Verimliliğin Yolu Temiz Üretimden Geçiyor

21. yüzyılda, çevresel etkilerini dikkate almayan bir kalkınma mümkün değil. Gerçek bir sanayi verimliliği ise sadece temiz üretim çalışmalarıyla mümkün görünüyor. Türkiye kamu politikaları da bu konuda yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. EKOIQ olarak, bu alandaki gelişmeleri, T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Anıl Yılmaz’a sorduk…

Yazı: Emrah Kurum

Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün (VGM) görev ve faaliyetleri hak­kında kısaca bilgi verir misiniz?
VGM; “ekonominin verimlilik esas­larına uygun olarak gelişmesine yönelik olarak verimlilik politika ve stratejileri hazırlamak, sanayi işlet­melerinin verimliliğini artırmak, ge­liştirmek ve temiz üretim projelerini desteklemek amacıyla” görevlerini aşağıdaki dört temel faaliyet alanın­da yerine getiriyor.
– Verimlilik araştırmaları yapmak, ve­rimlilik politika ve stratejilerini ha­zırlamak, uygulanmasını izlemek ve sonuçlarını değerlendirmek;
– Verimliliği artırma ve geliştirme yo­lunda işletmelere destekleyici tek­nik yardımlar sağlamak, danışman­lık ve eğitim hizmetleri vermek ve verimlilik bilincinin yaygınlaşmasını sağlamak;
– İzleme, ölçme ve değerlendirme ça­lışmaları yapmak;
– Verimlilik artırma program ve proje­lerini, teşvik ve koordine etmek.

VGM olarak temiz üretim konusu­nun yaygınlaştırılması için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
VGM bünyesinde temiz üretim ile ilgili hazırlık ve planlama çalışmala­rı, tüm daire başkanlıklarından uz­manların da yer aldığı Temiz Üretim Çalışma Grubu tarafından 2011 yılı Kasım ayından bu yana yürütülü­yor. Bu kapsamda tanımlanan temiz üretim faaliyetleri ile ilgili görevleri yerine getirmek üzere geçtiğimiz dönemde, ilgili taraflarla paydaş gö­rüşmeleri gerçekleştirildi ve insan kaynağı kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla çeşitli eğitim, bilinçlendir­me vb etkinlikler düzenlendi. Ayrıca konu ile ilgili mevzuat incelendi; ko­nuyla ilgili Türkiye’deki mevcut du­rum ortaya konuldu ve kurulması planlanan Temiz Üretim Merkezi’ne (TÜM) ilişkin hazırlık çalışmaları yü­rütüldü.

Verimlilik Genel Müdürlüğü ola­rak Danışmanlık ve Eğitim Hiz­metleri de veriyorsunuz…
VGM; ülke ekonomisinin verimlilik ilkeleri doğrultusunda gelişmesi­ne katkıda bulunmak için, genel olarak “Verimlilik Danışmanlığı” olarak isimlendirilen hizmetleriyle, kurum ve kuruluşlara verimlilik so­runlarının teşhis edilmesi, uygula­nabilir çözüm önerilerinin geliştiril­mesi ve verimliliği artırıcı teknik ve yaklaşımların uygulanması konu­larında hizmet veriyor. Verimlilik Danışmanlığı olarak isimlendirilen danışmanlık hizmetleri arasında “Organizasyonel Yeniden Yapı­lanma”, “Bireysel Performans Yönetim Sistemi”, “Süreç İyileş­tirme”, “İş Etüdü” vb. konuları yer alıyor.
Genel Müdürlüğümüz tarafından sunulan eğitim hizmetleriyle, il­gililere bir yandan verimlilik ve temiz üretim konusunda pratik bilgilerin sunulması; diğer yandan da ekonomik kalkınma sürecinin hızlandırılmasına katkıda buluna­bilecek türden verimliliği artırıcı teknik ve yaklaşımların tanıtılması amaçlanıyor. Kurum ve kuruluş­larda verimlilik artırma teknikleri­nin benimsenmesi ve uygulanması amacıyla, somut bilgi ve becerilerin kazandırılmasına yönelik, genel katılıma açık eğitim programları düzenleniyor. Verimlilik Yönetimi, Eko-Verimlilik-Temiz Üretim, Sis­tem Geliştirme ve Üretim Yönetimi alanlarında yer alan birçok konuda eğitimler veriliyor. VGM’den Da­nışmanlık ve Eğitim hizmeti almak için işletmelerin kurumumuza ya­zılı olarak başvuruda bulunması gerekiyor.

