“Tüketici, Topluma Faydası Olmayan Markayı Anında Gözden Çıkarıyor”

Pınar Su ve İçecek’in Pazarlama Müdürü Pelin Gülbay Özdemir, “Günümüz tüketicisinin markalardan beklentisi artık yeni bir ürünün çok ötesinde” olduğunun altını çiziyor.

Röportaj: Barış DOĞRU

Hem iklim değişikliği, hem toplumsal sorunlar, hem de iki yıldır dünyayı alt üst eden pandemi, alışageldiğimiz dünyayı temelinden değiştiriyor. Şirketler de eğer bu dünyada var kalmak istiyorlarsa değişmek zorundalar. Bu bağlamda; Pınar Su ve İçecek kendisini nasıl tanımlıyor? Değişim sürecine dair neler planlıyorsunuz?

Yaşar Topluluğu’nun sürdürülebilirlik stratejisi, tüm paydaşlara iyi bakmak ve onlara daha iyi bir yaşam sunmak amacı taşıyor. Bu amaç ışığında Pınar Su ve İçecek de sürdürülebilir kalkınma amaçlarını toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilen, bilim temelli, kalite odaklı iş anlayışı ile belirlenen iş hedefleri doğrultusunda yürütüyor. Dünya üzerindeki içilebilir her bir damla suyun önemini bilerek, yatırımlarımıza bu sorumlulukla yön veriyoruz. Tüketiciler de artık markanın topluma ve sürdürülebilirliğe olan katkısını doğrudan dikkate alıyor; hayatlarında nasıl bir değer yarattığımızı sorguluyor. Biz de doğa ve çevre dostu uygulamalar ışığında üretim yaparak, tüketicilerimize en iyi deneyimi sunarken herkes için daha yaşanabilir bir dünya hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Özellikle de kısıtlı doğal kaynakların etkin ve verimli yönetimine odaklanıyor ve bu alanda önemli başarılara imza atıyoruz. 2019 yılında su ve içecek sektörlerinde yeni ürün geliştirmeyi ve inovasyonu desteklemek amacıyla Pınar Su ve İçecek AR-GE altyapımızı geliştirdik. Pınar Su ve İçecek olarak, küresel çaptaki sorumluluk anlayışımızla, ürünlerimizde karbon denkleştirmesi gerçekleştirerek, 2020 yılında Türkiye’de ilk “Karbon Nötr Sertifikalı Ambalajlı Doğal Kaynak Suyu ve İçecek Ürünleri“ni üretme başarısını gösterdik. 2011 yılından bu yana sürdürdüğümüz teknolojik yatırımlar ve AR-GE çalışmaları sonucunda pet şişelerin ambalaj ağırlıklarını azaltmaya devam ediyor ve tüketicilerimizde de farkındalık yaratmak amacıyla azaltımları etiketlerimizde gösteriyoruz. Bu kapsamda; 0,5L ürün grubunda %26, 0,33L ürün grubunda %23, 1,5L ürün grubunda ise %18 oranında ambalaj ağırlıklarında azaltım sağladık. Ambalaj malzemelerinden kaynaklanan atık miktarını azaltmak için ürün paketlerinde gerçekleştirdiğimiz gramaj optimizasyon çalışmaları ile de ürün paketlerinde kullanılan plastik miktarını, belirli ürün gruplarında, %25 ile %30 oranları arasında azalttık. Pınar Su ve İçecek olarak her yeni yatırımızda “verimlilik“, “suyun adil paylaşımı ve sosyal eşitlik” ile “çevre sağlığı ve ekosistem devamlılığı” ilkelerini ön planda tutuyoruz.

Endüstriyel ve tarımsal faaliyet alanlarından ve yerleşim merkezlerinden uzak, doğal alanlarda konumlanmış, 3 farklı lokasyonda yer alan su kaynaklarından üretim yaparak, tüketicilerimiz için temiz, sağlıklı, güvenilir ve nitelikli ambalajlı su temini sağlıyoruz. Bu doğrultuda kaynaklardan çekilen suyun toplam debisinin %30’unu ekosistemin sürdürülebilirliğinin sağlanması için doğal ortama bırakıyoruz. İklim değişikliği ile mücadele, suyun korunması, karbon emisyon yoğunluğunun azaltılması, üretim ve kullanım sonrasında oluşan atık miktarının azaltılması, ambalajlarımızın tekrar kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir özellikte olması doğa ve çevre dostu uygulamalarla sürdürülebilir üretim, ajandamızın her zaman ilk sıralarındaki konular. Herkes için daha yaşanabilir bir hayat adına, odağımıza çevresel sürdürülebilirliği alarak aktif projeler geliştirmeye yeni dönemde de devam edeceğiz.

Gıda ve gıda güvenliği, tüm bu sorunların içinde öne çıkanlardan biri. Bu da normal çünkü en temel ihtiyaçlarımızdan biri beslenme. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin temelinde yer alan gıdanın üretimi ve satışı üzerinde çalışan bir firma olarak bu konuda neler yapıyorsunuz, ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’nin TSE belgeli ilk ambalajlı su markası olarak sektörde öncü konumda olan Pınar Su ve İçecek, gıda güvenliği, temizlik ve hijyen-sağlık standartları, kalite ve çevre duyarlılığına verdiği önemi aldığı sertifikalarla kanıtlamaktadır. 2005 yılında TS 13001 HACCP Gıda Güvenlik Sistemi Sertifikası’nı alan Pınar Su ve İçecek, 2010 yılında TS ISO EN 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikası’nı, 2014 yılında da BRC (British Retail Consortium) Gıda Güvenliği Sertifikası aldı.

