2022 yılı, sürdürülebilirlik ve iklim krizi konusunda önemli gelişmelere sahne oldu. Bu gelişmelerin hiç kuşkusuz şirketlerin üzerinde de önemli etkileri var. COP27 ve diğer gelişmelerle birlikte Borusan Holding’in bu yılki çalışmalarını, Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ile konuştuk.
YAZI: Barış DOĞRU
Sürdürülebilirlik ve iklim krizi konusundaki çalışmaların hem dünyada hem de Türkiye’de belirli bir hız kazandığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz Kasım ayında Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen COP27 İklim Zirvesi, önemli tartışmalara sahne oldu. COP27’nin çıktıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyada çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunları takip etmeden hareket etmek imkansız. Sizin de belirttiğiniz gibi, Kasım ayında düzenlenen COP27 İklim Zirvesi, sürdürülebilirlik ve iklim krizi konusundaki en belirleyici buluşma noktalarından biriydi. Yakından takip etmeye çalıştığımız COP27 büyük oranda, iklim kırılganlığı yüksek ve yoksul ülkelerin iklim krizi nedeniyle yaşadıkları kayıp ve zararların nasıl giderilebileceği üzerine yoğunlaştı. İklim krizi dünyanın birçok bölümünü şu anda fiilen etkiliyor. Dolayısıyla bu kayıp ve zararların giderilmesi gerçekten önemli. Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Dünyanın bir yanındaki sorunlar ve felaketler tüm dünyayı etkiliyor. Rusya-Ukrayna krizi bunun önemli bir göstergesi değil mi? Ya da Pakistan’daki iklim krizi kaynaklı sel felaketi? Tabii konunun bir kısmı vicdana dayanıyor. Böyle trajedileri nasıl görmezden gelebiliriz? Ancak diğer yandan bu bölgesel sıkıntılar gıda ve enerji fiyatlarındaki büyük artışla birlikte doğrudan mali olarak da etkiliyor bizi. Sonuç olarak COP27’de kayıp ve zararlar konusunun resmi gündeme alınması ve sonuç olarak da bu konuda özel bir fon kurulması herkes için sevindirici bir gelişme.
Ancak COP27’nin gündeminin büyük oranda bu konuya odaklanması, iklim krizine neden olan emisyonlar konusunun biraz daha geride kalmasına neden oldu gibi. Ama biz iklim krizine neden olan seragazı emisyonlarını hızlı bir biçimde azaltıp, bu yüzyılın ortasında net-sıfır emisyon dengesine ulaşamazsak, bu iklim felaketleri artmaya devam edecek. Sonuç olarak iklim kriziyle mücadele emisyon azaltımı, uyum ve artık kayıp ve zararların giderilmesi başlıklarıyla bir bütün olarak ele alınmalı diye düşünüyorum. Yoksa kayıp ve zararları ya da iklim değişikliğine uyum konusunu çözmemiz mümkün değil. Bundan sonraki zirvelerin bu üç temel alanı eşzamanlı ve eşgüdümlü ele almasının çok daha doğru ve etkili sonuçlar yaratacağına inanıyorum.
Borusan Grubu olarak çok farklı sektörlerde faaliyet gösteriyorsunuz. Bu yeni gelişmeler grubunuzun çalışmalarına nasıl yansıyor?
Elbette dünyada ve Türkiye’de olan biten gelişmeler, doğrudan çalışmalarımızı etkiliyor. Bu kapsamda sürdürülebilirliği iş süreçlerimize entegre ederek sağladığımız faydayı hem büyütmeye hem de sistematik hale getirmeye çalışıyoruz. Grup şirketlerimiz güçlü oldukları alanlarda kendilerine hedefler belirliyor. Bu hedeflere ulaşmak kolay değil, bunun için büyük emek sarf ediyoruz. Bu kapsamda çevre, Ar-Ge, inovasyon ve dijitalleşme yatırımlarımızla dünyaya ve geleceğe faydalı faaliyetlerimizi önceliklendirmek ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu işlerle sürdürülebilir değer yaratma anlayışımıza katkı sağlamak temel amacımız. Bildiğiniz gibi, Borusan olarak 2030 yılında karbon nötr olma hedefimiz var. Bu hiç de kolay olmayan hedefimize ulaşmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan biri de Borçelik ve Borusan Mannesmann ile Borusan EnBW Enerji’yi bir araya getireceğimiz ve rüzgâr enerjisinden elektrik santralı üreteceğimiz yeni bir proje. Borçelik 50 MW, Borusan Mannesman da 30 MW kurulum kapasitesine sahip bir türbin kuracak. Bu çalışmaların üstlenicisi Borusan EnBW Enerji. Oradan elde edilen elektriği üretim tesislerimizde kullanacağız. Bu iki projeye çok hızlı bir şekilde başladık.
