Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Birleşmiş Milletler (BM) COP26 Zirvesi’nde ülkelerin iklim değişikliğine neden olan karbondioksit emisyonlarının fiyatlandırmaları gerektiğini söyledi. Ancak AB’nin yeni karbon politikaları, Doğu Avrupa ülkeleri tarafından eleştirilerle karşılandı.
Von der Leyen, 100’ün üzerinde ülkeden liderler ile birlikte 2015 Paris Anlaşması’nı uygulamak için gereken kuralları tamamlaması hedeflenen COP26 konferansına katıldı.
Glasgow’daki konuşmasında von der Leyen, “Küresel karbon piyasasını gerçekleştirmek için sağlam bir kurallar çerçevesi üzerine anlaşmalıyız. Karbonu fiyatlandırın, doğa artık bu bedeli ödeyemez” dedi.
Paris Anlaşması doğrultusunda karbon emisyonlarını azaltmak bin bir karbon piyasası tasarlama görüşmeleri, ülkelerin bu sistemin ulusal iklim hedeflerine nasıl sayılacağı konusunda tartışması üzerine 2019’daki BM iklim zirvesinde rayından çıkmıştı.
27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği (AB), emisyonlarını 2030’a kadar 1990 seviyelerine göre en az %55 oranında düşüreceğini taahhüt etti. Von der Leyen, AB ülkelerine on yıl içinde daha derin emisyon kesintileri yapmaları için çağrıda bulundu ve “2030’a kadar emisyonları azaltmak için güçlü taahhütler vermeliyiz. 2050’ye kadar net sıfır hedefi iyi bir şey, ancak yeterli değil” dedi.
Çekya, COP26’da AB’nin Karbon Fiyatlandırma Politikalarına Karşı Çıktı
AB, yeni yeşil politikaları üzerine tartışarak bu politikaları uzak iklim hedefleri koyan ancak hedeflerini gerçekleştirmek için gereken mevzuatı hazırlamamış olan birçok ülkenin önüne koyuyor.
AB’nin teklifleri, 2035’e kadar yeni içten yanmalı motorlu araç satışını aşamalı olarak kaldırmayı ve binalar ve ulaşım sektörü için ikinci bir karbon piyasasının açıklamasını içeriyor.
İddialı iklim eylemlerinin peşindeki zengin batı AB ülkeleri ile iklim hedeflerinin sosyal ve ekonomik sonuçlarından korkan daha yoksul doğu ülkeleri arasındaki gerilimi artırdı.
Çek Başbakanı Anrej Babiš, COP26’yı Avrupa’nın “tehlikeli” iklim tekliflerine saldırmak için kullandı.
Babiš, “Bu bir anlaşma değil, bir ideoloji” diyerek bu politikaların fosil yakıtların fiyatını artırarak vatandaşları zor durumda bırakacağını ekledi.
Babiš, AB’nin iklim politikalarını sıklıkla eleştiren biri. Geçen yıl koronavirüs pandemisi başladığında Avrupa Komisyonuna Yeşil Mutabakat’tan vazgeçme çağrısı yaptı. Bu sonbaharda enerji fiyatları yükseldiğinde ise AB karbon piyasasında karbon izinlerinin fiyatını sınırlama çağrısında bulundu.
Polonya ve Macaristan da AB karbon fiyatlandırma politikalarını eleştiren diğer ülkeler. Geçen ay, bir AB zirvesi öncesinde Varşova’dan bloğun 2030 iklim planlarının “gözden geçirilmesi veya ertelenmesi” için çağrıda bulunarak enerji fiyatlarındaki son artış için AB’nin karbon ticareti sistemi suçladı.
COP26’daki diğer ülkeler de karbon fiyatlandıma politikaları konusunda pek hevesli değildi. Avustralya, iklim değişikliğinin yol açtığı sorunları çözmek için bilim ve teknolojiye güveniyor.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, iklim hedefeleri için “Büyük ölçüde bu odada olmayanlar tarafından karşılanacak. Bilim insanlarımız, teknoloji uzmanları, mühendisler, girişimciler, sanayiciler ve finansörler net sıfıra giden yolu çizecek” dedi.
Haberin orijinaline buradan olaşabilirsiniz.