Pınar Su ve İçecek, Pınar bünyesindeki diğer markalar gibi kalite anlayışını tüketicilerinin kaliteli ve güvenli gıda ihtiyaçlarını eksiksiz karşılama ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlama temelleri üzerine inşa etmiştir.

2020 yılında COVID-19’un ortaya çıktığı ilk günden itibaren de hijyen, kalite ve iş sağlığı konularında aldığımız geniş önlemler ile üretime kesintisiz devam ettik ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından hazırlanan kılavuzdaki kriterleri yerine getirerek “COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi”ni almaya hak kazandık.

Dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci ile ilgili bilimsel gelişmeleri, ulusal ve uluslararası otoritelerce önerilen hijyen önlemlerini yakından takip ettik ve oluşabilecek tüm riskleri ve gereklilikleri dikkate alarak uygulamalarımızı sürekli gözden geçirdik. Hijyen, kalite ve iş sağlığı konularında aldığımız geniş önlemler ile hem tedarikçilerimizi hem çalışanlarımızı hem de tüketicilerimizi koruyup, gıda güvenliğinin sürekliliğini sağlıyoruz. Yaptığımız bu çalışmalar sonucunda hijyen, kalite ve iş sağlığı güvenliği standartlarından ödün vermeden üretim yaptığımız Sakarya Gökçeağaç Tesisi, Aydın Madran Tesisi ve Bursa Uludağ Tesisi’ndeki denetimlerimiz başarıyla geçti.

İnsanlığın tüm etkinlikleri aslında bir ayakizine sahip olduğunu ve gezegenin kaynaklarının da sınırlı olduğunu biraz da yaşaya yaşaya öğreniyoruz. Bu noktada iklim değişikliği bağlamında emisyonlar önemli bir yere sahip. Gıdanın üretiminden başlayarak ambalajından nakliyesine kadar değer zincirinin her noktası aynı zamanda bir emisyon kaynağı. Pınar Su ve İçecek olarak bu konularda neler yapıyorsunuz?

Endüstriyel süreçler ve evsel enerji tüketimleri kaynaklı açığa çıkan sera gazı emisyonunu azaltmak ve engellemek amacıyla; enerji verimliliği, enerji tasarrufu ve operasyonel iyileştirme çalışmalarımızı yıl boyunca sürdürüyoruz. Atık su miktarlarının izlenerek, üretim hattı yıkamaları, evsel kullanım alanları ve dolum firelerinin azaltılmasına yönelik iyileştirme projelerimiz ile 2020 yılı atık su miktarımızı 2019 yılına göre %20 oranında düşürdük. 2020 yılında karbon emisyonu yoğunluğunu baz yıl 2010’a kıyasla %33 oranında azaltmayı başardık. Yeni yılda bu oranlarımızı daha da artırabilmeyi hedefliyoruz.

Tabii sorunlarımız çevresel konularla sınırlı da değil. İşin bir de toplumsal tarafı var. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden sosyal adaleti, gelir eşitsizliğinden yoksulluğa ve eğitime erişime kadar bir dizi meydan okumayla yüz yüzeyiz. Firmaların da bu konularda pozitif bir şey yapmasını bekliyor artık hem müşterileri hem yatırımcıları hem de tüm paydaşları… Sizin bu konudaki yaklaşımınızı ve çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?

Günümüz tüketicisinin markalardan beklentisi artık yeni bir ürünün çok ötesinde. Sadece kendi kârlılıkları adına değil toplum ve bulundukları ekosistemin kârlılığı adına da harekete geçilmesini istiyorlar. Tüketici, topluma faydası olmayan markayı anında gözden çıkarıyor.

Yaşar Holding sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında “Enerji ve İklim Değişikliği”, “Su Kullanımı ve Atık Su”, “Kullanılan Malzeme ve Atık”, “Sağlık ve Güvenlik”, “Toplumsal Katkı” olmak üzere kendisine beş öncelikli alan belirlerken, Pınar Su ve İçecek de sürdürülebilirlik yaklaşımını ve çevre konusundaki önceliklerini bu çerçevede ortaya koyuyor.

Pınar Su ve İçecek, değer yaratmaya kendi iç süreçlerinden ve çalışanlarından başlıyor. Çalışanlarımız arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi ve felsefi düşünce, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin herkesin eşit haklara sahip olması prensibi ile çalışıyor ve bu temel anayasal hakkın korunması için gerekli tüm tedbirler alıyoruz.

2012 yılında Kadın Güçlendirme İlkeleri “CEO Destek Beyannamesi”ni imzalayan 2013’te de “İş’te Eşitlik Bildirgesi” ile doğru cinsiyet politikaları konusunda taahhütlerde bulunan Yaşar Topluluğu’nun bir parçası olarak çalışmalarımızı cinsiyet eşitliği bilinciyle yürütüyoruz.

Tüm bunların yanı sıra toplum için değer yaratma misyonumuz ile Pınar markası altında sanata, eğitime ve spora olan desteğimizi sürdürüyoruz.