İklim değişikliğinin sağlık etkileri tek sağlık bakış açısı ile çok tabakalı değerlendirmeye ihtiyaç duyuyor. Her iklim değişikliği eylem planı “sağlıklı bir yaşam için iklim değişikliğinin etkilerini yönetme” arzusu ile hazırlanmalı. Bu sayede toplumda ortaya çıkan endişe algısı azalabilir.
Prof. Dr. E. Didem EVCİ KİRAZ, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Öğretim Üyesi, Disiplinlerarası Çevre Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı
Toplumun İklim Değişikliği Algısını Artıran ve Uyum Eylemlerini Güçlendiren Odak: Sağlık
İklim değişikliği ile ilgili raporlar, araştırma sonuçları, makaleler vb. ürünleri okumaya başlarken, ilk önce “sağlık”, “hastalık”, “iyilik hali”, “sıhhat”, “hekim”, “doktor” ve diğer sağlıkla ilişkili benzer kelimeleri taratırım. Bu sayede okumaya başlayacağım iklim değişikliği alanındaki ürünün mevcut durum ve geleceğe bakış açısının çerçevesini hızla kavramış olurum.
İklim değişikliği ve sağlık birlikteliği, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporları başta olmak üzere Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve diğer ilgili kuruluşların raporlarında hızla vücut buluyor. Ancak, tek başına “sağlık” başlığı altında iklim değişikliğinin etkileri ve azaltım-uyum ikiz eylemlerinin sağlıkla bütünlüğü yalnızca Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ele alınıyor. DSÖ iklim değişikliği ve sağlık alanında ilk özel raporunu 24. İklim Tarafları Konferansı (COP24) çerçevesinde yayımladı. 23. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı (COP23) Başkanı, Fiji Başbakanı Bainimarama’nın DSÖ’den talebi üzerine hazırlandı. İklim ve sağlık vurgusunu resmi anlamda güçlendiren tarihi belge, 2023 tarihli “COP28 İklim ve Sağlık Deklarasyonu”dur. Türkiye’de de iklim ve sağlık ilişkisini ele alan çalışmalar artıyor. Şu an, Türkiye’nin ulusal iklim ve sağlık uyum stratejisi ve eylem planı, dört ilde pilot tehlike-etki-etkilenebilirlik-risk analizleri ve yol haritaları mevcut.
İklim Değişikliği Gezegen-Dünya-Bölge-Ülke-Şehir-Mahalle-Hane-Birey Sağlığını Etkiliyor
İklim değişikliğinin sağlık etkileri tek sağlık bakış açısı ile çok tabakalı değerlendirmeye ihtiyaç duyuyor. Her iklim değişikliği eylem planı “sağlıklı bir yaşam için iklim değişikliğinin etkilerini yönetme” arzusu ile hazırlanmalı. Bu sayede toplumda ortaya çıkan endişe algısı azalabilir. Endişenin temelinde bilmeme, anlamama, konumlandıramama, kıyaslayamama, emin olamama, kendi için boyutunu tahmin edememe gibi unsurlar yer alabilir. Şayet toplumun algısı sağlık merkezli veya konuya özel olarak “sağlıklı ve tam bir iyilik hali içinde olma odağında iklim değişikliği ve etkileri ile başa çıkma (iklim değişikliğinin etkilerinden korunma, nasıl önlenebileceği, bir şey olduğunda olayı yönetme gücünü nasıl elde edeceği ve erkenden tüm gerekli bilgi ve donanıma nasıl ulaşacağı)” yönünde gelişirse daha hızlı hareket edebiliriz. DSÖ de “sağlık pazarlık konusu değildir” demiştir ve “herkes için sağlık, her politikada sağlık, kimseyi geride bırakma” ilkelerini ortaya koymuştur.
Diamond ve arkadaşları tarafından geliştirilen ve Kadıoğlu, H. ve Yıldız, A. tarafından 2012’de Türkçe çevriminin geçerlilik ve güvenilirliği yapılarak yayımlanan “Sağlık Algısı Ölçeği” ve 2016’da Sağlık Bakanlığı ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ekibi tarafından yürütülen bir çalışmanın ürünü olan Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği, Türkiye’nin ilk iklim ve sağlık eğitim modülü Modül 14: İklim Değişikliği Etkileri ve İnsan Sağlığı, yukarıda belirtilen ulusal iklim ve sağlık uyum stratejisi ve eylem planı, dört ilde pilot tehlike-etki-etkilenebilirlik-risk analizleri ve yol haritaları da kullanılarak yeni bir iklim ve sağlık algısını da kapsayan Türkiye iklim değişikliği algısı çalışması yapılmalıdır.
