Bilgi kirliliği kasıtlı veya kasıtsız olarak yaratılan ve yeni medya araçları ile toplumun reflekslerini belirleyen bir düzeyde önemli hale geldi. Dezenformasyonun politik arenada olduğu kadar sağlık ve kültür gibi alanlarda tehlikeli sonuçlara aracılık etmesi ve yapay zeka teknolojilerinin bu süreçte doğru bilgi ile ilgili muğlaklıklara zemin hazırlaması, endişe verici bulunuyor. Yeni medya kültürü programı @SosyalKafa koordinatörü ve Bilgi Üniversitesi akademisyeni Prof. Dr. Erkan Saka, yanlış bilgi ile mücadelenin yolu olarak doğru bilgi üretimine işaret ediyor.
Günümüzde insanlığın geleceği için en büyük risklerden biri olarak dezenformasyon görülüyor. Yakın zamanda yapılan araştırmalar, insanların dezenformasyonu iklim krizinden dahi daha endişe verici bulduğunu gösteriyor. Siz dezenformasyonu nasıl tanımlıyor ve neye bağlıyorsunuz?
Özellikle dijital iletişim araçlarıyla artan bir içerik üretimi ve yayılımı yüzünden tekrar gündeme geldi bu durum. Dezenformasyon özünde eskiden bu yana var olan bir şey. Kavramın kökeni Rusya’ya dayanıyor, Soğuk Savaş döneminde farklı şekilde kullanılıyordu. Fakat şimdi dijital iletişim araçları ve de yapay zeka kullanımıyla daha hızlı bir dezenformasyon üretimi söz konusu. Aslında mesele 1980’lerden beri, Baudrillard’ın vurguladığı gibi medyanın bu kadar merkezi hale gelmesi, enformasyonun kaynağı olması hususuna kadar gidiyor. Medya bombardımanı altında yaşadığımız için, varoluşsal olarak medyanın çok fazla hedefindeyiz, onunla var oluyoruz ve medya sistemi de bozuk. Her ne kadar teyit etmek önemli olsa da baş edemeyeceğimiz bir fenomenle karşı karşıyayız. Ayrıca 80’lerden ve hatta 70’lerden bu yana adım adım ilerleyen bir değerler erozyonuna, uzman paradigmalarının çöküşüne şahitlik ediyoruz. İnsanların zaten bu kadar medyaya maruz kalmışken güvenebilecekleri uzmanlıklar da kalmadı, büyük ölçüde onların da itibarı çöktü.
Hukuktan tıbba akla gelebilecek her alanda bilimin üstünlüğü, 60’lı yıllarda kimsenin karşı çıkamayacağı bilimsellik, adım adım çöküşe geçti. Bu dönemde biz bir taraftan medya bombardımanına maruz kalmış haldeyken diğer taraftan güvenebileceğimiz neredeyse hiçbir mecra kalmamış durumda. Kurumlara, uzmanlıklara güven kalmamış halde. Böyle bir durumdayız, o yüzden de durum facia gibi gözüküyor.
Sosyal medya ve çeşitli medya platformları günümüzün iletişim biçimini belirliyor. Yeni medyada dezenformasyonun yaygınlık kazanmasındaki başlıca etkenler neler? Ağ sistemiyle ilgisi nedir?
Ağ sistemleriyle mutlaka ilgili ama bunun üzerine iş modellerini de kesinlikle vurgulamamız gerekiyor. Sosyal medya platformlarının iş modeli etkileşime dayalı. Burada nitelikten ziyade sayısal, niceliksel bir etkileşim söz konusu. Haliyle de sansasyonel, parıltılı, çekici içerikler öne çıkıyor; algoritma buna göre çalışıyor. Sosyal medya platformlarının işleyişinin bu kadar etkileşim odaklı olması önemli bir paya sahip. Evet network var arkada, o zaten daha hızlı bir iletişim sağlıyor ama hangi tür içerik daha çok iletilebiliyor? O noktada görüyoruz ki sansasyonel, dezenformasyon içerebilecek provokatif her türlü içeriğin daha çok şansı var. Biraz buna bağlıyorum, bir de elbette ki insanların güvenebileceği kaynakların epey azalmış olmasına…
Yanıltıcı haber ve bilgilerin dolaşıma girmesi ile gelişen yapay zeka teknolojileri arasında ne türden bir ilişki olduğunu düşünüyorsunuz?
Her yeni iletişim teknolojisinin bir katkısı oluyor, yapay zeka da özellikle bu evresinde, yani üretken yapay zeka içerik oluşturmamıza yardımcı olduğu için onun daha da katkıda bulunacağı kesin. Genel süreç ve bağlama baktığımızda yapay zekaya çok kızamıyorum da zaten kontrol edilmesi zor bir dezenformasyon dönemindeyiz. Üstüne bir de kolaylaştırıcı araçlar eklenince dezenformasyon artacak elbette ama diğer taraftan bunlar engellenemez şeyler de değil. Örneğin şu anda bazı içerikleri yapay zeka araçlarında üretemiyorsunuz. Herhalde en azından Amerikan seçimleri geçene kadar insan yüzü içeren imajlarla oynayamıyoruz, ChatGPT veya Geminai gibi büyük araçlar üretmenize izin vermiyor ya da sınırlandırıyor. Yani aslında müdahale de edilebildiği görülüyor. Yerinde regülasyonlarla ki ona da kafa yoruluyor, en azından yapay zeka bağlamında yüksek dezenformasyon içeriği ortaya çıkmayabilir. Bu aslında istense sosyal medya için de sağlanabilir ki son yıllarda daha sık rastlıyoruz; birtakım düzenlemelerle önemli miktarda içeriğin yayılması kontrol edilebiliyor. Özetle durum çok iç açıcı olmasa da engellemek de imkansız değil.
