#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Okyanuslar

UNOC3: Okyanuslarımız ve Geleceğimiz için Hızlandırılmış Eylem Çağrısı

Okyanuslar, artan sıcaklıklar, asitlenme/asidifikasyon, aşırı avlanma ve yaygın kirlilik gibi birbirine bağlı birçok krizle karşı karşıya. Bu sorunlar, deniz ekosistemlerini derinden sarsarak biyoçeşitliliğin azalmasına, yaşam alanlarının yok olmasına ve kıyı topluluklarının geleceğinin tehdit altına girmesine neden oluyor. Plastik kirliliği ve iklim değişikliğinin etkileri de okyanusları geri dönüşü zor bir noktaya sürüklerken, denizlerdeki ekolojik denge bozuluyor.

Gökhan ERSOY, İklim ve Çevre Uzmanı, UN Global Compact Türkiye

2024 yılı, tarihin en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti ve sanayi öncesi döneme göre 1,5 derece daha sıcak olan ilk takvim yılı oldu. Hemen akabinde ise 2025 kayıtlara geçen en sıcak Ocak ayı ile başladı. Gezegen ısındıkça, buna paralel olarak  iklim için kritik bir öneme sahip olan okyanuslar da ısınıyor. “Advances in Atmospheric Sciences” dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, okyanuslardaki ısınma yalnızca yüzeyle sınırlı değil, 2000 metre derinliğe kadar etkisini gösteriyor.

Okyanuslar, artan sıcaklıklar, asitlenme/asidifikasyon, aşırı avlanma ve yaygın kirlilik gibi birbirine bağlı birçok krizle karşı karşıya. Bu sorunlar, deniz ekosistemlerini derinden sarsarak biyoçeşitliliğin azalmasına, yaşam alanlarının yok olmasına ve kıyı topluluklarının geleceğinin tehdit altına girmesine neden oluyor. Plastik kirliliği ve iklim değişikliğinin etkileri de okyanusları geri dönüşü zor bir noktaya sürüklerken, denizlerdeki ekolojik denge bozuluyor. Dünyada 3 milyardan fazla insanın yaşamı için hayati öneme sahip olan bu ekosistemlerin korunması, gezegenimizin “mavi kalbini” yaşatmak için büyük bir zorunluluk haline geliyor.

Küresel Eylem için Kritik Bir Dönemeç

Bu kritik dönemde dünya devletleri, Haziran 2025’te Fransa’nın Nice kentinde düzenlenecek 3. Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’nda (UNOC3) bir araya geliyor. Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan ön taslak bildirisi, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 14 (SKA 14) doğrultusunda daha güçlü ve hızlı aksiyon alınması çağrısında bulunuyor.

Taslak bildiride öne çıkan konularda, okyanusların karşı karşıya olduğu iklim değişikliği, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi tehditlere dikkat çekerek, sürdürülebilir mavi ekonomi anlayışıyla deniz kaynaklarının adil ve dengeli kullanımı vurgulanıyor. Okyanus sağlığının korunması için bilim ve yenilik temelli çözümlerin geliştirilmesi, veri paylaşımının artırılması ve kapsayıcı yönetişim anlayışıyla yerel topluluklar, kadınlar ve gençler dahil tüm paydaşların sürece katılımı hedefleniyor. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ve finansal kaynakların artırılması gerektiği ifade edilerek, küresel işbirliği ve kararlı adımların hayati olduğu vurgulanıyor.

Koruma ve Restorasyon için Önerilen Hedefler
  • 2030’a kadar deniz ve kıyı alanlarının en az %30’unun koruma altına alınması (30×30 hedefi).
  • Deniz ekosistemlerinin restorasyonu ve sürdürülebilir yönetim planlarının hızlandırılması.
  • Deniz biyoçeşitliliğin korunması için uluslararası işbirlikleri ve finansman modellerinin oluşturulması.
Sürdürülebilir Okyanus Ekonomisi

UNOC3’e giderken, okyanus krizi giderek daha fazla tanınmakta ve ele alınmaktadır. Kunming-Montreal Biyoçeşitlilik Çerçevesi, Açık Denizler Antlaşması ve plastik kirliliğine yönelik olası bir küresel anlaşma, 2030’a kadar okyanusların %30’unun korunmasını hedefleniyor.