Yine Borusan Grubu olarak sürdürülebilirlik konusundaki en önemli başlıklarımızdan biri döngüsel ekonomi. Bu konuda da önemli ilerlemeler kaydediyoruz. Örneğin 2021 yılında 1 ton atığı bertarafa gönderdiysek bunun 16 katını geri dönüştürmeyi başardık. Tabii burada önemli olan atıklarımızın yüzde yüzünü dönüştürebilmek.
Bunun için de çok sayıda projeyi eşzamanlı yürütüyoruz ama en yeni ve etkilisi Sürdürülebilir Satın Alma Politikası. Sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerimize, iş yapış şekillerimize entegre ettiğimizden bahsetmiştim. Sürdürülebilir Satın Alma Politikası da bunun güzel bir örneği. Beraber iş yaptığımız, dokunduğumuz her paydaşımızdan, iş ortağımızdan da aynı farkındalığı bekliyoruz. Sürdürülebilir Satın Alma belgesi, Borusan’ın sahip olduğu sürdürülebilirlik anlayışının Borusan bünyesinde benimsenmesi, iş ortaklarına aktarılması ve satın alma portföyünde bulunan tüm tedarikçilerinin Borusan’ın çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ÇSY) beklentileri ve sürdürülebilirlik yaklaşımı ile uyumlu çalışması için hazırlandı. Bu model ile toplum ve dünya üzerinde olumlu etkimizi artırmayı, diğer yandan da sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı büyütmeyi amaçlıyoruz.
Borusan Grubu olarak 2022 yılında sürdürülebilirlik kapsamında hangi çalışmalarınız öne çıktı diyebilirsiniz?
Sürdürülebilirlik odak noktalarımız olan İklim, İnsan ve İnovasyon başlıklarında 2022 yılında da Holding ve Grup şirketlerimiz olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Bu sene raporlama konusunda bir ileri adım attık ve 2021 Borusan Holding Entegre Faaliyet Raporu’nu hazırladık. Bu raporla holdingler nezdinde Türkiye’de bir ilke imza atmış olduk.
İklim başlığımız altında Okyanus Gönüllü Borusanlılar ile kıyı ve dip temizliği gerçekleştirirken Yuvam Dünya Derneği işbirliği ile orman farkındalığı ve temizliği hareketi başlattık. Yine Yuvam Dünya Derneği ile İklim Şampiyonları projesini hayata geçirdik. Projede lise çağındaki öğrenciler için Yuvam Dünya Derneği tarafından iklim krizi konusunda farklı disiplinlerin dahil edildiği atölye çalışmaları düzenlendi. İnsan odağında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda 10 yıldır çalışmalar yürüten bir kurum olarak Borusan EnBW Enerji ile yenilenebilir enerji sektöründe kadın istihdamının artırılmasını amaçlayan Kız Öğrencilerin Enerjisi Yeşil Yakanın Yeni Gücü projesini devreye aldık. Borusan Araç İhale şirketimiz ile “Kadın Ekspertiz Yetiştirme Programı” kapsamında ikinci el otomotiv sektöründe kadına dair önyargıların önüne geçmeyi ve bu alanda istihdam yaratmayı amaçladık. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın insan odağına hizmet eden Yeni Düzen Çalışma modelimiz ile pozisyon gerekliliğine göre Ofis, Hibrit ve Uzaktan olmak üzere farklı modeller ile çalışırken yine 2022 yılında başladığımız Borusan X Kurum Kültürü Projesi ile Borusan’ın 200 yıllık bir şirket olma yolunda, hangi kültür ögelerini koruması, hangi yeni yetkinlikleri kazanması ve geliştirmesi gerektiğine yönelik çok kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.
Bu sene ayrıca topluma fayda sağlama stratejimiz kapsamında Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nı hayata geçiriyoruz. Sosyal etki ve sürdürülebilirlik öncelikleriyle paralel, toplumsal meselelerde hedef grupları etkileme ve harekete geçirme potansiyeli yüksek projeleri desteklediğimiz programda 4 proje seçildi. Impact Hub İstanbul işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz programa 121 başvuru yapılırken bu başvuruların 55’i iklim, 41’i eşitsizlik, 25’i de iklim ve eşitsizlik temalarını birlikte içeriyordu. Programa yapılan başvurular uygulanabilirlik, yaratıcılık, etki alanı ve değişim potansiyeli, somut çıktı sunma potansiyeli ve sürdürülebilirlik kriterlerine göre değerlendirilirken seçilen projeler ve konuları ise şöyle:
Ayşe Damla İşeri Sunman’ın Dem Derneği ile hayata geçirdiği Sağır ve İşitme Engelli Kadın Hakları Eğitim Platformu, Türkiye’de sağır ve işitme engelli kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği temelli hakları ile ilgili farkındalığının artmasını amaçlıyor. Burçe Tutku Tuncalı ve Nebiye Arı’nın hayata geçirdiği Komedyen Kadınlar Dayanışma Ağı ve Komedi Kulübü İnisiyatifi ise, Türkiye’deki komedyen kadınlara işlerini sürdürebilmeleri için daha fazla sahne imkanı yaratmayı, yeni komedyen adayları için atölyeler düzenlemeyi ve sektör içinde eşitliği gözeten dayanışma ağı oluşturmayı hedefliyor.
