#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Toprakla Buluşacak Fidanlar, 81 İlimize Yeni Ormanlar Kazandıracak

Ülkemizdeki ormanlık alanları çoğaltarak doğayı korumak ve toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla 2008-2017 yılları arasında başlatılan “81 İlde 81 Orman” projesi yeniden hayata geçiyor. Proje ile 81 ilimizde beş yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan toprakla buluşacak. 

Elif YAŞAR ÖZYÜREK

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel olarak 2008-2017 yılları arasında Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen “81 İlde 81 Orman” projesi yeniden hayata geçiyor. Başta çocuklar olmak üzere toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla gerçekleştirilen projenin yeni dönemi, bir tanıtım toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.

Toplantıya İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve Orman Genel Müdürlüğü’nden İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir’in yanı sıra basın mensupları katıldı. Projenin ikinci aşamasında Türkiye’nin 81 ilinde, beş yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan dikilmesinin yanı sıra dikilen fidanların bakımının üç yıl boyunca düzenli olarak yapılması planlanıyor.

Hakan Aran: “Dikilen Fidanlar Ülkemiz için Kalıcı Bir Eser Haline Geldi”

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuşmasına projenin paydaşları olan TEMA Vakfı özelinde Deniz Ataç’a ve Orman Genel Müdürlüğü özelinde Celal Pir’e teşekkürlerini ileterek başladı. Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıl dönümünü kutladığını belirten Hakan Aran, asırlık çınar olarak nitelendirilen kurumlar arasına girdiklerini söyledi. İkinci yüzyıla giriş yaparken banka olarak yeni çınarlar yetiştirmek için TEMA Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü ile bir yolculuğa çıktıklarını aktaran Aran, aslında bunun yeni bir yolculuk olmadığını söyledi.

“Hatırlayacağınız üzere 2008-2017 yılları arasında, 1.500 hektar alana 2,2 milyonun üzerinde fidan dikmiştik. Ne mutlu bizlere, bu fidanların %84 oranında ormana dönüştüğünü görüyoruz” şeklinde konuşan Aran, “Özellikle kızılçam, karaçamdan sedire, bademden kayına diktiğimiz fidanların ormana dönüşmesinde tüm paydaşlarımızın titiz bakım çalışmaları olduğunu ve o çalışmalar sonucunda emekle, alın teriyle bunların orman alanına dönüştüğünü ve bu %84 oranında dönüşmenin bizler için yaptığımızın boşa gitmediğini, ülkemiz için kalıcı bir eser haline geldiğini görmenin mutluluk verici olduğunu ifade etmek isterim” dedi.

“Yalnızca 2023 Yılında 2.500 Orman Yangını Haberi ile Ciğerlerimiz Yandı”

Yalnızca 2023 yılında 2.500 orman yangını haberi ile ciğerlerimizin yandığını hatırlatan Aran, “Marmaris’ten Manavgat’a, Bodrum’dan Dalaman’a her yangında ortalama 6 hektar, toplamda da 15 bin hektar alan zarar gördü. Dünyada dakikada 10 futbol sahası büyüklüğünde tropikal ormanı kaybettik” şeklinde konuştu.

Yeniden hayata geçirdikleri 81 İlde 81 Orman projesi hakkında bilgi paylaşan Aran, 2,2 milyon fidan dikmeyi planladıklarını, Samsun ve Erzincan’dan başlayarak, Balıkesir, Isparta, Konya, Adıyaman illeri ile sırasıyla 81 ilimize ulaşacaklarını, böylelikle önümüzdeki beş yıl içinde yeniden ülkemize orman alanları kazandıracaklarını söyledi.

“En Büyük Oyunculara Örnek Olmayı Umuyoruz”

İş Bankası olarak sürdürülebilirliği geniş bir çerçevede ele aldıklarını paylaşan Aran, yalnızca ormanlaştırma ve orman alanlarını artırma konusunda değil, aynı zamanda Türkiye’de karbon salımını azaltma konusunda da sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm adına projeler yaptıklarını, finansman sağladıklarını söyleyerek, “Biz, İş Bankası olarak 2026 yılında karbon nötr bir kurum olma sözü verdik” dedi.

Özellikle sanayiden kaynaklanan karbon salımının azaltılmasının önemini vurgulayan Aran, “Ülke olarak bu anlamda kendi kendimize yetebilecek, kendi sözlerimizi tutabilecek, Paris İklim Anlaşması’na attığımız imzanın hakkını verebilecek bir ülkeyiz” dedi. Aran konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “En büyük oyuncuların; Çin, Hindistan, ABD ve bu kuralı koyan Avrupa Birliği için örnek olmayı umuyoruz. Dünyayı yaşanmaz hale getiren bizim gibi ülkeler değil. Çin ve ABD başta olmak üzere onların atacağı adımlar gezegenimiz için çok daha önemli ama herkes kendi kapısının önünden sorumlu olduğu için biz de ülke olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Umuyorum bizim gibi ülkelerin yaptıkları asıl yapması gereken ülkelere ilham olur. Onların da her COP iklim zirvesinde bırakın yeni şeyler yapmayı, mevcut anlaşmalardaki imzalarını çekmeyi tartıştıkları bir konjonktürden geçiyoruz. O nedenle bizim iklim değişikliği ile mücadele konusu ülke olarak başarılı olduğumuz, gayret ettiğimiz ve sivil toplum, özel sektör, kamu işbirliğinin en güzel örneklerini verdiğimiz bir alan. Dünyaya örnek olmasını diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Deniz Ataç: “Bir Şey Yapabilecek Son Kuşak Biziz”

Proje ile ülkenin 81 iline ulaşarak ağaçlandırma yapmanın çok değerli olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, ağaç dikiminin yapıldığı her sahanın ayrı bir öyküsü olduğuna dikkat çekerek Iğdır sahası hakkında bilgi verdi.

