Unilever Türkiye ile WWF-Türkiye’nin üniversite öğrencilerine yönelik hayata geçirdiği “Yeşil Mağaza Proje Yarışması”, gençlerin sürdürülebilir iş yapış biçimlerini, satış teşkilatını ve bütçe yönetimini deneyimlemelerini amaçlıyor. Yarışmanın detaylarını Unilever Kuzey Afrika, Ortadoğu, Türkiye, Rusya, Ukrayna&Belarus Bölgesi Liderlik Geliştirme Direktörü İrem Özbalyalı’dan dinledik…
Füsun AKAY
“Yeşil Mağaza” isimli yarışma projenizin çıkış noktasını anlatır mısınız?
Unilever olarak sürdürülebilirliği sadece üretimde değil, her aşamada sağlamak istiyoruz. Bu sebeple hammadde tedarikinden fabrikalarımıza ve tüketicilerimizin ürün kullanımına kadar tüm değer zinciri boyunca çalışıyoruz. Bugün, değer zincirimizi analiz ettiğimiz zaman Unilever olarak çevresel ayakizimizin ortalama %21’inin hammadde tedarikinden, %2’sinin üretimden, %70’inin tüketici kullanımından ve %4’ünün satış noktalarından oluştuğunu görüyoruz. İşte bu noktadan hareketle, Unilever Türkiye olarak tüketiciyle buluştuğumuz kilit nokta olan mağazaların da sürdürülebilirlik kriterleri taşıması için paydaşlarımız nezdinde farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. “Yeşil Mağaza Proje Yarışmamız” da bu anlayışın bir sonucu olarak doğdu. Bu harekete geleceğin profesyonelleri olan üniversite öğrencilerini de katmak, gençlerde iş yapış şeklini değiştirmenin doğa üzerindeki baskının azalmasına yol açacağına dair farkındalık ve bilinç yaratmak istedik. Ayrıca, gezegenimizin en önemli sorunlarından biri olan enerji verimliliği ve doğal kaynak tüketiminin azaltılması yönünde de gençlerin desteğini yanımıza almayı arzu ettik.
Yeşil Mağaza Projesi, ülkemizin önde gelen eğitim kurumlarında okuyan üniversite öğrencilerinin, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) rehberliğinde “Yeşil Mağazalar” tasarlamalarını, mağazanın nasıl sürdürülebilir olacağına karar vermelerini ve Unilever bilgi birikiminden yararlanmanın yanı sıra sürdürülebilir iş yapış biçimlerini, satış teşkilatını ve bütçe yönetimini deneyimlemelerini amaçlıyor.
Şu an projenize dahil olan kaç ekip bulunuyor? “Yeşil Satış Noktası” olmanın kriterlerini ve yarışmanın işleyişini anlatır mısınız?
Yeşil Mağaza Projemiz kapsamında Bilkent, Sabancı ve Özyeğin Üniversitesi öğrencilerinden oluşan üç ayrı ekip bulunuyor. Bu ekipler, kendi tasarlayıp kurdukları mağazaları işletiyorlar. Süreç, Mart ayında başladı ve Mayıs ayındaki finalle sona erecek. Proje kapsamında en sürdürülebilir mağazayı tasarlayan ve kuran, en yüksek ciroya ve kârlılığa erişen, en yaratıcı promosyonu yapan ekip yarışmayı kazanacak.
Projemizde puan kazanabilmek için gerekli kriterler, WWF-Türkiye tarafından standart olarak belirlendi. Bu kriterlerin her biri aynı zamanda “Yeşil Satış Noktası” olma kriteridir. Ayrıca, bu kriterlerin bazıları, projemize direkt olarak hitap etmesi ve bu projede uygulanması neredeyse imkansız olsa bile, yaratıcılığı engellememek amacıyla herhangi bir eleme yapmadan, olduğu gibi paylaşıldı.
Her bir öğrenci ekibi; enerji kullanımı, su kullanımı, atık yönetimi, kimyasal ve kirlilik azaltımı, sürdürülebilir mobilya ve yapı malzemeleri, poşet kullanımı, iletişim, eğitim, sosyal sorumluluk ve inovasyon gibi belirlenen kriterlerin alt başlıklarını göz önünde bulundurarak mağazasını tasarladı ve işletmeye başladı. Belirlenen kriterler üzerinden yapılacak puanlamayla yarışma sonunda en fazla puanı alan ekip birinci ilan edilecek.
Bildiğimiz kadarıyla yarışmayı kazanan ekip, projesini globaldeki üst yöneticilere de sunacak. Bundan sonraki süreç ne şekilde işleyecek? Söz konusu projenin mağazalarda hayata geçirilmesi planlanıyor mu?
