyi oldu­ğu alanlar, SKH öncesi belirlenmiş Milenyum Kalkınma Hedefleri (Mil­lenium Development Goals – MDG) doğrultusunda ilerleme kaydedilmiş alanlar: Çocuk ölümlerinde azal­ma, hamilelik ve sonrası ölümlerde azalma, okuryazarlık, okula devam süresi gibi. Ayrıca, elektrik ve suya erişim, temiz su kaynaklarının varlı­ğı, iklim değişikliğine açıklık, vergi toplama gibi alanlarda da Türkiye göreceli olarak iyi durumda. Öte yandan, insani gelişmişlik ve çev­resel performans konularında hem genel hem de bölgesel sıralamada gidecek yolu olduğu gösteriliyor.
Ancak burada altı çizilmesi gereken konu, gelişme kaydedilmemiş gözü­ken alanlar için bir şey yapılmamış demek olmamalıdır. Henüz bu ko­nularda veri altyapıları oluşmamış veya göstergeler bu şekilde takip edilmiyor olabilir. Resmi yapılar oluştukça bu tablolarda gelişmeler beklemeliyiz.

Raporun Kısıtları Nerede?

Bu raporda belirtilen endeks yapısı, resmi bir temel oluşturmuyor; sade­ce ülkelere destek olacak bir araç olma çabasında. Kısıtları ise veri yapılarının standart olmaması, ye­terince tarihsel veri bulunmaması, bazı SKH’lerin ülkeler arası etkile­rinin bulunması ve bunları ölçme zorluğu.
SDSN ve Bertelsmann Stiftung ta­rafından oluşturulmuş bu çalışma, ülkelere SKH gündemi etrafında değerlendirme yapmaları, veri top­lamaları ve paylaşmaları, uygulama planlarını bir an evvel hazır etmeleri ve hemen hayata geçirmeleri konu­sunda bilinci geliştirmek amacına hizmet ediyor. Gelişmiş veya geliş­mekte olan tüm ülkelerin ve bölge­lerin gidecek çok yolları var. Önü­müzdeki dönemde SKH’ye yönelik uzun dönemli sağlam bir plan yapıl­ması, ülkelerin ve tüm kurumların birbirleri ile bu doğrultuda diyalog ve işbirliği yöntemleri geliştirmeleri, finansman kaynaklarının doğru yapı­landırılmaları gerekli. Odaklanma ile bu hedeflerin gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bu sorumluluk sadece ülkelerin de­ğil, tüm paydaşların olmalıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN)

2012 senesinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından başlatılan Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (Sustainable Development Solutions Network- SDSN) sürdürülebilir kalkınma odaklı bilimsel ve teknolojik bilginin yaygınlaştırılması ve şu anki şekliyle Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin tasarım ve uygulaması amacıyla yerel, ulusal ve küresel çalışmalar yapıyor. Dünyayı çevreleyen sosyal, ekonomik ve çevresel zorluklara karşı teknik ve politik süreçlerin geliştirilmesi için Birleşmiş Milletler çatısındaki kurumlar, finansal kurumlar, özel sektör ve sivil toplum ile birlikte çalışan ağın Türkiye ayağına Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliği yapıyor.

About Post Author