Gezegen olarak çok büyük krizlerin içerisinde bulunduğumuzun altını çizen Ataç, “Çok karanlık günlerin içerisindeyiz. İklim krizini düşündüğünüz zaman, biyoçeşitlilik krizini, arazi tahribatını, çölleşmeyi, gıdadaki sıkıntıları düşündüğünüz zaman dünya çok karanlık günlerin içinden geçiyor. Ve ne yazık ki bu konuda bir şey yapabilecekse yapabilecek son kuşak biziz. Biz bunu ya yapacağız ya da çok sevdiğimiz çocuklarımızı, torunlarımızı kötü bir dünya bekliyor” diyerek projenin değerine işaret etti.

“İklim Krizini Biliyoruz ama Ne Yapıyoruz?”

Fidan dikmenin ve bu fidanları korumanın gelecek nesillere karşı borcumuz olduğunu dile getiren Ataç, “İklim krizini yaşıyoruz, içindeyiz. Son aylarda dünyada olan selleri, fırtınaları izliyorsunuz. Hızla harekete geçmemiz gerekiyor. Ama bu sadece ormanlarla olmayacak, kendi tüketim alışkanlıklarımızı da çok ciddi gözden geçirmemiz lazım. Doğaya kişiler olarak ne kadar zarar verdiğimizi ve bunu engellemek için ne yapmamız gerektiğini düşünmemiz ve uygulamaya geçmemiz lazım” dedi. “İklim krizini biliyoruz ama ne yapıyoruz?” sorusunu yönelten Ataç, doğaya dost yaşamayı öğrenmemiz gerektiğinin altını çizdi.

“Her Bir Fidanın Toprakla Buluşması Çok Önemli”

Erozyon ve çölleşme, iklim krizi, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi büyük küresel sorunların çözümünde ormanların yer aldığını hatırlatan Ataç, tüm bu sorunlarla mücadele etmek için atılan her adımın artık bir tercih değil, yaşamı sürdürebilmek adına bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Ataç, şunları söyledi: “81 İlde 81 Orman Projesi, Türkiye’nin dört bir yanında orman varlığını ve çevre bilincini artırmayı hedefleyerek toplumsal sorumluluğun en önemli örneklerinden birini sergiliyor. Su döngüsünü düzenleyen, birçok canlı için yaşam alanları sağlayan ormanlarımız, erozyon ve iklim krizi ile mücadelede de kilit rol oynuyor. Bu nedenle her bir fidanın toprakla buluşması, geleceğimizin nefes alması için çok önemli.”

Celal Pir: “Orman Yangınları Dünyanın En Önemli Sorunlarından Biri”

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) adına konuşan İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, OGM’nin son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına özellikle önem verdiğini, pek çok ağaçlandırma projesinde sivil toplum kuruluşları, şirketler ve kamu kurumlarıyla ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti.

Orman yangınlarının dünyanın en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Pir, “Özellikle bizim gibi Akdeniz iklim kuşağında bulunan ülkelerde orman yangınları iklim değişikliği sebebiyle daha da önemli hale geldi” dedi. Pir, ülkemizde 2023 yılında yaşanan yangınlarda kaybedilen 15 bin hektar alanın ağaçlandırıldığını açıkladı.

Türkiye’nin orman varlığının arttığını söyleyen Pir, “Bütün dünyada orman varlığı azalırken şu anda Türkiye’nin orman varlığı 23 milyon 700 bin hektar. Yaklaşık %15 civarında orman varlığını artıran bir ülke konumundayız” dedi ve bunun, TEMA gibi konuyu toplumun gündemine getiren ve İş Bankası gibi çalışmaları destekleyen özel kuruluşların yardımları ile gerçekleştiğini söyledi.

İklim değişikliğinin ülkemizde ve dünyada en önemli konu haline geldiğinin altını çizen Pir, “Yarın bir gün ekilecek tarım arazisi bulamayabiliriz. Kullanacağımız su bulamayabiliriz. Bunun şu anda tedbirini almamız lazım” uyarısında bulundu. Pir, konuşmasının sonunda insanlığın geleceği için önümüzdeki dönemde toplumun her kesiminin çevre ve ormana karşı duyarlı davranmasının bir zorunluluk olduğuna vurgu yaptı.

Deniz Ataç: “Vahşi Madencilik Nedeniyle Ülkemiz Çok Büyük Risk Altında”

Toplantının soru-cevap bölümünde sorulan bir soru üzerine TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, 29 ilin haritaları üzerinden maden ruhsat haritalarını çıkardıklarını söyledi ve “Bu illerin yüzölçümünün %67’si şu anda üç değişik grup ruhsata ayrılmış vaziyette. İhale aşamasında olanlar, arama aşamasında olanlar ve işletme aşamasında olanlar. Gezegenimizin başında biyoçeşitlilik kaybı ve iklim krizi var ama bizim ülkemizin de başında da maalesef genel maden demek istemiyorum, çünkü tüm madencilerimize kategorik olarak hiçbir şekilde karşı değiliz, ama açık havada, liç yöntemiyle siyanür ve sülfürik asit kullanarak yapılan vahşi madencilik, sömürge madenciliği yöntemine karşıyız. Keşke hiç olmasaydı, burada örnek veremeseydim ama Erzincan… Bunun ne kadar büyük belalar açacağı bize çok büyük bir mesaj olarak geldi. Dilerim bütün herkes, etkisi olan herkes bu mesajı çok iyi alır ve bir an önce bu işi toparlarız. Yoksa çok üzüleceğiz ve ülkemiz çok büyük risk altında” sözlerini ifade etti.