İklim Değişikliği Performans Endeksi (CCPI), iklim nötr olma yarışının başladığını gösteriyor. Türkiye’nin enerji kullanımı kategorisindeki düşük performansına rağmen sıralamadaki yerini korumasının nedeni ise geç de olsa Paris İklim Anlaşması’na taraf olunması.
Germanwatch ve NewClimate Institute tarafından hazırlanan ve CAN International’ın katkısı ile yayınlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi’nin (Climate Change Performance Index, CCPI) 17. değerlendirmesi yayınlandı. Endeks, en yüksek emisyona sahip Türkiye dahil 60 ülke ve Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği konusundaki performanslarını değerlendiriyor.
Toplam küresel sera gazı emisyonlarının %90’ından fazlasından sorumlu olan 60 ülke ve AB’yi sera gazı emisyonları, yenilenebilir enerji, enerji kullanımı ve iklim politikası olmak üzere dört kategori altında değerlendiren endeksin değerlendirme dereceleri ‘çok yüksek’, ‘yüksek’, ‘orta’, ‘düşük’, ‘çok düşük’ şeklinde sınıflandırılıyor.
Öne çıkan bulgular ise şu şekilde:
- İklim eyleminin Paris Anlaşması hedefleri ile uyumsuzluğu da göz önünde bulundurulduğunda performans değerlendirmesinde hiçbir ülke ‘çok iyi’ sınıfına giremiyor.
- 2022 değerlendirmesinde en yüksek performans gösteren ülke, İngiltere ve İsveç’i geçerek 2 sıra yükselen Danimarka oldu. İskandinav Ülkeleri, İngiltere ve Fas ile birlikte net-sıfır yarışında başı çekiyor.
- En kötü performans gösteren ülkeler arasında Avustralya, Güney Kore, Rusya, Suudi Arabistan ve Kazakistan öne çıkıyor. Letonya, Hırvatistan, Belarus ve Cezayir geçen yıla göre performansı düşenler, sıralamalarını en çok yukarı taşıyanlar ise Hollanda ve Yunanistan.
- G20 ülkelerinden sadece İngiltere, Hindistan, Almanya ve Fransa iyi performans gösteren ülkeler arasında.
- Bu yılın en kötü performans gösteren AB ülkeleri ise Macaristan, Polonya, Çekya ve Slovenya.
- Türkiye geçen yıl olduğu gibi 42. sırada olmakla beraber genel performansı yine ‘düşük’. İklim politikası kategorisinde performansının ‘çok düşük’ten ‘düşük’ statüsüne yükselmesinin nedeni ise Paris Anlaşması’na taraf olması ve 2053 için net sıfır emisyon hedefi açıklamış olması.
Türkiye 42. Sıradaki Yerini Paris Onayı Sayesinde Koruyor
Türkiye bu yıl da genel performansında ‘düşük’ etiketi ile 42. sırada. Türkiye CCPI değerlendirmesinde sera gazı salımı kategorisinde düşük, yenilenebilir enerji kategorisinde yüksek performans gösteriyor. Ancak enerji kullanımı kategorisindeki çok düşük performansı ile Türkiye geçen yıla göre bu kategoride 7 sıra gerilemiş durumda.
Türkiye’nin 42. sıradaki yerini enerji kullanımındaki düşüşe rağmen korumasını sağlayan unsur ise 5 yıl sonra gelen Paris Anlaşması onayı. Uzmanlar tarafından uluslararası iklim politikaları açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilen onay, Türkiye’nin çok düşük performanslı ülkeler arasına gerilemesini engelledi.
