#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
yesil isyeri

Türkiye’nin İlk Yeşil Kamu Binası Geliyor

Küçükçekmece Belediyesi, Türkiye’deki yerel yönetimler arasında oldukça iddialı bir projeye imza atıyor, Küçükçekmece ilçesinin yeni belediye binası, İngiltere merkezli BREEAM kuruluşundan “Very Good” dereceli sertifika almaya hazırlanıyor. Projeyi Küçükçekmece Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü mimarlarından Ferit Kahraman ile konuştuk.
Yazı: Balkan TALU
Belediye binasını yeşil sertifi­kalı yapma fikri nasıl oluştu?
İlk etapta bizim için sertifikanın çok büyük bir önemi yoktu. Bizim istediğimiz, kendi insanımızın rahat çalışacağı, asgari koşullarda konfor sağlayacağımız bir ortam yarat­maktı. Bir yandan da diğer kamu ve özel kuruluşlara ait binalar için bir örnek oluşturmak istedik. Bir holding binasına gidiyorsunuz, ina­nılmaz bir bina. Bir belediye binası­na gidiyorsunuz hem mimarisi hem kullanımı açısından sıradan bir binayla karşılaşıyorsunuz. Kamu binalarının bir özelliği de herkes ta­rafından ortak kullanılan mekânlar olmaları. Bizler de dedik ki, bura­sı bütün Küçükçekmece’nin ortak kullanabileceği sıra dışı ve rahat bir mekân olsun. Vatandaşlarımız ve personelimiz, binaya geldikle­rinde kendilerini evlerinde gibi his­setsinler ve bir kamu binası olarak örnek teşkil edelim. Israrla, yeşil bina yapalım diye yola çıkmadık ama ekonomik olan ve çevreye en az zararı verecek bir bina yapma fikriyle yola çıktık. Su ve enerji tasarrufu yapabilelim istedik. Bizi motive eden asıl konu aslında doğa dostu ve tasarruf amaçlı kullanılan bir yapı inşa etme fikriydi. Mesela gündüz hiç ışık yakmayalım iste­dik. Binamızın eğrisel olmasının en büyük sebeplerinden biri de bu. Ne kadar uzun bir cephe oluşturabilir­sek o kadar fazla ışık alabilecektik. Çift taraflı cephe oluşturmamızın sebebi ise doğal havalandırmayı ekonomik bir şekilde sağlamaktı.
Bunun dışında geniş mekanlar dü­şündük. Öyle mekanlar olmalı ki; bir- iki kişinin olduğu bir ortamda bütün alan işgal olmasın, insanlar rahatça konuşup iletişim kurabi­leceği, rahat çalışacağı bir ortam olsun. Aydınlatma sistemlerini de tasarruf amaçlı düşündük ve ortam aydınlatmasını 200 lüksle sınırla­dık. Otomatik gün ışığı sensörleri koyduk. Işıklar hava durumuna göre yanıp sönecek, insanların du­rumuna göre değil. Ayrıca her ça­lışana bir masa lambası verilecek. Bu lambalar da sensörlü olacak. Ben masadan kalktığımda lambalar çalışmaya devam etmeyecek. Masa lambası 500 lükslük aydınlatma sağlayacak. Yeni binamızda klima­tizasyon da otomatik olacak. Pen­cere kanatları da sensörlü olacağı için insanlar pencereleri kendileri açamayacak. Pencereler, hava du­rumuna göre otomatik olarak açı­lacak ve kapanacak.
Ayrıca vatandaşlarımızın rahatlığı için de; onların her an gelip derdini anlatabileceği, hatta kimseye sorma­ya gerek kalmadan kendi işini ça­bucak halledebildiği bir elektronik sistem öngördük.
Bahsettiğiniz sistem, Belediye Baş­kanı Aziz Yeniay’ın, 15 Şubat’taki IBM Çözümler Zirvesi Zirvesi’nde “4 milyon evrakı dijital ortama ta­şıdık” şeklinde anlattığı sistem mi?
Evet, Akıllı Koordinasyon Sistemi (AKOS) adını verdiğimiz bu sistem sayesinde belli noktalara yerleştiri­len tablet bilgisayarlar vasıtasıyla vatandaş yönlendirilmeden, -şu kata çık, bu daireye git demeye gerek kalmadan- işini takip edebilecek. Kendisine verilen numarayı bilgisayara girerek evrakı, dilekçesi nere­de, hangi müdürlükte, ne aşamada, hepsini takip edebilecek. Böylece hem belediye personelinin iş yükü azalacak hem de vatandaş büyük bir kolaylık içerisinde işlemlerini halletmiş olacak.

