#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Sürdürülebilirlik Raporlaması Yapan Şirketler Etki Yaratabilir

Türkiye’deki şirketlerin sürdürülebilirlik, entegre ve faaliyet raporlarının küresel raporlama standartlarına uygun hazırlanması ve daha şeffaf olması hedefiyle ilerleyen Reporting Matters Projesi’nin 2023 raporu, güven oluşturan bir raporlama için etkili adımlar atılması gerektiğini ortaya koydu. Bununla birlikte şeffaf ve etkili raporlamanın iklim kriziyle mücadelede kaydedilen gerçek ilerlemeyi göstermesi yönünden iş dünyası için hayati öneme sahip olduğunun da altı çizildi.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin (SKD Türkiye) yedi yıldır PwC Türkiye işbirliğiyle, çatı örgütü Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) ve Radley Yeldar tarafından geliştirilen metodoloji kapsamında oluşturduğu Reporting Matters Türkiye 2023 Raporu’nun sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.

SKD Türkiye üyesi şirketlerin raporladıkları finansal olmayan bilgilerin küresel raporlama standartlarına uygun hazırlanması, daha şeffaf ve daha bütüncül olmasını sağlama hedefiyle yürütülen Reporting Matters projesine gönüllü olarak katılan şirketlerin sayısında geçen yıla göre 1,5 kat artış oldu.

Güven Oluşturan Bir Raporlama için Etkili Adımlar Atılmalı

2023 yılında 75 üye şirketin raporları, SKD Türkiye ve PwC Türkiye analistleri tarafından değerlendirilirken güçlü ve gelişime açık yönleri birebir geri bildirim seanslarıyla şirketlerle paylaşıldı. Genel sonuçların, raporlama trendlerinin ve iyi uygulama örneklerinin yer aldığı Reporting Matters Türkiye 2023 raporu, güven oluşturan bir raporlama için etkili adımlar atılması gerektiğini ortaya koydu.

Reporting Matters Türkiye 2023 raporunun tanıtım toplantısında açıklamada bulunan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, etkili raporlama yapmanın, iklim kriziyle mücadelede gerçek ilerlemeyi göstermek adına iş dünyası için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Sürdürülebilirlik yolculuğunda en önemli adımlardan birinin sürdürülebilirlik raporlaması olduğuna dikkat çeken Günsel, “Şeffaf ve etkili raporlama, iklim kriziyle mücadelede kaydedilen gerçek ilerlemeyi göstermesi yönünden iş dünyası için hayati öneme sahip. Gerçek bir yeşil dönüşümün sağlanabilmesi için şirketlerin ölçülebilir taahhütler vermesi ve şeffaf bir şekilde raporlaması hem bilinirlik hem de örnek teşkil etmesi açısından kıymetli. Şeffaf raporlama şirketi yatırımcılar nezdinde de üst sıralara taşıyarak rekabette avantaj sağlıyor” dedi.

Bu noktadan yola çıkarak 2017’den bu yana Reporting Matters Projesi’ni üyelerinin fayda sağlaması amacıyla ülkemize kazandırdıklarını dile getiren Günsel şunları söyledi: “Projemizin yedinci yılında metodolojimizi güncelledik ve 75 üye şirketin raporunu değerlendirdik. Yaptığımız analizlerde bilimsel temelli hedeflerle performansın iyileşmesi gerektiği ön plana çıktı. Artık yalnız raporlama yapmak yeterli değil, şirketlerin etki yaratması gerekiyor. Bu nedenle raporun temasını ‘Zorlu Dönemlerde Etki Yaratmak’ olarak belirledik. 2023 yılında metodoloji kapsamında yapılan geliştirmeler, şirketler için zorluklar getirse de şirketler başarılı uygulamalarına devam etti. Yılın genel ortalama puanının yüzde 60,7 olarak gerçekleşmesi, Reporting Matters metodolojisi doğrultusunda alınan geri bildirimlerin şirketlerin raporlarına olumlu yönde etkisi olduğunun önemli bir göstergesi oldu.”