Temiz üretim alanında Türkiye’de­ki mevcut durumun tespit edilmesi­ne yönelik çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Bu konuda Türkiye’nin mevcut durumu nedir?
Türkiye’de temiz üretim alanındaki mevcut kapasitenin ortaya konması ve farkındalık durumunun analizini yapmak üzere, “Türkiye’de Temiz Üretim Alanında Yürütülen Çalış­malar” hakkında bir mevcut durum analizi raporu hazırlandı. Söz konusu rapor; temiz üretim/eko-verimli­lik alanında mevzuat ve strateji bel­gelerinin neler içerdiğini, kurum ve kuruluşların faaliyetlerini, sağladık­ları finansal destekleri, Türkiye’de temiz üretim ve ilgili alanlarda ger­çekleştirilen akademik çalışmaları ve VGM tarafından gerçekleştirilen paydaş görüşmelerini kapsıyor. Ra­por bunun yanı sıra, temiz üretim konusundaki farkındalık düzeyinin, mevzuatın, proje ve teşviklerin, in­san kaynağının ve kurumlar arası işbirliği ile koordinasyonun yetersiz olduğu sonucunu ortaya koyuyor.
Temiz üretim/eko-verimlilik alanın­da Türkiye’deki mevcut duruma ve ülkemizin bu alandaki önceliklerine ilişkin görüş ve değerlendirmeleri derlemek üzere hazırlanan “Temiz Üretim/Eko-verimlilik Paydaş Anke­ti” kapsamında katılımcıların yüzde 90’ından fazlası temiz üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasında kamu örgütlenmesinin öncelikli rol oyna­ması gerektiğini belirtmişler. Ben­zer şekilde katılımcıların yüzde 88’i, kamu çatısı altında bir Temiz Üretim Merkezi’nin kurulması gerektiğine yönelik bildirimde bulunmuşlar.
VGM tarafından temiz üretime ilişkin olarak yapılması planlanan sektörel önceliklendirme çalışması kapsamında, bu konudaki mevcut çalışmalar sektörel öncelik açısın­dan incelendi. VGM tarafından gıda ürünleri imalatı, tekstil ürünleri imalatı, kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı, ana metal sanayi ve otomotiv sanayi (motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imala­tı) olarak belirlenen sektörlerde gerek sektörel gerekse bölgesel öl­çekte; kaynak verimliliği ve atık yo­ğunluğuna ilişkin mevcut durumu saptamak ve kaynak verimliliğinin artırılması, atık yoğunluğunun dü­şürülmesi için ihtiyaçları belirleme­yi amaçlayan “Temiz Üretim Mevcut Durum ve İhtiyaç Analizi Araştırma Projesi” başlatılmış olup hali hazır­da devam etmektedir.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu 2013-2017 Stratejik Planı’na göre “Temiz Üretim Merkezi” kurulaca­ğı belirtiliyor. Bu alandaki çalışma­lar ne durumda?
Temiz Üretim Merkezi kurulması­na yönelik olarak; VGM tarafından gerçekleştirilen kurumsal kapasite geliştirme, mevzuat inceleme, mev­cut durum analizi, sektörel öncelik­lendirme gibi faaliyetlerin yanı sıra, kurulması planlanan merkeze iliş­kin alternatifleri oluşturmak ama­cıyla bir çalışma gerçekleştirildi. Bu kapsamda; Ulusal Temiz Üretim Merkezlerinin kurulmasına yöne­lik farklı olası yapılanma modelleri araştırıldı, geliştirilen alternatifler bazında yapılması gereken yasal dü­zenlemeler, kısıtlar, avantajlar belirlendi; bunların derlendiği “Temiz Üretim Merkezinin Kurulmasına İlişkin Alternatifler” adlı bir rapor hazırlandı. Bu rapor doğrultusunda Merkezin kurulmasına ilişkin çalış­malar sürdürülüyor.

