#ekoIQ Özel Sektör Sürdürülebilir ve Etkin: “Gelecek Turizmde”
Özel Sektör

Sürdürülebilir ve Etkin: “Gelecek Turizmde”

Anadolu Efes’in yedi
yıldan bu yana yürüttüğü
“Gelecek Turizmde” projesi,
sürdürülebilir turizm için
önemli kaynaklar yaratmanın
yanı sıra, varolan kaynaklara
da ulusal çapta dikkat çekiyor.
Bu yıl Şanlıurfa, Malatya ve
Safranbolu’dan üç projenin
finale kaldığını anlatan
Anadolu Efes Kurumsal
İletişim Müdürü Simge
Balaban ile bu sürdürülebilir
projenin detaylarını konuştuk.

Anadolu Efes olarak sürdürdü­ğünüz Sürdürülebilir Turizm Programı’nın ikinci hibe çağrısı­nın sonuçları belli oldu. İlk prog­ram kapsamında gerçekten etkile­yici projeler çıkmıştı ortaya. Peki, bu çağrı döneminin sonuçları nasıl oldu?
Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’nun ilk döneminde seçilen projelere desteğimiz devam eder­ken, ikinci dönem de en az ilki kadar heyecanlandırdı bizi. Bu yıl 66 ilden 417 başvuru aldık. Bu rakam, sürdürülebilir turizmin potansiyelini ve projeye olan ilginin ne denli büyük olduğunu ortaya koyuyor.
Ön hazırlık sürecinde projelerin her birini özenle inceledik. İnceleme­lerimiz sonucunda 15 proje finale kaldı. Finale kalan proje sahiple­riyle iki gün süren atölye çalışması gerçekleştirdik. Atölyede, projelerini bir kez de onlardan dinledik. Ayrıca sürdürülebilir turizm hakkında bilgilendirme yaptık ve proje yazım teknikleri konusunda yönlendirmelerde bulunduk. Daha sonra projelerin gerçekleşeceği bölgeleri ziyaret ederek yerinde in­celeme fırsatı bulduk. Bu sürecin ardından üç proje seçildi. Bunlar; Şanlıurfa’dan “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçili­ği”, Malatya’dan “Malatya’nın Mi­rası Arslantepe” ve Safranbolu’dan “Safranbolu Hatırası” oldu.

Bize bu projeler hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Şanlıurfa Valiliği ortaklı­ğı ile yürütülecek olan “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği” projesi, dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe’de 12 bin yıl önce başlamış olan taş işçiliğinin gelecek kuşaklara aktarılmasını, bölgedeki nitelikli turist sayısının ve turizm gelirlerinin artırılması­nı amaçlıyor. Burada nihai hedef; turistik ürünlerde kullanılabilecek geleneksel taş işçiliği motiflerinin tespit edilip, paralelinde yeni taş ustaları yetiştirmek üzere bir “Taş İşçiliği Atölyesi”nin kurulması ve bölgeye gelen turistlere bu otantik deneyimin yaşatılması olarak belir­lendi. Ayrıca, turizm sektöründeki KOBİ’leri güçlendirip kentteki ge­celeme oranını yükselterek turizm gelirlerini artırmak da önemli so­nuçlardan biri olacak. Önümüz­deki dönemde bir “Göbeklitepe Sempozyumu” düzenlenmesi de planlanıyor.
Arslantepe Destekleme ve Geliştir­me Derneği ve Battalgazi Belediye Başkanlığı tarafından tasarlanan “Malatya’nın Mirası Arslantepe” projesiyle, tarihi günümüzden 5 bin yıl öncesine dayanan Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki arkeolojik yerleşim alanı olan Arslantepe Hö­yüğü tanıtılacak ve geliştirilecek. Arslantepe’nin bir turistik cazibe merkezi olmasını sağlamak; bölge halkına Arslantepe’yi sahiplenme ve koruma bilinci vermek ile ilçedeki ekonominin canlandırılması hedef­leniyor.
Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’ndan yararlanmaya hak kaza­nan üçüncü projemiz de “Safranbo­lu Hatırası”. Karabük Üniversitesi, Safranbolu Esnaf ve Sanaatkarlar Odası işbirliğinde gerçekleşecek proje ile Safranbolu’yu ziyaret eden turistlerin hediyelik eşya satın alma davranışları ile beklentileri belir­lenecek ve bu doğrultuda yeni he­diyelik eşya tasarımlarının ortaya çıkarılması sağlanacak. Bu projede hedef, Safranbolu’ya özgü hediyelik ürünlerin çeşitliliğini artırmak ve bölge halkı için bu çerçevede yeni iş imkanları yaratmak.

