#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Sustainable Brands Turkey

Sustainable Brands Turkey Bu Yıl Yerele Odaklanıyor

Sustainable Brands Turkey’in ilk günkü buluşması, 12 Eylül’de fiziki olarak gerçekleşti. Bu yıl “Regenerating Local” teması ile düzenlenen etkinlikte, sürdürülebilir bir ekonomi, daha iyi büyüme ve daha iyi kalkınma hedefinde yerelin yenilenmesi ve onarılmasının yanı sıra bu mercekten yerel çözümlerin ekosistemleri nasıl canlandırabileceği üzerine odaklanılıyor. 

Sustainable Brands Turkey 2023, bu yıl “Regenerating Local” teması ile düzenlendi. Etkinliğin ilk günü, 12 Eylül’de, Mandarin Oriental Bosphorus Istanbul’da yüz yüze gerçekleşti. Yaptığı konuşmada başladıkları yolculuğun her geçen yıl daha da büyüyüp gelişerek bugünlere geldiğini belirten Sustainable Brands Turkey Ülke Başkanı Semra Sevinç, 2023 yılının teması ve Sustainable Brands’in ana çalışma alanları hakkında bilgi verdi.

“Şirketlerin Odağında Sosyal ve Çevresel Etkilerini Yönetme Var”

Birbirine çok bağlı bir dünyada yaşadığımızı belirten Semra Sevinç, “Dünyada riskler ve eşitsizlik var. Pandeminin etkileri hâlâ devam ediyor. Bozulan bir tedarik zinciri var. Sosyal beklentiler farklılaşıyor. Böyle bir dünyada sürdürülebilir bir ekonomi, daha iyi büyüme ve daha iyi kalkınma herkesin hedefi” dedi.

Günümüzde şirketlerin daha dayanıklı ekonominin ve sürdürülebilir büyümenin liderliğini yaptıklarını söyleyen Sevinç, “Şirketler geçmişte olduğu gibi, Kapitalizm 1.0’da olduğu gibi, yalnızca kârlılığa ve büyümeye odaklanmıyor. Bugünün dünyasında şirketlerin odağında büyüme ile birlikte sosyal ve çevresel etkilerini yönetme de var. Sosyal ve çevresel etkiler eş zamanlı olarak büyümenin de önemli bir itici gücünü oluşturuyor” diye konuştu.

Şirketlerin karşı karşıya oldukları risklere ve durumlara karşı kısa, orta ve uzun vadede ortak değer yaratma çalışmaları yaptıklarını dile getiren Sevinç, “Eğer paydaşlarınızla ortak değer yaratmazsanız bugünün dünyasında başarının olmadığını hepimiz biliyoruz” dedi.

“Strateji Değişimi Bir Zorunluluk”

Koşulların strateji değişimini de beraberinde getirdiğini belirten Sevinç, kurumların sürdürülebilirlik stratejisini genel stratejilerinin bir parçası yaparak değişime başladıklarını anlattı. “Eğer sürdürülebilirlik çalışmalarınız, yani çevresel ve sosyal etki ile birlikte hisse değerinizin artışı, kârlılığınız, satış artışınız eş zamanlı gitmezse bu bir strateji değildir. O zaman yapılan kurumsal sosyal sorumluluk çalışması olur” diyen Sevinç, “Sosyal fayda yarattığınız, toplum için fayda yaratırken büyümenizi, hisse değerinizi ve kârlılığınızı artırdığınız zaman sürdürülebilir bir kurum, sürdürülebilir bir marka olabilirsiniz” şeklinde konuştu.

“Gezegen için İyi Yaşam, Güçlü Ekonomiler”

Kurum içi kültür değişimine ve bu değişimin marka değerine entegre edilmesinin önemine değinen Sevinç, “Aksi takdirde çalışmalar kısa vadede, devamlılığı olmayan iyilik çalışmaları ekseninde kalabilir. Sürdürülebilirlik stratejisi ise büyüme hedefiyle sosyal ve çevresel etkiyi eş zamanlı yönetme çalışmasıdır” dedi.

Sürdürülebilir markaların küresel amacı hakkında konuşan Sevinç, şunları söyledi: “Sürdürülebilir markalar dünyanın farklı farklı ülkelerinde, farklı farklı coğrafyalarında, hep beraber markaların gücünü açığa çıkartarak bireyler ve gezegen için iyi yaşam, güçlü ekonomiler oluşturmanın yanı sıra bunun devamlılığını sağlamak, aynı zamanda da iyi büyüme ve kârlılığı elde etmek amacıyla çalışır.”