VGM olarak yaptığınız çalışmala­rı EKOIQ olarak yakından takip ediyoruz. Bu çalışmalar çevre açı­sından gerçekten ümit verici. Sür­dürülebilir iş modellerine geçişte Türkiye’nin dönüşümünü nasıl gö­rüyorsunuz? VGM olarak ilerideki aşamada bu süreci hızlandırmak için planlarınız nelerdir?
Son yıllardaki küresel ekonomik ve çevresel krizler, sürdürülebi­lir endüstriyel sistemleregeçme konusunda hükümetleri harekete geçirmiş durumda. Bu süreçte su ve enerji gibi doğal kaynakların et­kin kullanımını ve atık oluşumunu en aza indirmeyi amaçlayan temiz üretim uygulamaları tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Temiz üre­tim (eko-verimlilik), işletmelerde kaynak ve enerji kullanımını en aza indirmeyi ve kirliliğin kaynağında önlenmesini sağlıyor. Böylece te­miz üretim; çevreye duyarlı olduğu kadar ekonomik açıdan da önemli getiri sağlama potansiyeli olan bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor. Temiz üretim uygulamaları, hızla gelişen ve rekabet koşulları giderek zorlaşan sanayinin; rekabet gücü yüksek bir endüstri olma yolunda, kaynakları en etkin şekilde kullana­rak çevresel ve ekonomik kazanç sağlaması açısından önemli bir rol oynuyor. Özellikle Türkiye gibi hızlı büyüyen ülkeler, endüstriyel çıktı başına malzeme, enerji ve kirlilik yoğunluklarını azaltmak için önem­li potansiyele sahip. Özellikle Türk sanayinde oldukça önemli bir yere sahip olan KOBİ’lerde gerçekleş­tirilecek temiz üretim çalışmaları, sürdürülebilir kalkınmanın amaçla­rı arasında yer alan ekonomik kal­kınma ve çevresel gelişme sağlama sürecine önemli katkı sağlayacak. Bakanlığımızca yürütülen pilot projeler; temiz üretim yaklaşımının verimlilik ve sürdürülebilirlik açısın­dan önemli kazanımlar sağladığını doğruluyor. Ayrıca bu tip projelerin çok kısa sürelerde kendisini amorti ettiğini de görmekteyiz. Bu tespitler paralelinde, ülkemizde de kaynak­ların daha verimli kullanılması ve çevreyle uyumlu üretim prensipleri gereği olarak, sanayide eko-verimli­liğin hayata geçirilmesi için ulusal bir Temiz Üretim Merkezi kurmak, Bakanlığımızın yeni yapılanması çerçevesinde öncelikli hedeflerimiz arasında.

Temiz Üretim Portalı Kuruldu
VGM, işletmelerin temiz üretim konusundaki bilincini artırmak, bilgi paylaşımında bulunmak ve işbirliği ağları oluşturabilmek amacıyla temiz üretim portalını hayata geçirdi. Bu portalda Genel Müdürlük tarafından yürütülen ve yürütülecek olan faaliyetlerin duyurulmasını sağlamanın yanında, bu alana ilişkin doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili mevzuata ilişkin bilgiler, temiz üretim ve çevre alanındaki destek ve teşviklerin tanıtılması ve duyurulması, iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasına yönelik alanlar yer alıyor. www.temizuretim.gov.tr
Ulusal Eko-Verimlilik Programı Geliyor
Bakanlığımız; kaynakların verimli kullanılması ve çevreyle uyumlu üretim prensipleri doğrultusunda, sanayide temiz üretim/eko-verimlilik programlarının uygulanmasına katkıda bulunmak amacıyla “Eko-Verimlilik Programı”nı oluşturdu. VGM tarafından yürütülecek olan bu program kapsamında ilk olarak işletmelerin bilinç düzeyini artırmak ve Temiz Üretim/Eko- Verimlilik konusunda ülkemizdeki insan kaynağını ve kapasitesini geliştirmek amacıyla faaliyetler tasarlandı. İlerleyen yıllarda program faaliyetleri ve oluşturulacak bilgi birikimiyle işletmelerin bu alandaki projelerine teknik ve finansal destek sağlama ve uzun vadede bu alandaki ulusal politikalara yön verme gibi boyutların da eklemlenerek programın geliştirilmesi öngörülüyor. Bu programın genel amacı, “Türk Sanayisinin Sürdürülebilir Büyümesine ve Uluslararası Rekabet Gücünün Artırılmasına Katkı Sağlayacak Temiz Üretim/Eko-Verimlilik Uygulamalarının Yaygınlaştırılması”dır. Bu kapsamda programın öncelik eksenleri;
– Temiz üretim/eko-verimlilik alanında ülke genelinde;
– Bilinç ve işbirliği düzeyini artırmak
– İnsan kaynağını ve kurumsal kapasiteyi geliştirmek
– İşletmelere keknik destek sağlamak
– İşletmelere finansal destek ve teşvikler sağlamaktır.
Program ilk aşamada 2013-2017 döneminde uygulanacak olup, bu dönem içerisinde 2013 yılı için, programın öncelik eksenlerinden ilk ikisi olan “bilinç artırma” ve “kapasite geliştirme” faaliyetlerine ilişkin eylemlere ağırlık veriliyor. Programın 2013 sonrası vizyonu, Türk sanayisinin sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülmesine hizmet edecek politika, mevzuat ve strateji araçlarını entegre edebilecek bir kapsama kavuşturulması olacak.

EKOIQ Dergisi Nisan2013 Sayı: 28

Önerilen makaleler