1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle -sonrasında rehabilite edilmek şartıyla- zeytinlikler madenciliğe açıldı. Asırlık ağaçların katledilmesine bazı tanınmış isimler ve kamuoyu büyük tepki gösterirken yönetmeliğin iptali için sivil toplum kuruluşları tarafından hızla davalar açıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, 1 Mart’ta Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanlar madencilik faaliyetine açıldı. Zeytin Kanunu’na aykırı olarak yapılan değişiklik sosyal medyada kısa sürede büyük tepki topladı. Gülse Birsel, Burcu Biricik, Tarkan, Aslıhan Gürbüz, Damla Sönmez, Ezgi Mola, Buket Uzuner, Şahan Gökbakar ve İlber Ortaylı gibi tanınmış isimler, zeytinliklerin katledilmesine yönelik karara seslerini yükseltti.
Zeytinlikler için adeta, “Ölüm Fermanı” niteliği taşıyan karara yönelik tepkiler artarken “Zeytin Hayattır” kampanyasına bir günde 50 binden fazla imza geldi. Change.org Türkiye’de başlatılan change.org/zeytinimedokunma imza kampanyası yalnızca birkaç gün içinde, 350 binden fazla imzaya ulaştı.
Beş Yıl Önce Zeytinlikler Kıyımdan Kurtarılmıştı
Akdeniz efsanelerinde adı “Ölmez Ağaç” ya da “Hayat Ağacı” olarak geçen zeytin, ülkemizde çiftçilerin önemli bir gelir kaynağını oluşturuyor. Zeytinlikler, 2006 yılından bu yana birçok defa sanayiye açılmaya çalışıldı. En son beş yıl önce zeytinlikleri yok edecek bir yasa tasarısı gündeme gelmişti. Sivil toplum kuruluşlarının ve zeytin üreticilerinin tepkilerinin yanı sıra gerçekleştirilen Meclis ziyaretleri ve 300 bin kişinin imza attığı kampanyanın da etkisiyle zeytinlikler kıyımdan kurtarılmıştı. Beş yıl önce zeytinlik katliamına neden olacak yasa tasarısını durdurma amacıyla Change.org’da imza kampanyası başlatan ve başarıya ulaşan Aydın Şensal, “Yönetmelik iptal olmazsa zeytinliklerimiz madencilerin arka bahçesi haline gelecek. Bugün hepimizi besleyen, yüzlerce aileyi doyuran topraklar birer zehir depolama sahası olacak. Hep beraber harekete geçerek zeytinlikleri kurtarabilir, tüm Türkiye’nin bu konudan haberdar olup kenetlenmesini sağlayabiliriz” dedi.
Zeytin Ağacı
Doğa tüm unsurlarıyla büyük değerlere sahip. Ancak zeytin ağacının insanlık tarihinde özel ve kutsal bir yeri var. İnsanlığa sayısız nimetler sunan zeytin, Eski Mısır’dan Antik Yunan’a ve Roma’ya kadar tarih boyunca vazgeçilmez bir gıda ve ticaret kaynağı oldu. Zeytin ağacı; bereket, refah, barış, adalet, akıl, bilgelik, uzun ömür, zafer gibi kavramlarla birlikte anıldı. Kutsal kitaplarda, mitolojilerde, efsanelerde adı geçen, sanat eserlerinde sanatçılara ilham veren zeytin; doğum, evlenme gibi kalıcı anıları da taçlandırdı. Ağacı, meyvesi, yaprağı, hatta çekirdeğiyle insanlık için faydaya dönüşen zeytin; sağlığın, lezzetin ve güzelliğin sembolü.
Zeytin ağacı, ağır ve zahmetli büyümesine karşın yüzlerce yıl ayakta kalabiliyor. Her mevsim gümüşi yeşil yapraklarını koruyan, doğanın kıdemli ağacının ortalama ömrü, 300-400 yıl kadar. Bununla birlikte gezegenimizde 3 bin yaşına ulaşmış zeytin ağaçlarının da olduğu biliniyor. Girit Adası’nın Vouves Köyü’nde, 3 bin yıllık olduğu tahmin edilen bir zeytin ağacı, günümüzde hâlâ zeytin vererek insanlığa şifa dağıtıyor. Dört yıl önce, bu ağaçla ilgili Twitter’da bir paylaşım yapan Arkeolog Ticia Verveer, şöyle yazmıştı: “MS 64 yılında Roma yandığında ve MS 79 yılında Pompei yanardağ küllerinin altına gömüldüğünde bu ağaç buradaydı.” Ülkemizde, Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde ve 1659 yaşında olduğu belirlenen bir zeytin ağacı üzerinde; Edremit, Gemlik, Uslu ve Domat tipi olmak üzere dört farklı zeytin türünü barındırıyor ve hâlâ onlarca litre zeytinyağına dönüşecek kadar çok zeytin verebiliyor. Bir zeytin ağacı ömrünü tamamlayıp gövdesi kuruduktan sonra köklerinden yeşeren sürgünlerden yeni bir ağaç sürgünü yaşama katılıyor. Onu “Ölmez Ağaç” yapan biraz da bu özelliği.