Nesra Gürbüz ve Gülşah Özdemir Koryürek, “Zaman Yolcusu Kreta” isimli projeleri ile çocuk hakları odağında iklim krizinin etkilerini çocuklara anlatmak için kısa film, videolu kitap serisi ve hikayeleştirme yolu ile farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar.
Prof. Dr. Mustafa Sarı liderliğinde hazırlanan Pinaların Çığlığı adlı proje ise Marmara Denizi’ndeki müsilajın ve iklim değişikliği sebebiyle yaşanan ekosistem tahribatının etkilediği pina popülasyonunu, bilimsel verilerle ve restorasyon stratejileriyle korumayı amaçlıyor. Marmara Denizi’nde koruma altında olan pinalar deniz ekosistemi için son derece önemli çünkü her biri saatte 6 litre suyu temizliyor. Seçilen 4 proje sahibi, Ocak ile Mayıs ayları arasında projelerini uygulama fırsatı bulurken bu süreçte kapasite geliştirme ve hibe desteğinin yanı sıra ihtiyaçları doğrultusunda uzmanlardan mentorluk desteği alacak. Projeler Haziran ayında gerçekleşecek kapanış etkinliği ile tamamlanacak ve katılımcılar, proje çıktılarını anlatacakları sunumlar yapacak. Bizi çok heyecanlandıran ve sürdürülebilirlik adına bize umut veren bu projelerle birlikte yol almaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Önümüzdeki dönem için kısa, orta ve uzun vadeli planlarınızdan da biraz bahseder misiniz? Grup olarak hangi alanlara ve faaliyetlere odaklanmayı düşünüyorsunuz?
Sürdürülebilirlik hem kısa hem orta hem de uzun vadeli planlarımızın merkezinde yer alıyor. Tüm kararlarımızı, atacağımız adımları ve yeni projelerimizi sürdürülebilirlik odağında tasarlarken geleceğe ilham verme ve yaşanabilir bir dünya inşa etme hedefimizi koruyoruz. İklim odağımızda 2030 yılında karbon nötr olmayı, su ve plastik tüketimini azaltmayı ve yenilenebilir enerji portföyü oluştururken karasal yaşamı desteklemeyi amaçlıyoruz. Bununla birlikte sürdürülebilir satın alma politikasını devreye alarak bertarafa giden atık oranını yüzde 50’ye düşürmeyi amaçlıyoruz. İnsan başlığında yeteneği elde tutmak ve geliştirmek, istenmeyen kayıpların önüne geçmek, en çok tercih edilen işveren olmak, kadın lider ve çalışan oranını artırmak öne çıkan konu başlıklarından. Ayrıca toplumsal gelişim adına çalışanlarımız için mutlu, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamayı önceliklendirip, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırıyoruz.
İnovasyon başlığında ise inovatif, sürdürülebilir iş modelleri yaratmayı hedeflerken start-up’lara yatırım yapmayı planlıyoruz. Elektrikli araçlardan yapay zeka uygulamalarına, makine öğrenmesinden ileri veri analizine kadar her alanda küresel inovasyon trendlerini yakından takip ederek Grup şirketlerimiz bünyesinde yeni projeleri hayata geçiriyoruz.
Ayrıca insan odağımız altında toplumsal cinsiyet eşitliği alanında pek çok çalışmamız bulunuyor. 10 yıldır toplumsal cinsiyet eşitliği başlığında birçok projeye imza atarken bu çalışmalarımızı Borusan Eşittir Platformu altında sürdürüyoruz. Yakın gelecekte bu alanda yeni çalışmalar planlarken eşitlik yolculuğumuzu kalıcı bir hale getirmek adına bir kitap çalışması yapıyoruz. Borusan’ın toplumsal faydayı gözeten stratejisi kapsamında kültür sanata her daim destekte bulunuyor, sanatı kitlelere yayma vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu kapsamda sanatın ve sanatçının yanında olmaya devam ederken desteğimizi de sürdüreceğiz.
200 yıllık kurum olma hedefimize yürürken gelecekte de mutlu çalışanlara ve verimli iş süreçlerine sahip olmanın yolunun kültürden geçtiğini iyi biliyoruz. Temellerini Kurucumuz ve Onursal Başkanımız merhum Asım Kocabıyık’ın attığı kültürümüzü inşa etmeye devam ederken günümüz gerekliliklerini ve geleceğin ihtiyaçlarını gözetmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda kültürümüzü dönüştürüyor, bunu da tüm Borusanlıların desteği ile yapıyoruz. İnsanı merkezine alan bir kurum olarak her birim ve kademeden Borusanlının görüşü önemli. Bizi geliştirecek, geleceğe taşıyacak, mutlu ve verimli bir çalışma ortamı sağlayacak bir kültür inşa etme gayreti içindeyiz. Ve bunu hep beraber yapacağız…