Sağlıkla bilgilendirilmiş iklim değişikliği algı çalışmaları toplumun gerçek riskini ortaya çıkarmak için kanıt değerinde olacaktır. Aynı zamanda bu çalışma, toplumun iklime uyum kapasitesini artırmaya aracılık edecektir. Bilgi ve farkındalık düzeyini artırma ihtiyacını körükleyerek, iklim ve sağlık eğitimlerine talebi artıracaktır.
İklim ve Sağlık İletişim Stratejisi
Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında; 20 Şubat 2025 tarihinde, İstanbul’da, “İklim Değişikliğinin Sağlık Etkilerine Karşı Toplumsal ve Sektörel Halk Sağlığı Yanıtını Güçlendirme Konferansı” düzenlendi. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı ve UNDP Türkiye Ülke Ofisi tarafından sağlığı iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumak için hizmet sunan sağlığın üst düzey karar vericileri bu organizasyonda buluştu. Konferansta dile getirilen konular iklim ve sağlık ilişkisinin ne kadar derin bir konu olduğunu gösterdi. İklim değişikliğine uyum kapsamında yapılan çalışmalar henüz buz dağının görünen kısmına yönelik. Görünmeyen kısmı için hızla bilim insanları ve eğiticilere ihtiyaç var. Bilim insanları ve eğiticiler için de etkili bir iklim ve sağlık iletişim stratejisi ortaya konmalı. İklim değişikliği algısı araştırmasında sağlık algısının yer almamasının temel nedeni sağlık sektörünün kendini iklimle ilişkilendirememesi ve ilişkilendirerek anlatamaması olabilir mi?
Sağlık, sadece sağlık sektörünün sorumluluğunda değildir. Öncelikle her birey kendi sağlığından sorumludur. Toplum sağlığı, tek sağlık disiplinlerin birlikte hareket etmesi ve çok sektörlü yaklaşımlarla geliştirilebilir. Türkiye Ulusal İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı 11 sektör altında farklı disiplinlerden uzmanlarla geliştirilmiştir.
1-Kent
2-Su Kaynakları
3-Tarım ve Gıda
4-Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri
5-Halk Sağlığı
6-Enerji
7-Turizm ve Kültürel Miras
8-Sanayi
9-Ulaşım ve İletişim
10-Sosyal Kalkınma
11-Afet Risk Azaltma
Sektörlerin birbiriyle ortak alanlarını ele alan yatay kesen konular başlığı da raporda yer aldı. Halk sağlığı dışında kalan 10 sektörün hizmet modelinin merkezinde insan ve insanın sağlıklı, güvenli ve dirençli ortamlarda yaşama hakkı yatıyor. Fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali için 10 sektörün iklim sinyallerinin tehlike boyutu, iklim etkisi, etki altında bırakacağı nüfus (maruziyet) ve bu nüfusun özellikleri bilinmelidir. Nüfus sahip olduğu geçmiş ve mevcut özellikleri nedeniyle iklim değişikliğine farklı yanıtlar verebilir (duyarlılık). Toplumun iklim değişikliğinin etkilerini yönetme kapasitesi de (uyum kapasitesi) ne kadar gelişmişse iklim değişikliğinin etkisinden korunma oranı o kadar artabilir (etkilenebilirlik). Halk sağlığı bakış açısı 10 sektörün ortak çabalarına ek olarak sağlık risklerini de önceleyen son rötuşu yapar ve gerçek iklim değişikliği risk haritasının, gelecek senaryolarının oluşturulmasını sağlar.
Emek isteyen büyük bir ekip çalışmasından bahsediyoruz. O zaman, yerel düzeyde disiplinler ve sektörlerin, kurum ve kuruluşların, karar verici ve politika yapıcıların birlikte çalışma kültürüne sahip olması da önem kazanıyor. Sağlık ortak dildir. İklim ve sağlık iletişim stratejisi sayesinde tarafsız bir çalışma ortamı oluşabilecektir. DSÖ 2030-2050 yılları için her yıl beklenen ölüm oranında artış olacak derken, Dünya Bankası yeni yayımladığı raporda hiçbir uyum eylemi gerçekleşmezse bu oranın 9-10 katına çıkabileceğini hesaplarken iklim ve sağlık için çalışmamak olmaz.