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları‘nın (TSRS) yayımlanmasının ve sürdürülebilirlik raporlarına denetim zorunluluğu getirilmesinin kamu güveni ve şeffaflık oluşturulması açısından çok önemli gelişmeler olduğunu ifade eden Günsel, KGK’nın raporlamalarda ilk yıldan geçerli olmak üzere güvenceyi zorunlu hale getirmesinin ülkemizde sürdürülebilirlik raporlamasında önemli bir yol kat edilmesi yönünden oldukça gurur verici bir gelişme olduğunu vurguladı.

“Türkiye Pek Çok Ülkeye Göre Daha İleriye Taşındı”

Entegre Raporlama Türkiye Derneği (ERTA) Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. Güler Aras, “Reporting Matters, kurumlara sürdürülebilirlik raporlarının niteliğini ve kalitesini görebilmek, gelişim alanlarını öğrenebilmek için güzel bir fayda sunuyor. İklim değişikliğinin etkilerinin herkes tarafından görünür hale gelmesiyle birlikte, bu alanda alacağımız aksiyonların niteliği artmış oldu. Amacımız, sürdürülebilirlik raporlamasındaki regülasyon ve standartlara uymanın da ötesine geçerek, hem kurumlarda hem de hayatımızda iş yapma şeklimizin odak noktası haline getirmek olmalı. Tüm standartların tek bir raporlamada toplanacağı, finansal ve finansal olmayan raporların tek bir rapor haline geleceği bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ve denetim zorunluluğu gibi gelişmeler sayesinde Türkiye pek çok ülkeye göre daha ileriye taşındı” dedi.

“Şirketlerimiz Uluslararası Arenada da Öne Çıkacak”

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Başkanı Dr. Hasan Özçelik, “Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) dünyada öncü ülkelerden biri olarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nı yayımlamıştır. TSRS 1 ve TSRS 2’nin sunduğu yapı, şirketlerimizin sadece yerel pazarda değil, uluslararası arenada da öne çıkmasına katkıda bulunacaktır. Şirketlerin sürdürülebilirlik raporlamasında finansal önemliliğin ötesine geçip, çifte önemlilik prensibiyle bir yaklaşım benimsemesi, şirketlerin temel finansal risklerini ve operasyonlarının çevresel etkilerini daha kapsamlı şekilde değerlendirmesi olanağını sunuyor” dedi.

İleride zorunlu hale getirilmesi planlanan bu sürecin iş dünyasında uzun vadeli bir vizyon geliştirilmesine fırsat sağlayacağını belirten Özçelik, şunları söyledi: “Raporlamanın bir diğer unsuru olan dış güvence mekanizması, hesap verebilirlik düzeyinin güçlenmesi ve paydaşlara daha doğru bilgi sunulmasına katkıda bulunacaktır. AB gibi ülkemizde de sürdürülebilirlik raporlamasına getirilen denetim zorunluluğunun küresel iş dünyasında standart hale gelmesi, raporlama pratiğine yön verecektir.”

Raporun ana bulguları ise şöyle:

  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ile birlikte Reporting Matters metodolojisi de çifte önemlilik ve dinamik önemlilik konusunu gündemine aldı.
  • Güncellemelerde en çok seragazı emisyon azaltımı ve doğa/biyoçeşitlilik konusunda bilimsel temelli hedefler verilerek performans iyileşmesi gerçekleştirilmesi konuları ön plana çıktı.
  • Reporting Matters projesine 11 farklı ana sektörden ve 45 farklı alt sektörden şirket katılım gösterdi.
  • Güvence kapsamı güvence alan tüm şirketler için sınırlı güvence olurken, yalnızca beş şirket tüm öncelikli konuları ile ilgili tüm anahtar performans göstergeleri için dış güvence aldı. Makul güvence konusu ise hâlâ gelişime açık alanların başında yer almaya devam etti.
  • Çifte önceliklendirmeyi gündemine alan şirketler olduğu ancak bu konunun henüz başlangıç aşamasında olduğu görüldü.
  • Projeye katılan üyelerden alınan geri bildirimler, üyelerin Reporting Matters projesinden faydalandığını gösteriyor.