#ekoIQ Özel Sektör “Tüm Paydaşlarımızı İçeren Sürdürülebilir Bir Ekosistem Oluşturmayı Amaçlıyoruz”
Özel Sektör

“Tüm Paydaşlarımızı İçeren Sürdürülebilir Bir Ekosistem Oluşturmayı Amaçlıyoruz”

Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın alüminyum sektörü üzerinde önemli bir etkisi olacağını belirten Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, koşullara uyum sağlayabilen ve sürdürülebilirlik hedeflerine yatırım yapan sektör oyuncularının uzun vadede başarılı olacaklarını söyledi. Assan Alüminyum olarak dünyaya ve doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiklerini belirten Güngör, “Sürdürülebilirlik yol haritamızdaki hedeflerimize ulaşmak için gerekli teknik, sosyal ve finansal kapasiteye sahibiz. Tüm faaliyetlerimizi daha sürdürülebilir hale getirme konusunda çıtayı kendimiz için sürekli daha yukarı koyuyoruz” diye konuştu.

Dr. Barış DOĞRU

Geçtiğimiz yıllarda sürdürülebilirlik yol haritanız “Vizyon 2025”i oluşturdunuz. Süreç nasıl ilerliyor sizin açınızdan? Planlarınız gerçekleşiyor mu? 2023 yılında nasıl bir seyir izledi çalışmalarınız?

Global yassı alüminyum sektörünün öncü üreticilerinden Assan Alüminyum bugün, yıllık 360 bin tonluk kurulu levha ve folyo, rulo boyama tesislerinde ise yıllık 60 bin ton alüminyum boyama kapasitesi ile Türkiye’nin yassı alüminyum sektöründe lider kuruluşu konumunda. 130 bin tonluk alüminyum folyo üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük iki üreticisinden biri. Satışımızın %75’ini, 70’i aşkın ülkeye ihraç ediyoruz.

Rulo, levha, folyo ve boyalı alüminyum ürünleriyle ambalaj, distribütör, inşaat, dayanıklı tüketim, otomotiv ve ısıtma-soğutma gibi birçok sektöre 1700’ü aşkın çalışanımızla hizmet veriyor, İstanbul Tuzla ve Kocaeli Dilovası tesislerimizde faaliyet gösteriyoruz. Assan Alüminyum’da tüm faaliyetlerimizi “Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz” yaklaşımımız çerçevesinde, global sürdürülebilirlik prensiplerine uygun şekilde gerçekleştiriyoruz. Son gerçekleştirdiğimiz soğuk hadde hattı yatırımımız ve eski hatların kapsamlı modernizasyonu ile hem katma değer hem de sürdürülebilirlik açısından önemli adımlar attık. Geçtiğimiz yıl karbon ayakizimizi azaltmaya yönelik yatırımlar için IFC’den 90 milyon dolar tutarında “yeşil kredi” desteği aldık. Böylelikle sektörümüzde %100 iklim etiketli yeşil kredi desteği alan ilk şirket olduk.

Dilovası tesisimize entegre, alüminyumu sonsuz kez ve %100 oranda dönüştürebilen bir geridönüşüm tesisimiz bulunuyor. Ayrıca Manavgat’taki hidroelektrik enerji üretim tesisimizle üretimde tükettiğimiz elektriğe eşdeğer temiz enerji üretiyoruz. Yenilenebilir enerji üretimimizle uluslararası tanınmışlığa sahip I-REC (International Renewable Energy Certificate) belgeleri alarak Kapsam 2 emisyonlarımızıntamamını dengeliyoruz. Enerji verimliliği projelerimiz sayesinde enerji tüketimimizi azaltarak karbon ayakizimizi azaltıyoruz.

Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle alüminyum sektörünün sürdürülebilirlik çerçevesini belirleyen Aluminium Stewardship Initiative’den (ASI) hem Tuzla ve Dilovası üretim tesislerimizin hem de geridönüşüm tesisimizin küresel sürdürülebilirlik prensiplerine uygun faaliyet gösterdiğini tescil eden Sürdürülebilirlik Performans Standardı Sertifikası’nı da aldık. 2023 yılında 23 binden fazla şirket çevresel performans verilerini CDP aracılığı ile raporladı. Assan Alüminyum, küresel ortalamanın ve global metal sektörünün ortalamasının üzerinde yer alan B skorunu alarak Türkiye’de sektöründe CDP aracılığıyla iklim değişikliği ve çevresel performans raporlaması yapan ilk firma oldu.