LEED yerine BREEAM seçmeni­zin özel bir sebebi var mı?
LEED, ABD tarafından oluşturul­muş bir sertifika sistemidir. BRE­EAM ise Avrupa bazlıdır. Türkiye, AB’ye üyeliğinin eşiğinde bir ülke olduğu için Avrupa standartlarının daha uygun olacağını düşündük. Ayrıca ABD sistemi beyan üzerin­den gider. BREEAM’in çok daha sıkı kontrol mekanizmaları vardır. Bu yüzden BREEAM’ı tercih ettik.

Bir de, sizinle Yeşil Binalar Zirvesi’nde karşılaştığımız sıra­da şu anda Very Good derecesini karşıladığınızı ama Excellent de­recesini istediğinizi söylemiştiniz. Bu projeyle Excellent’ı tutturmak mümkün mü?
Bu işe ilk başladığımızda Excel­lent hedeflemiştik, ama gördük ki, şartlarımız uygun değil. Excellent olabilmesi için bizim mevcut bir binayı dönüştürmemiz gerekiyor­du. Türkiye’de Excellent için ge­rekli olan malzeme tedariki de çok zor. Geri dönüştürülmüş malzeme Türkiye’den temin edilemiyor, dışa­rıdan getirmenin maliyeti ise olduk­ça fazla.

Mevcut belediye binasını geridö­nüştürmek mümkün değil miydi?
Şu an kullanılan bina, oldukça yaş­lı bir bina. Böyle bir düzenleme yapmak istemedik. Hedefimiz olan rahat çalışma koşullarını belirli dü­zenlemelerle gerçekleştirebilirdik belki ama tam anlamıyla hedefimize ulaşamayabilirdik. Bu yüzden sıfır­dan örnek teşkil etmesini arzuladı­ğımız bir bina tercih ettik.

İçeride sürdürülebilirlikle ilgili bazı sunumlar yapılmasını öngörü­yorsunuz. Ne tür sunumlar tasarla­dınız?
Bu binayı anlatan bir odamız var zaten. Bu bina, temelden çatıya na­sıl geldi, nasıl kullanılıyor? İnsanlar bilgisayarların karşısında bunu bire­bir izleyebilecekler. Hedeflerimizin ne olduğunu da izleyecekler. Bir tane de genel sergi salonu olacak. Tarihi bir sergi olur, resim sergisi olur… Kurum eğitimleri için konfe­rans salonumuz var. Bu salonları dış kullanıma da vereceğiz. Simülta­ne tercüme imkânı dahi var.

Kamu binalarında yoğun bir insan trafiği vardır. Binaya işini hallet­meye gelen insanların yeni sisteme adapte olmasını nasıl sağlayacaksı­nız?
Belediye binamıza her gün yaklaşık 5 bin tane insan geliyor dolayısıyla yoğun bir insan trafiği var. İlk ola­rak binanın çeşitli noktalarındaki tablet bilgisayarlara “Şu anda bu­radasınız” uyarıları yerleştiriyoruz. Görme ve duyma engelliler için özel sesli uyarı sistemleri olacak. Biz za­ten engellileri düşünürken “engelli bir vatandaş gelirse ne yapar” de­medik. Küçükçekmece’ye engelli bir belediye başkanı seçilirse ne olur diye düşündük. Binada her yere en­gelsiz ulaşılabilecek.

Peki, bakanlığın bu projeye yakla­şımı nasıl? Bu tür başka projeler düşünülüyor mu?
Bakanlık bu konuyla doğrudan il­gilendi. Bu konuda bize bürokratik engel çıkartmak bir yana projeye büyük destek veriyor. Hatta bundan sonra belediye tarafından yapılacak bütün binalar yeşil bina olacak. Özel sektörün binaları da kademeli olarak yeşile dönüştürülecek.

Binayı ne zaman bitirmeyi planlı­yorsunuz?
Yeni yeşil belediye binası, 2013 yı­lında tamamlanacak. Başkanımız Aziz Yeniay 1 Eylül 2013’te binaya taşınmakta son derece kararlı.

Peki, mesela Future Agenda gibi kaynaklar, 2020’ye kadarki süre­ci farkındalık süreci olarak orta­ya koyuyor ve 2050’ye kadar da yeşil dönüşümün tamamlanması gerektiğini savunuyor. Siz böyle bir süreç öngörebiliyor musunuz ilçenizde?
Bu projeyle Küçükçekmece’de yeşil binaların ilk adımını atıyoruz. İlçe­mizde ikamet eden vatandaşların gelir seviyesi diğer ilçelerle aynı değil ama bizler bunu bilerek yola çıktık. 2020’ye kadar bütün binalar yeşillenecek diye bir hedef koymak aslında mümkün. Ancak özel sektör bazında bu hedefi tutturmak daha zor olabilir. Kamu binaları için bu hedefi tutturmak çok daha yüksek bir olasılık. 2020’ye kadar kamu binalarının büyük çoğunluğunun yeşil bina olması muhtemeldir.

EkoIQ Editör