#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Tüm Canlılarla Eşitlikçi Bir Tahayyül Üzerinden, “Yeryüzü Halleri”

Yapı Kredi’nin 80. yıl etkinlikleri kapsamında hayata geçirilen ve ismini Birhan Keskin’in şiir kitabından alan “Yeryüzü Halleri” sergisi; yeryüzünde özenle, dikkatli ve nazikçe yaşamanın gerekliliğine inanıyor. Ekolojiye dayanan eserler üreten, on bir güncel sanatçıyı bir araya getiren sergi, 6 Eylül’den itibaren 30 Mart 2025 tarihine dek Yapı Kredi Galeri’de ziyaret edilebilecek.  

İsmini Birhan Keskin’in insan dışı canlıları merkeze alarak yazdığı şiir kitabı Yeryüzü Halleri’nden alan ve Yapı Kredi’nin 80. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergi, 6 Eylül’den itibaren izleyiciye açıldı. Sergide yer alan sanatçılar: Rozelin Akgün, Judy Chicago, Berna Dolmacı, Sibel Horada, Ekin Kano, Gözde Mimiko, Begüm Mütevellioğlu, Cengiz Tekin, Buşra Tunç, Murat Yıldız, Müge Yılmaz

Sergi, Sürdürülebilirliğin Etkilerini Düşündürmeyi Amaçlıyor

Resim; performans, fotoğraf, video, vitray, heykel ve yerleştirme gibi çeşitli mecraları içeren sergide sanatçıların yaklaşımları; malzeme seçimleri ve araştırma konuları tüm canlılarla eşitlikçi bir tahayyül üzerinden kurulan ilişkilere dayanıyor. İnsanın doğayla ilişki kurma biçimlerini, sosyopolitik ilişkiler ve gündelik yapılara dair gözlemlerden yola çıkarak kavramayı amaçlayan sergi, sürdürülebilirliğin sosyal adalet ve hak temelli yaklaşım üzerine etkisini düşündürmeyi amaçlıyor. “Yeryüzü Halleri” yaşamsal kaynaklar üzerindeki topluluk haklarının korunması gerekliliği, sömürgeci yaklaşımın eleştirisine duyulan ihtiyaç ve bunların yarattığı sonuçların yeniden düzenlenmesine duyulan gereksinimler etrafında şekilleniyor.

Ekoloji Temelli Dünya Görüşünden Hareketle Bir Dünya Hayali

Serginin küratörleri, Burcu Çimen ve Didem Yazıcı “Yeryüzü Halleri”nin oluşumu ve süreciyle ilgili yaptıkları ortak açıklamada, “Yeryüzü Halleri izleyiciyi ekoloji temelli dünya görüşünden hareketle, doğanın ve insanların sömürüden uzak olduğu, ihtiyaç olandan fazlasının tüketilmediği bir dünya hayaline davet ediyor. Sergi, ekoloji düşünürü Vandana Shiva’nın Yeryüzü Demokrasisi adlı kitabında anlattığı, hiçbir ayrımcılığa yer vermeyen türden bir ‘bir aradalığa’ inanıyor: Yeryüzü Demokrasisi, insanları rekabet ve çatışma, korku ve nefret yoluyla bölmek yerine, onları ilgi, işbirliği ve şefkat çemberleri içinde birleştirir” ifadelerini kullandılar.

Sergide yer alan eserlerden bazıları şu şekilde; “Yeryüzü Halleri” 1960’lardan bu yana ürettiği anıtsal heykelleri, performansları ve deneysel çalışmalarıyla tanınan Judy Chicago’yu sergiliyor. Sanatçının İstanbul’da ilk kez gösterilen fotoğraf, video ve resimlerinden oluşan serisi Bahçe Dumanı; bu zaman aralığında toplumsal cinsiyet temsillerinin yansıması olarak okunabilir.

Sanatçı Rozelin Akgün’ün sergi için ürettiği Pîne (Yama) (2024) isimli yerleştirmesi hem ekolojik hem de toplumsal düzeyde onarımı ve iyileştirmeyi temsil eden yama metaforunu kullanıyor, doğaya ve topluma karşı sorumluluklarımızı hatırlatıyor.

Berna Dolmacı, Sisli Mavi (2022) isimli kahve, kına, çay, kil ve tohum kullanarak yaptığı resimsel yerleştirmesinde aromatik yağ kullanarak izleyicinin koklama duyusunu da harekete geçirmeyi amaçlıyor.

Orta alanda sergilenen Müge Yılmaz’ın Umay Ixa Kayakızı (2021- 24) yerleştirmesi, sanatçının doğanın kendi başına bir varlık olarak algılanması üzerine düşündüğü işlerinden biri. Sanatçı dinler tarihi ve sanat tarihi üzerinden kurulan ilişkiyi feminist bilim kurgu ile birleştirirken disiplinler arası bu süreçte kavramların kesişimlerini de gözler önüne seriyor. Müge Yılmaz, Çatalhöyük’te ve Göbeklitepe’de yer alan duvar resimlerindeki doğum sahnelerine ve Anadolu kültüründeki çeşitli sahnelere gönderme yapıyor. Müge Yılmaz’ın doğa üzerinden kurduğu yakın ilişkiyi Gözde Mimiko Türkkan (kendini) Seine Nehri’ne Vermek (2024 – devam ediyor) isimli yerleştirmesinde dalgalar üzerinden veriyor. Sanatçı bu eserinde anlatımını, psikolojik, duygusal ve sosyolojik kimliklerin dışavurumu olarak ele alıyor.

Sergide, İstanbul’da ilk defa sergilenen çalışmalar arasında Cengiz Tekin’in Kum (2012) adlı fotoğrafı yer alıyor. Duvarında gün batımı manzarası asılı ve içi kum dolu bir odayı gösteren bu fotoğraf, içine sıkışılmış bir binaya doğayı çağırmanın zorluğuna işaret ediyor.

Mekana özgü üretilen çalışmalar arasında ise Buşra Tunç’un Yeni Extremofiller isimli araştırma ve süreç temelli yerleştirmesi yer alıyor. Sanatçının İstanbul’da bir sanayi tesisinde yürüttüğü araştırmaların çıktısı olan bu çalışma ekoloji kavramını makine, malzeme, insan, beden, zaman ve madde ilişkileri içinde ele alıyor.

Sergiye Flowers and Leaves (2023) isimli serisiyle katılan Murat Yıldız,yaşatma biçimlerini düşünürken bitkiler üzerinden kurduğu anlatım, sergi mekaanında resim ve heykel olarak kendini gösteriyor. Sanatçının eserleri insan-doğa ilişkisi üzerinden rastlantısal bağlar kuruyor.

Begüm Mütevellioğlu’nun rengarenk cam parçalarıyla resimsel bir yüzey yarattığı Bu Yaz Bütün Güzellikleri Bizimle Keşfedin (2023) ortasında iki sevgilinin durduğu cenneti andıran bir bahçe manzarasını sergiliyor. Bitki örtüsünün dünyanın bir parçası olmasının yanı sıra huzur veren büyüleyici ve romantik atmosferini vurguluyor. Sanatçıya göre bitkiler sadece etrafımızı güzelleştiren dekoratif öğeler değil, aynı zamanda insanlarla bağ kuran, onlara iyi gelen ve akıl sağlığını destekleyen canlılar.

Sergi, 30 Mart 2025 tarihine kadar Yapı Kredi Galeri’de ziyaret edilebilecek.