Yılda 7 milyonu aşkın insan kirli hava nedeniyle erken ölümle karşı karşıya kalıyor. Kötü hava kalitesinin yaşam hakkı, sağlık hakkı, su hakkı, gıda hakkı, barınma hakkı ve yeterli yaşam standardı gibi geniş bir insan hakları yelpazesi üzerinde etkileri bulunuyor. Oysa hava kirliliği ile mücadelede kirliliğin önlenebilir olduğundan yola çıkmak çok önemli. Uluslararası Mavi Gökyüzü için Temiz Hava Günü’nün 2024 teması da yapılacak yatırımlarla tüm gezegenimiz ve insanlık için temiz hava soluma hakkı sağlanabileceğinden yola çıkıyor.
Hepimizin dünya ile ilk teması nefes alarak gerçekleşiyor. Dakikada otalama 12 kez içimize çektiğimiz havanın kirliliği bizi hem hayatta tutuyor hem de zehirliyor. Hava kirliliği çağımızın en büyük çevresel sağlık riskini oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre küresel nüfusun %99’u kirli hava soluyor ve yılda 7 milyondan fazla insanın erken ölümüne neden oluyor. Dolayısıyla kötü hava kalitesinin yaşam hakkı, sağlık hakkı, su hakkı, gıda hakkı, barınma hakkı ve yeterli yaşam standardı gibi geniş bir insan hakları yelpazesi üzerinde etkileri bulunuyor. Ayrıca hava kirliliği sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre hakkını açıkça ihlal etmek anlamına da geliyor.
Hava Kalitesini Artırmak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın İçinde
Hava kirliliği sadece insan sağlığı için değil, gezegen sağlığı için de önemli bir tehdit; iklimi, biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri olumsuz yönde etkiliyor. Bu hayati meseleden yola çıkan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 2020 yılında 7 Eylül’ü “Uluslararası Mavi Gökyüzü için Temiz Hava Günü” olarak kabul etti. Küresel topluluğun hava kirliliği risklerine yönelik farkındalığını artırmak ve bunun için hızla harekete geçme uyarısında bulunan günle, hava kirliliğiyle mücadelede ülkeleri işbirliğine teşvik ederek küresel bir eylem topluluğu oluşturmak hedefleniyor. BM ayrıca Sürdürülebilir Kalkınma 2030 hedefleri arasında da sürdürülebilir şehirler ve insan yerleşimleri bağlamında sağlıklı hava kalitesini destekleyen sürdürülebilir kalkınma politikalarını da önemsiyor.
Temiz Hava Günü’nün 2024 teması “Temiz Hava için Şimdi Yatırım Yap” olarak belirlendi. Tema ile temiz hava yatırımlarının milyonlarca hayat kurtarabileceği, yatırımların iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli araçlar olduğu vurgulanarak daha adil ve sürdürülebilir toplumların inşası ve doğanın korunmasındaki önemi vurgulanıyor.
İklim Değişikliğiyle Mücadelenin Ayrılmaz Bir Parçası
Hava kirliliği ve seragazlarının ana kaynakları genellikle aynı. Hava kalitesini iyileştirmek için yapılan çoğu eylem, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadeleye de yardımcı oluyor. İklim değişikliğine neden olan birçok faktör, verimsiz ve kirletici enerji ile ulaşım sistemlerini içerdiği için hem iklim değişikliği hem de hava kirliliği ile mücadele stratejileri birbirini tamamlıyor. Özellikle enerji üretimi, ulaşım ve sanayi için fosil yakıtların yakılması, hava kirliliğini artırırken bilim insanları da ısınan bir iklimin hava kalitesini daha da kötüleştireceği konusunda hemfikir.
Hava kirliliği ile mücadelede kirliliğin önlenebilir olduğundan yola çıkmak çok önemli. Çözümlere yönelik yasalar, standartlar, politikalar, programlar, yatırımlar ve teknolojiler biliniyor. Bu çözümlerin uygulanması elbette büyük yatırımlar gerektirirken bir yandan da tüm gezegenimiz ve insanlık için kıyaslanamayacak faydalar sağlıyor.
Hava kirliliğini azaltan birçok başarılı politika örneği bulunmakla birlikte bunlardan öne çıkan bazıları şöyle:
Sanayi: Endüstriyel bacalardan salınan emisyonları azaltan temiz teknolojiler; atık alanlarından metan gazının yakalanmasını da içeren, şehir ve tarım atıklarının yönetiminde iyileştirmeler.
Enerji: Pişirme, ısıtma ve aydınlatma için temiz ev enerjisi çözümlerine erişim sağlanması.
Ulaşım: Temiz enerji üretim yöntemlerine geçiş; şehirlerde hızlı toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet ağlarına öncelik verilmesi, daha temiz araçlar ve yakıtlar kullanılması.
Şehir planlama: Binalarda enerji verimliliğinin artırılması ve şehirlerin daha yeşil ve kompakt hale getirilmesi, böylece enerji verimliliğinin sağlanması.
Enerji üretimi: Düşük emisyonlu yakıtların ve yenilenebilir yakıt kullanımı olmayan enerji kaynaklarının artırılması ve mini şebekeler ve çatıda güneş enerjisi gibi dağıtılmış enerji üretiminin yaygınlaştırılması.
Belediye ve tarımsal atık yönetimi: Atık azaltma, atık ayırma, geridönüşüm ve yeniden kullanım veya atık yeniden işleme stratejileri ile birlikte, biyolojik atık yönetiminin iyileştirilmiş yöntemlerinin kullanımı.