Küresel olarak, okyanus ekonomisinin yıllık yaklaşık 2,3 trilyon dolar değerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu, dünyanın beşinci en büyük ekonomisi olan Almanya ekonomisiyle yaklaşık olarak aynı büyüklüktedir. Bu nedenle iş dünyası, okyanusların korunması ve sürdürülebilir okyanus ekonomisinin inşasında önemli bir aktör olabilir. Politika reformları ve teknolojik gelişmelerle birlikte denizden elde edilen gıda üretimini 2050’ye kadar 21–44 milyon ton artırabilir ve bu da mevcut üretime göre %36–74’lük bir büyüme getirebilir. Şirketlerin, hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışarak okyanus politikalarının güçlendirilmesine ve mavi ekonominin geliştirilmesine katkıda bulunması hayati önem taşımaktadır.

Şirketler, doğayla uyumlu iş modelleri geliştirerek hem uzun vadeli sürdürülebilirliklerini güvence altına alabilir hem de deniz ekosistemlerinin restorasyonuna katkı sağlayarak yeni gelir modelleri oluşturabilir. Sürdürülebilir okyanus bazlı protein üretimine yapılan her 1 dolarlık yatırımın 10 dolar fayda sağlayacağı tahmin edilmektedir. 2050’de 9,7 milyar insanın sağlıklı beslenmesi için okyanus kaynaklı protein talebi artacak ve bu, yüksek emisyonlu kara bazlı protein kaynaklarının bir kısmının yerini alabilir. Bu hedefe ulaşmak için vahşi balıkçılığın reforme edilmesi ve sürdürülebilir okyanus yetiştiriciliğinin artırılması gerekmektedir.

UN Global Compact Türkiye’den İş Dünyasına Çağrı

İnsanlar, tarihsel, coğrafi ve kültürel nedenlerle Küresel Okyanusu (Global Ocean) farklı bölümlere ayırmış olsa da, gerçekte tüm okyanus havzaları ve denizler, dünyayı saran tek bir büyük su kütlesinin parçasıdır. Kıyıları milyonlarca insanın geçimini sağlayan ekonomik faaliyetlere ev sahipliği yapan Akdeniz’e de bu gözle bakmak gerekir. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) 2024 raporuna göre, Akdeniz’de metrekare başına 1,9 milyon plastik düşüyor ve denizin %87’si kirlenmiş durumda.

UNOC3 öncesinde UN Global Compact’in Akdenize kıyısı olan ülke ağları bir araya gelerek Akdeniz için Global Compact (GC for MED) isimli girişimi başlattı. GC for Med, paydaşları bir araya getirerek iyi uygulamalarını paylaşacakları ve işbirlikleri geliştirecekleri bir platform sunmayı ve iş dünyasını Akdeniz’in ve okyanusların korunması için harekete geçirmeyi amaçlıyor.

Bu kapsamda gerçekleştirilecek webinar serisi, iş dünyasını okyanuslar üzerindeki sorumluluklarını UNOC3 kapsamında keşfetmeye davet ediyor. Webinar serisinde bilim insanları ve sivil toplum kuruluşları, okyanusların sürdürülebilir yönetimiyle ilgili en güncel bilgileri paylaşırken, Akdeniz’de faaliyet gösteren şirketler de sürdürülebilirlik taahhütlerini, karşılaştıkları zorlukları ve başarılı uygulamalarını aktaracak. Bu oturumlar, iş dünyasının, akademinin ve sivil toplumun bir araya gelerek denizlerin korunmasına yönelik somut adımlar atmasını teşvik etmeyi hedefliyor.

Oturumlar hakkında detaylı bilgi ve kayıt için www.globalcompactturkiye.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

UN Global Compact Türkiye