Bir de ilk dönem seçilen program­lar nasıl gidiyor? Onları mercek altında tutmaya devam ediyor mu­sunuz? Projeler sürdürülebilirlik­lerini sağladı mı?
Mardin’deki “Kadın Liderliğinde Sürdürülebilir Turizm Girişimleri­nin Yaratılması” projesi, Bursa’daki “%100 Misia” projesi ve İzmir’deki “Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı” hazırlık süreçlerini tamamladılar. Mardin’de kadınların eğitimleri devam ediyor. Misi’de İpek doku­ma atölyesi ve yine kadınlar tara­fından işletilecek Koza Restoran açıldı. Seferihisar’ın unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerinin tanıtılaca­ğı mutfak faaliyete başladı. Burada hazırlanan ürünler www.seferipa­zar.com web sitesi üzerinden satı­şa sunuluyor. Mardin’de İpekyolu Pansiyon açıldı ve misafirlerini ağırlamaya başladı. Bu proje ile ka­dınlar kazandıkları parayla kendi ev ekonomilerine ve Mardin’deki çocuk yuvasına destek oluyorlar. Her üç proje de yerel yönetimler tarafından destekleniyor. Bu, projelerin sürdürülebilir olmasında çok önemli bir etken.

Genel olarak baktığınızda, bu program nasıl bir fark yaratıyor? Süreçten neler öğrendiniz?
“Gelecek Turizmde”, sürdürülebilir turizm için önemli kaynaklar yara­tan, varolan kaynaklara ulusal çap­ta dikkat çeken ve yedi yıldır süren bir proje. Bu projeyle biz de daha yakından gördük ki, Türkiye tarihi, kültürel ve yerel değerleri açısından çok zengin bir ülke. Seçilen projele­rimizin sürdürülebilirliğinde kamu ve yerel yönetim işbirliklerinin rolü çok büyük. Gelecek Turizmde; aynı zamanda özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşu işbirliğinin gü­zel bir örneği. Bu süreçte özellikle yerel sivil toplum kuruluşlarının fikirlerinin uygulamaya dönüştürül­mesinde desteğe ihtiyaçları olduğu­nu gördük. Bundan yola çıkarak, Aralık ayından itibaren 10 şehirde “Kapasite Geliştirme Seminerleri” düzenleyeceğiz. Bu seminerlerde sürdürülebilir turizmi anlatacak, proje yazım teknikleri konusunda bilgilendirme yapacağız.

Programı devam ettirmeyi düşünü­yor musunuz? Son olarak, gelecek planlarınızı öğrenebilir miyiz?
Anadolu Efes olarak bugüne kadar yürüttüğümüz tüm projelerimizin uzun süreli olduğunu söyleyebi­lirim. 37 yıldır spora, 19 yıldır ar­keolojiye, 27 yıldır sinemaya, 22 yıldır tiyatroya destek oluyoruz. Yedi yıldan bu yana süren Gelecek Turizmde, bundan sonraki yıllarda da etki alanını genişleterek ilerleme­ye devam edecek. Biz de Anadolu Efes olarak sürdürülebilir turizm modelleri yaratarak yerel kalkınma­ya destek olmayı sürdüreceğiz.

About Post Author