#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Temel Bir İnsan Hakkı: “Eşit Değerde İşe Eşit Ücret”

18 Eylül Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Eşit Ücret Günü” olarak kabul ediliyor. Başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Türkiye’nin de temmuz ayında dahil olduğu birçok paydaştan oluşan Eşit Ücret Koalisyonu’nun tüm çabalarına karşın küresel ölçekte kadınlar erkeklere göre %15 daha az ücret alıyorlar.

Eşit değere sahip işler için eşit ücret talebi, 19. yüzyılın ortalarından itibaren devam ediyor. İş gücü piyasasında ücretli olarak çalışan tüm kadın ve erkeklerin ortalama ücret düzeyleri arasındaki farkı gösteren “cinsiyete dayalı ücret farkı” eşit ücret meselesinin temelini oluşturuyor. Cinsiyete dayalı ücret farkı, birbirinden farklı yöntemlerle ölçülüyor olsa da tüm dünyada kadınlar erkeklere kıyasla hâlâ daha düşük ücretle çalışıyor.

Kadınlar bir yandan geleneksel olarak ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı gibi rolleri bir zorunluluk olarak üstlendiklerinden iş gücüne katılımları güçleşiyor. Bu durum yarı zamanlı çalışmaya, vaktinden çok daha önce iş hayatından uzaklaşmaya neden olmakla birlikte kadınlarla erkeklerin eşit eğitim almalarını dahi engelliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) günümüzde eşit ücret meselesi adına en büyük mücadeleyi veren sivil toplum kuruluşu (STK). Örgütün 100 sayılı “Eşit Ücret Sözleşmesi”, 1951 yılında Uluslararası Çalışma Konferansı’nda üye devletlerle işçi ve işveren örgütlerinin temsilcilerince kabul edildikten sonra “Eşit Değerde İşe Eşit Ücret” temel bir insan hakkı ve çalışma standardı haline geldi.

Türkiye Bu Yıl Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu’na Katıldı

Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, 2017 yılında ILO, BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ve Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) önderliğinde birçok hükümet, işçi ve işveren örgütü ile uzman kuruluşların katılımıyla Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu (EPIC) kuruldu. Her yerde kadınlar ve erkekler için eşit ücret sağlamayı amaçlayan koalisyon, farklı alanlarda odaklanan ve uzmanlık sahibi çeşitli paydaşları bir araya getirerek hükümetler, işverenler, işçiler ve onların örgütlerine bu amaca ulaşmak için somut ve koordineli ilerleme sağlamada destek oluyor.

Bu yıl temmuz ayında Türkiye ve Şili de EPIC’e katılmayı taahhüt ederek, ulusal anlamda cinsiyete dayalı ücret farklarını kapatmaya yönelik çabalarını artırmayı kabul etti. Bu iki ülkenin katılımıyla birlikte kadın ve erkeklere eşit ücret ödenmesi hedefine imza atan hükümet sayısı 27’ye yükseldi.

Bu koalisyonun yanı sıra BM, küresel düzeyde farkındalığı ve işbirliğini artırmak üzere 18 Eylül gününü “Uluslararası Eşit Ücret Günü” olarak belirledi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında da ele alınan eşit ücret, 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi planlanan önceliklerden biri olarak kabul edildi.

Erkeklerin Kazandığı Her 1 dolara Karşılık Kadınlar 77 cent Kazanıyor

Bütün çabalara rağmen eşit ücret sorunu küresel olarak sürüyor. ILO verilerine göre dünya çapında tam zamanlı çalışan kadınlar, erkeklerden hâlâ %15 daha az kazanıyor. Ancak bu, aynı işler için daha az ücret aldıkları anlamına gelmiyor. Bunun nedeni, kadınların daha az kıdemli pozisyonlarda olmaları. Britanya, Fransa ve Almanya’da üst düzey yönetici işlerinin %80-90’ı erkekler tarafından yürütülüyor. Kadınlar ayrıca farklı meslekler seçme eğiliminde. Örneğin ABD’de öğretmenlerin, hemşirelerin, sekreterlerin ve sağlık çalışanlarının %80’inden fazlası kadınlardan oluşurken, bu işler genellikle daha düşük ücret karşılığında yapılıyor. Britanya’da annelerin %70’i çalışma saatlerini kısaltmış veya daha yüksek mevkilere gelme imkanı taşımayan bir işe geçmiş durumda. Ya da örneğin ABD’de doğuran kadınlar işe döndüklerinde ortalama olarak daha az ücret alıyorlar.

Kadınlar, eşit değerli işler için erkeklerin kazandıkları her 1 dolara karşılık 77 cent kazanıyorlar. Kadınlar, bölgesel olarak büyük farklılıklar gösterse de dünya genelinde erkeklerden daha yüksek bir işsizlik oranına sahip. Yine çalışan kadınların yalnızca %28’inin ücretli doğum izninden yararlandığı tahmin ediliyor. Küresel çapta, emeklilik yaşını geçmiş olup düzenli bir emekli maaşı olmayan kişilerin neredeyse %65’ini kadınlar oluştururken kadınlar, erkeklerden en az iki buçuk kat daha fazla ücretsiz ev içi ve bakım işi yapıyorlar.