Düşük karbonlu döngüsel ekonomi temeline dayanan iş stratejilerimizin tamamı “Avrupa Yeşil Mutabakatı” ile uyumlu. Yönetim anlayışımız ve üretim tesislerimiz, doğanın ve çevrenin korunması, iklim krizinin etkilerinin en aza indirilmesi hedeflerimize göre şekilleniyor. Bu kapsamda geridönüşüm ve yenilenebilir enerji yatırımlarımıza öncelik vermeyi sürdürüyoruz.

Bu alanda yaşadığınız temel zorluklar neler?

Sürdürülebilir üretim teknolojileri kısa vadede yüksek maliyetli görünse de uzun vadede verimlilikle getiri sağlıyor. Alüminyum gibi %100 ve sonsuz kez dönüştürülebilen bir hammaddeyle çalışmak bizlere büyük avantaj sağlıyor. Uzun yıllardır Ar-Ge’ye yatırım yaparak daha düşük karbonlu, daha sürdürülebilir ürünler üretmek için çalışmalarda bulunuyoruz.

Ayrıca çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın da sürdürülebilirlik hedeflerimiz konusundaki farkındalıklarını artırarak bu alandaki değişime olan desteğimizi çoğaltıyoruz; tüm paydaşlarımızı içeren sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilirlik yol haritamızdaki hedeflerimize ulaşmak için gerekli teknik, sosyal ve finansal kapasiteye sahibiz.

Sürdürülebilirlik ve iş açısından, 2023 yılının önemli gelişmelerinden biri hiç kuşkusuz, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın 1 Ekim’de yürürlüğe girmesiydi. Alüminyum gibi yüksek emisyonlu bir sektör için kritik bir dönemeç sayılabilir. Bu alandaki gelişmeler konusunda neler yapıyorsunuz, neler düşünüyorsunuz?

2023’te yürürlüğe giren Avrupa Yeşil Mutabakatı, tüm sektörler için önemli bir dönüm noktası oldu. Mutabakatla Avrupa’nın 2050 yılına kadar seragazı emisyonlarını sıfıra indirmesi ve iklim nötr bir ekonomiye dönüşmesi amaçlanıyor. Bu hedef doğrultusunda alüminyum sektörünün de karbon ayakizini önemli oranda düşürmesi gerekiyor. Yeni emisyon standartları, tüm sektörlerin üretim süreçlerini gözden geçirmesini ve daha temiz teknolojilere yatırım yapmasını zorunlu kılıyor. Yeşil Mutabakat kapsamında fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması, enerji fiyatlarının da artmasına neden olacak. Bu durum yassı alüminyum üreticilerini öncelikle düşük karbonlu birincil alüminyum kaynak arayışına geçirecek. Bu da orta vadede maliyetleri artırabilir.

Öte yandan tüketicilerin ve işletmelerin, sürdürülebilir ürünlere olan talepleri her geçen gün artıyor. Bu durum, alüminyum sektörünü geri dönüştürülmüş ve düşük karbon ayakizine sahip alüminyum ürünler üretmeye teşvik edecek. Ar-Ge merkezimizde de bu konuda yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor, kendi know-how’ımızla geridönüşüm dostu, sürdürülebilir alaşımlar geliştiriyoruz. Tüm bu süreç daha temiz üretim teknolojilerine ve enerji verimliliğine yönelik yatırımların artmasını sağlayacak. Bu da sektörde yeni iş imkanları ve ekonomik büyüme yaratacak. Avrupa’da Yeşil Mutabakat’a uyum sağlayabilen alüminyum üreticileri, küresel pazarda da daha rekabetçi hale gelecek. Geri dönüştürülmüş ve düşük karbon ayakizine sahip alüminyum ürünlere olan talepteki artışı kaldıraç olarak kullanan alüminyum üreticileri pazar paylarını artıracak. Bu açılardan Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın alüminyum sektörü üzerinde önemli bir etkisi olacağı açık. Bu mutabakata uyum sağlayabilen ve sürdürülebilirlik hedeflerine yatırım yapan sektör oyuncuları, uzun vadede başarılı olacak ve sektördeki lider konumlarını koruyabilecekler.

Assan Alüminyum olarak, güvenilirlik, esneklik, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik değerleri ışığında faaliyetlerimizle ülke ekonomisine katma değer yaratırken dünyaya ve doğaya karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmeye devam ediyoruz. Tüm faaliyetlerimizi daha sürdürülebilir hale getirme konusunda çıtayı kendimiz için sürekli daha yukarı koyuyoruz.

Bu yazı, ekoIQ’nun 112. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.

About Post Author