“Yerelin Yenilenmesi ve Onarılması Bu Yılın Teması”

Sürdürülebilirlik stratejisini ve riskleri yönetmenin yanı sıra stratejide başarılı olmak için ekosistemin canlandırılması gerektiğini vurgulayan Sevinç “Güveni oluşturmamız ve toplumu güçlendirmemiz gerekiyor. Ancak bunları yaparsak başarılı olabiliriz. Bugünün birbirine geçmiş olan dünyasında her ülkenin, her bölgenin karşı karşıya olduğu riskler de farklı olduğundan yerel ekonomilere odaklanmak, yerel çözüm ve yerel aktörlerle iş modellerini geliştirmek marka yönetim stratejilerini belirlemek bütün kurumlar için öncelikli oldu” diye konuştu.

Sustainable Brands’in bu yılki global teması Regenerating Local’i detaylandıran Sevinç, “Yerelin yenilenmesi, yerelin onarılması ve bu mercekten yerel çözümlerin ekosistemleri nasıl canlandırabileceğini, bu canlanmayı yeniden nasıl sağlayabileceğimiz, toplumu nasıl güçlendirebileceğimiz ve ilişkilerimizde güveni yeniden nasıl inşa edeceğimiz bu yılın teması” dedi.

“Tüketici Talebi Sürdürülebilir Yaşama Doğru Odaklanmalı”

Sustainable Brands’in çalışmalarını Türkiye’de de bütün bir yıl boyunca beş ana alanda odakladığını anlatan Sevinç, marka amacını etkinleştirmenin önemini anlattı. Amacın kârlılık ve bireyin refahı ile uyum içinde olması gerektiğine dikkat çeken Sevinç, “Amacın iş modellerine yerleştirilmesi, amaçla ilgili doğru iletişimin yapılması ve amacın etkinleştirilmesi önemli” dedi.  Müşteri talebi ve beklentileri üzerine konuşan Sevinç, “Tüketici talebinin tümünü sürdürülebilir yaşama doğru odaklamak gerekiyor. Bu dönüşümü sağlamak, doğru hikayeler anlatmak, doğru araçları kullanarak kültür değişimini yalnızca bölgesel ve ülkesel olarak değil, küresel olarak sürdürülebilir yaşam tarzına doğru dönüştürmek gerekiyor” diyerek değişen tüketici davranışlarının öneminin altını çizdi.

“Yatırımcılar ile Girişimciler Bir Araya Geliyor”

Yenileyici ve adil bir ekonomiye geçiş için yönetişim modelinin farklılaşması, bunun için de ölçüm ve raporlama sisteminin kurum içinde kurulması gerektiğini anlatan Sevinç, sürdürülebilir marka dönüşümü için tedarik zincirinden satın alma ve lojistiğe kadar bütün operasyonların rejeneratif bir şekilde dönüşmesi, yenileyici ve onarıcı olması gerektiğini vurguladı.  Yeni nesil tasarım, yeni nesil iş modelleri ve yeni girişimlerle markaların nasıl dönüştürülebileceğinin de Sustainable Brands’in önemli odak alanlarından biri olduğunu ifade eden Sevinç, bu yıl girişimleri desteklemek amacıyla yatırımcılarla girişimcilerin bir araya geleceğini dile getirdi.

“İşbirliği ve Pozitif İletişim Önemli”

İşbirliği ve pozitif iletişimin önemini vurgulayan Sevinç, “İşbirliği, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 17. Bugünün dünyasında işbirliği olmadan iyi büyüme, kârlılık, sosyal ve çevresel etki, gezegen refahı ve bizim refahımızı sağlamak hiç de kolay değil. Aynı şekilde pozitif iletişimin, dilimizi farklılaştırmanın, ötekileştirmeden, birlikte tartışarak ve konuşarak en iyi yapılaşmanın son derece önemli olduğuna inanıyoruz” dedi.

Sustainable Brands Turkey’in fiziki buluşmasının gerçekleştiği ilk günle birlikte toplamda üç gün sürecek etkinliğe, 35’i dünyanın farklı coğrafyalarından olmak üzere 120’den fazla konuşmacı katılıyor.

EkoIQ Editör