Bu projenin çıkış noktası; halihazırda “Sürdürülebilir Yaşam Planı” doğrultusunda satış noktalarımızı Yeşil Satış Noktası’na dönüştürme vizyonumuzdur. 2012 yılından beri birçok satış noktamızı yeşil uygulamalara geçirdik. Bu yıl da yeni bir açılım olarak üniversite öğrencilerinin bize katacağı yeni ve yaratıcı fikirlerle bu uygulamaları daha ileri götürebileceğimize inandık. Öğrencilerin kendi fikir ve uygulamalarından yola çıkılarak tasarladığı mağazalarda başarıyla uygulanmış yeşil tasarımlar, yeşil süreçler (atık sistemi, enerji kullanımı vb.) ve satış stratejileri mikro ölçekte tekrar edilebilir bir satış modeli olarak değerlendirilecek.
Yarışma sonunda şampiyon olan ekip, Londra’da projesini Unilever’in globaldeki üst düzey yöneticilerine sunma imkanı elde edecek. Kazanan ekibe ayrıca, Unilever’de staj imkanı sunacağız. Sürdürülebilir mağazadan elde edilen gelirin tamamı ise kazanan üniversitenin burs fonu aracılığıyla yeni öğrencilere aktarılacak.
Yarışmacılar, Deneyimlerini EKOIQ ile Paylaştı
Sabancı Üniversitesi “Mondo Verde” Ekibi: Öncelikle Green Store Project’te sıfırdan bir işletme kurduk. Bu, gerçek iş dünyasını deneyimleyebilmek için bize çok büyük bir olanak sağladı. Dükkanımızla ilgili tasarım, finans, organizasyon, satış ve pazarlama gibi her adımda kendi kararlarımızı verdik ve sonuçlarıyla da yüzleşiyoruz. Bugüne kadar okulda teoride öğrendiklerimizi pratiğe döküp sonuçlarıyla çok hızlı bir şekilde karşılaşabilme imkanına sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Projeye seçildiğimiz günden itibaren büyük bir heyecanla hazırlıklarımızı yaptık ve dükkanımızı aynı heyecanla işletiyoruz. Her geçen gün daha da artan motivasyonumuzla hem kampüsümüzde çevre duyarlılığı uyandırmak hem de yarışmayı kazanmak için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Hedefimiz tabii ki yarışmayı kazanıp Londra’da projemizi anlatmak! Bu yolda bize destek olan Unilever, WWF-Türkiye ve Sabancı Üniversitesi’ne çok teşekkür ediyoruz…Green Store, bir öğrenci için üniversite hayatında gerçekleştirebileceği en güzel proje olmalı!
Bilkent Üniversitesi “Green Everest” Ekibi: Bilkent Üniversitesi 3. sınıf Endüstri Mühendisliği öğrencileri olarak bugüne kadar çok sayıda yarışmaya, vaka çözümüne ve eğitime katıldık. Katıldığımız tüm bu etkinlikler tam olarak gerçek olmayan, somut sonuçlardan ziyade, soyut sonuçlar elde edilebilen türdendi. Project Green Store, yaşadığımız tüm bu tecrübelerden daha farklı bir proje. Katılma amacımız da farklılığı ve özgünlüğüyle bizde yarattığı bu heyecandı. Bu proje öğrencilere sadece gerçek bir satış, finans ve pazarlama fırsatı vermesinin yanı sıra doğayı koruma konusunda hem bilinçlenmek hem de insanları bilinçlendirmek için çok güzel bir ortam hazırlıyor. Bu yüzden, Project Green Store bizim için hayatımız boyunca unutamayacağımız bir tecrübe oldu ve olmaya da devam ediyor. Böyle bir fırsatı bize sunduğu için hem Unilever’e hem de WWF-Türkiye’ye çok teşekkür ederiz. Umarız proje amacına ulaşır ve yeşil mağazaların sayısı her geçen gün daha çok artar.
Özyeğin Üniversitesi “Green Era” Ekibi: Unilever ve WWF-Türkiye işbirliği ile gerçekleşen bu projede çevreci, geri dönüştürülebilir, yeşil bir mağaza yaratma fırsatını elde ettiğimiz için çok mutluyuz. Mağazanın geri dönüştürülebilir ve çevreci malzemelerden yaratılması üniversitemizde de bir farkındalık yaratmamızı sağlıyor. Mağazanın tasarım aşamasından sonra tamamen sorumluluğu bizlere ait bir şekilde Unilever ürünlerini satmamız ise üniversitemizin de bizlere kazandırmaya çalıştığı girişimci profilini mezun olmadan önce pratiğe dökmemizi sağlıyor. Bu proje yarattığı farkındalık ve girişimcilik fırsatıyla takımımız içerisinde gelecekte girişimci olmak isteyen, sosyal sorumluluk ve çevre konularındaki projelere daha çok gönüllü olmak isteyen arkadaşlarımız için büyük bir tecrübe olacak.