#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Uruşlular’dan Sepiyolit Ocağına Tepki: “Doğamız, Toprağımız Madenden Değerlidir”

Uruşlular Derneği, Beypazarı Uruş beldesi ve Güdül köyleri bölgelerinde maden tesisi değil, doğal üretim ve temiz hava istediklerini belirten bir basın bildrisi yayınladı.

Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Uruş Mahallesi sınırları içinde, İç Anadolu ve Ankara’nın Güdül ilçesinin tarımsal üretim alanlarının yakınında kurulması planlanan Sepiyolit (kil) ocağına, doğal çevreyi ve halkın geçim kaynaklarını tehdit etmesi nedeniyle yerel halktan tepkiler geldi. Uruşlular Derneği, köylerinde kurulması planlanan maden tesisine karşı, doğal üretim ve temiz hava istediklerini belirten bir basın bildirisi yayınladı.

Projeye ilişkin “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan dava kapsamında, mahkeme ve bilirkişi heyeti, 5 Kasım 2021 tarihinde projenin planlandığı alanda incelemelerde bulundu.

Davacılardan Uruşlular Derneği’nin başkanı Mustafa Büyükgedik, Uruş muhtarı Murat Uz, Tahtacıörencik muhtarı Sebahattin Araç ve avukatları ile, Dört Mevsim Ekolojik Yaşam Derneği’nden Ceyhan Temürcü ve Kırsal Çevre Derneği’nden Can Yücesoy ile Mustafa Bektaş, proje tanıtım dosyasındaki eksikliklerin yanı sıra, projenin yapılması durumunda ortaya çıkacak ekonomik, sosyal ve ekolojik zararlar konusunda bilgilendirme yaptılar. Fotoğraf: Ceyhan Temürcü

Maden tesisinin planlandığı yer, Uruş beldesinin ve Güdül köylerinin tarımsal, ekolojik, arkeolojik ve turistik alanlarının ortasında yer alıyor. Davacılar, maden ocağının yapılması durumunda ortaya çıkacak arazi bozulması, toz yayılımı ve ağır kamyon trafiği, Karacaören’daki tarım alanlarına, üzüm bağlarına ve mandıralara; Uruş’un, Tahtacıörencik’in, Kayı’nın, Kavaközü’nün, Kırkkavak’ın, Öz’ün, Taşören’in, Garipçe’nin geniş tarlalarına, meyve bahçelerine, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarına ve arı kovanlarına; Tahtacıörencik ve Süvari Çayı kıyısında gelişmekte olan ekolojik tarım ve hayvancılık faaliyetlerine ve Sakin Şehir Güdül’ün turizm faaliyetlerine büyük zarar verme tehlikesi taşıdığını söylüyor. Ayrıca projenin bölgenin ayı, kurt, geyik, domuz, yaban atı, porsuk gibi büyük memelileri de içeren zengin yaban hayatı ve yerel halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı için büyük bir tehdit oluşturduğu bildirildi.

Mahkeme ve bilirkişi heyetinin alan ziyareti sırasında bölge halkından 300’den fazla köylü ve üretici, geçim kaynaklarına, doğal çevreye ve hayat kalitelerine geri dönüşsüz zararlar verebilecek olan bu projenin yapılmaması için maden ocağı ve tesisinin planlandığı alanda toplandı. Köylüler, “Doğamız, Toprağımız Madenden Değerlidir”, “Tarlalarımız, Meralarımız Yok Olmasın”, “Maden Değil Temiz Üretim”, “Toz Değil Temiz Hava İstiyoruz”, “Köyüme, Sağlığıma, Geçimime Dokunma” ve “Doğamız ve Köylerimiz Geleceğe Mirasımızdır” yazılı pankartlarla mesajlarını kamuoyuna duyurdu.

EkoIQ Editör