Ayrıca iklim uzmanları Türkiye’nin kömür üretimini desteklerken yenilenebilir enerji yatırımlarına desteği sınırladığını, bu sebeple tam yenilenebilir potansiyeline ulaşılamadığını not ediyor.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, endeks hakkında “Bu çalışma, ülkelerin iklim değişikliği mücadelesindeki performanslarına ışık tutuyor. Bu endeksteki rekabet gezegenimizin geleceği için en kritik yarış. Türkiye’nin de bu yarışta performansını güçlü ulusal iklim hedefleri belirleyerek uzun vadeli somut eylem planları ortaya koyarak, kömürden çıkış politikası oluşturarak, kömür teşviklerini ve yeni kömürlü termik santral yatırımlarını sona erdirerek artırması mümkün. Bu doğrultuda kararlılık sergilemesi halinde, Türkiye’nin gelecek sene endeksteki yeri yükselecektir” dedi.
Avrupa Birliği Endekste 6 Sıra Gerileyerek 22. Sıraya Düştü
Yayınlanan 2022 İklim Değişikliği Performans Endeksi’nde Avrupa Birliği 61 değerlendirme içerisinde 22. sırada yer aldı. Geçen yıl 16. sırada olan AB bu yıl 6 sıra düşerek ‘yüksek performans’ sınıflandırmasından ‘orta’ sınıflandırmasına geriledi. AB üye devletlerinin bir kısmı en iyi performansları gösterdiği halde AB’nin sıralamasının düşmesinin temel sebebi ise bazı üye devletlerin ‘çok düşük’ performanslarla alt sıralarda yer almaları.
İlk Üçü Hak Eden Olmadı; Danimarka liste başında, İngiltere ve Fas Her Kategoride Lider
Ulusal iklim eylemlerinin hiçbiri Paris Anlaşması hedefleri ile tam uyumlu olmadığından hiç bir ülke ‘çok yüksek’ notunu alamadı. İlk üç sırayı kimsenin alamadığı endeksin en üst sırasında yer alan ülke, dördüncü sıradaki Danimarka.
Danimarka’yı 5 ve 6. sıradaki İsveç ve Norveç takip ederken, 7. ve 8. sıralarda düşüş yaşasalar da İngiltere ve Fas bulunuyor. İngiltere ve Fas tüm kategorilerde liderler arasında olmalarıyla dikkat çekiyor. İngiltere sera gazı azaltımında da lider konumda.
İklim-Nötr Yolunda Yüksek Hedeflerle İlerleyen Ülkeler
İklim politikası kategorisinde bir kaç ülkenin kararlılıkla iklim-nötr olma yolunda ilerlediği görülüyor. İskandinav ülkeleri, Fas, Hollanda, Portekiz, Fransa ve Almanya bu ülkelerin başında geliyor. AB de iklim politikaları ile bu ülkeleri ufak bir farkla takip ediyor denebilir ancak beş AB ülkesi ‘çok düşük’ skorları ile dikkat çekiyor: Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya ve Çekya.
Çin’in Sıralaması Düşerken ABD’ninki Yükseldi
Dünyanın en büyük karbon emisyonu kaynağı Çin, 4 sıra gerileyerek ‘düşük’ derecelendirmesi ile 37. sırayı aldı. Çin, yüksek emisyonları ve düşük enerji verimliliği ile kötü bir performans gösteriyor. 2030 hedefleri da Paris Anlaşması ile uyumlu olmaktan uzak. Öte yandan Çin’in yenilenebilir enerji trendi ise oldukça iyi.
Dünyanın ikinci büyük karbon emisyon kaynağı ABD için ise Biden yönetiminin ilk yılının etkisi olumlu görünüyor. Geçen yılın sonuncusu olan ABD, bu yıl hala ‘çok düşük’ derecesinde olsa da 5 sıra yukarı çıkarak 55. sıraya yükseldi.
Hindistan Yerini Koruyor
Hindistan ise 10. sıradaki yerini koruyor. Yenilenebilir enerji konusunda ‘orta’ olarak değerlendirilen Hindistan diğer kategorilerde yüksek performanslı olarak değerlendiriliyor. Hindistan’ın iyi performansının sebepli hala kişi başına düşen emisyonlar. Fakat pek çok ülkenin açıkladığı yeni ve iddialı iklim hedefleri düşünüldüğünde Hindistan, yerini ancak iklim hedeflerini yükselterek koruyabilir gibi görünüyor.