Günümüzde yapay zeka, bir tür dil modelleme aracı olan ChatGPT ile görünürlük kazansa da LeonardoAi ve Sora gibi fotoğraf ve video üretim ve montaj teknikleri uygulayan araçlarla ileri bir düzeye ulaşmış durumda. Şu anda basitçe herhangi bir kimsenin görüntüsüne veya manipüle edilmiş videosuna onun yapay zeka araçları kullanarak manipüle edilmiş kendi sesiyle üretilmiş içeriği ekleyerek dilediğimiz cümleleri söyletmemiz mümkün görünüyor. Siz her ne kadar kimi düzenlemelerden söz ediyor olsanız da bu regülasyonların Google gibi, OpenAi gibi belirli bir kurumsallık düzeyinde yapay zeka araçları üreten şirketlerin yapıp uyguladığı veya uygulayabileceği şeyler olduğunu düşünüyorum. Özetle, yerelde bu düzenlemelerin etkili olacağı yönünde bir kanaatiniz bulunuyor mu? Küçük ölçekli ve denetimsiz yeni yapay zeka uygulamalarının bu manipülasyon içerik üretimini artıracağı yönünde kaygılarınız bulunuyor mu?
Evet artırabilir ama onların da manipülasyonu büyütebilmek için platformlara ihtiyacı var. Bu “deep platformization” denen şey aslında bu noktada önemli hale geliyor. Yani siz bir içerik üreticisi olarak büyük ölçekte bir manipülasyona girişecekseniz, kullanıcılar tarafından şikayet edilirsiniz ve engellenirsiniz. Elbette bu sorunu tamamen çözmüyor ama sizi sınırlı ve marjinal ortamlarda etki yaratmaya itiyor, daha ileriye sıçramanıza izin vermiyor. Şu an için görünen çözüm yöntemlerinden biri bu. Daha önemlisi artık bir yapay zeka okuryazarlığına ihtiyaç var. Aslına bakarsanız yapay zeka ile üretilen içeriğe çok fazla muhatap olunca anlamaya başlıyorsunuz, “Bu, ChatGPT’de yazılmış” demeye başladık. İnsan kapasite sahibi bir varlık, belki biraz klişe olacak ama yine medya okuryazarlığı önemli hale geliyor. Bunun ötesinde elimizden geleni yapmamız gerekiyor elbette, yapay zeka araçlarıyla üretilmiş manipülatif içeriği ayırt edebilmek için. İnsanların bu noktada, yanlış bilgiyi ayırt edici refleksler geliştirebileceklerine inanıyorum.
Baştaki sorunuza dönersek; dezenformasyon derken aslında dezenformasyon sayılmayan büyük bilgi düzensizliği gibi bir sürü içerik türü de dezenformasyon sayılmaya başlandı. Aslına bakarsanız insanlar Zaytung haberi ile doğru bilgiyi ayırt edebiliyorlardı. İçinde bulunduğumuz durumda ise bir bilgi düzensizliği söz konusu. Şu halde bizim doğru bilgi üretmemiz lazım. İnsanlar birçok yanlış haberi doğru haberden ayırt edebiliyor.
Dezenformasyonun insanları ne türden bir felakete sürüklediğini düşünüyorsunuz? Post Truth bağlamı ve komplo teorileri açısından değerlendirebilir misiniz?
Aslında pandemi koşullarında da gördük ki sağlık gibi sektörlerde yaratılan dezenformasyon tehlikeli. İlaç sektörü bu konuda o kadar sabıkalı bir sektör ki! Sağlıkla ilgili dezenformasyona insanlar daha çabuk inanıyor. Yaklaşık 50 yıldır ilaç sektörü pek de iyi bir sınav vermemiş. Dolayısıyla da bugün insanlar sağlık ile ilgili konularda dezenformasyona maruz kalabiliyorlar. Örneğin aşı olmamaya başlıyorlar ve bu da yeni hastalıkların yayılmasına, bir salgına sebep olabiliyor. Bu durum yalnızca aşı olmayanı etkilemiyor, aynı zamanda başkalarının da hasta olmasına sebep oluyor. Elbette siyasi sonuçları da var: Örneğin İngilizler tamamen yanlış bilgi üzerinden yayılan kampanyalarla Avrupa Birliği’ne karşı reaksiyon gösterdiler ve Brexit oldu. Gördüğüm kadarıyla şimdi kendileri de pişman. Ekonomileri de iyi durumda değil. Özetle, somut sonuçları oluyor dezenformasyonun gündelik hayatlarımızda da, ona göre aksiyon alıyoruz çünkü. Bu yüzden tehlikeli ve sürekli mücadele etmek, doğru bilgi üretimine kafa yormak gerek.
Şu halde dezenformasyonla mücadele etme yolunun, doğru bilgi üretiminden geçtiğini mi savunuyorsunuz?
Kesinlikle… Neredeyse bütün yapay zeka modelleri başlarda Wikipedia üzerinden eğitiliyor. Örneğin Türkçe doğru bilgi üretimini Wikipedia üzerinden sağlayabiliriz. Ben de öğrencilerimi bu konuda seferber etmeye çalışıyorum mümkün mertebe. Sivil inisiyatiflere gerçekten çok büyük rol düşüyor. Bilgi çöplüğüne dönen internette bizim doğru bilgi üretimini hep birlikte yapmamız ve referans kaynaklar üretmemiz gerekli.
Bu yazı, ekoIQ’nun 112. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.