YAZI: Selçuk ÖZDİL, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı
Günlük hayatımızın çok büyük bir bölümünü çalıştığımız veya yaşadığımız binaların içinde geçiriyoruz. Binalar bizlere barınma, güvenlik ve konfor sağlarken fiziksel, sosyal, psikolojik sağlığımızı da çeşitli yollardan etkiliyorlar. Pek çok güncel araştırmanın sonuçları, sağlıklı mekanlarda yaşayan ve çalışan insanların daha az hastalandığını, verimlerinin ve bilişsel yeteneklerinin ciddi ölçüde arttığını, kendilerini daha iyi hissedip daha mutlu olduklarını gösteriyor.
Sağlıklı bir bina öncelikle sosyal donatılara, toplu taşımaya, yerel olanaklara bağlantılı olan doğru arazilerde; yürünebilir kaldırımları, bisiklet yolları, spor olanakları olan, yeşil ve mavi altyapıları iyi planlanmış yerleşimlerde; yapısal olarak güvenli bir yaşam ortamı sağlamalı, iklim değişikliklerine karşı dayanıklı, kullanımda esnek olmalıdır. Isıtma, havalandırma, nem konforu ve gürültü yalıtımı konusunda güncel standartların gereklerini karşılayan, ekonomik, çevre ve sağlıklı yaşam dostu sistemler ve yapı malzemeleri ile donatılmış olması gerekir. Tüm bu anlattıklarımızın bir arada olabilmesi için de yerleşimlerimizin ve binalarımızın bütünsel olarak bu hedeflere uygun olarak tasarlanması, işletilmesi ve kullanılması gerekiyor. Bu tür uygulamalar sadece yeni yerleşim ve binalarda değil mevcut yapılı çevrede de yapılabiliyor.
Sağlıklı yapılı çevrelerde yaşayan insanlar konforlu çalışma, dinlenme, sağlıklı yaşam, spor, uyku düzenleriyle olumlu, mutlu ve yaratıcı oluyorlar. Böylece çevreyi bozmadan toplumsal yaşamda, ekonomide sürdürülebilir sağlık, huzur ve başarılar elde edilebiliyor.
ÇEDBİK ’TEN
ÇEDBİK Diyalog Günleri
Uzun zamandır hazırlıkları sürmekte olan ÇEDBİK diyalog günlerinin ilki 11 Mayıs 2017 tarihinde Garanti Bankası Eğitim tesislerinde yapıldı. Ana yazıda bahsettiğimiz konunun önemi nedeniyle toplantının gündemi “Yaşam Alanlarında Sağlık ve Konfor” olarak belirlenmişti. ÇEDBİK üyeleri ve yapı sektörünün önde gelen topluluk ve kuruluşlarından çok sayıda katılımcının bulunduğu toplantıda uzmanların görüşlerini dinledik, bilgilendik, sorduk, öğrendik ve tartıştık. Yapılı çevremiz için yaşamsal önemde olan konunun sektörümüz tarafından önemsenmesi, bundan sonra yapılacak çalışmaların önünü açması, yönlendirmesi ve başlayan diyaloğun sürmesi en büyük dileğimiz.
Toplantının ilk konuşmacısı ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Duygu Erten, International Well Building Institiute ve GBCI tarafından verilen “WELL Bina Belgeleme Programı”nın iç mekan konforunu, sağlıklı yaşam kalitesini ölçen ve bu ölçümlerle alınan değerlere göre binaları ayrıntılı olarak değerlendirip derecelendirerek belgelendirdiğini anlattı. Dr. Erten, bu ölçümlerin temiz iç ortam hava kalitesini, uygun ışığı ve aydınlatmayı, sağlıklı erişilebilir kullanım suyunu, sağlıklı beslenme kültürünü, sporun günlük yaşama katılması olanaklarını, yaşam alanlarının konforunu, yenilikçiliği, kullanıcıların bilişsel ve ruhsal sağlığını iyileştiren teknolojileri destekleyen tasarımlar ana başlıkları üzerinden yapıldığını belirtti. Sağladığı konforlu ve sağlıklı iç ortamla, kullanıcıların yaşam kalitesi ve verimliliklerini yükselten WELL belgeli yapıların bu nedenlerle değerlerinin de arttığını anlattı.
Günün ikinci konuşmacısı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Çevre Sağlığı Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. A. Emel Önal “İç Ortam Hava Kalitesi ve İnsan Sağlığı” konulu konuşmasında iç ortam hava kalitesinin ısıtma ve soğutma sistemleri, yapı malzemeleri, mobilya ve döşeme malzemeleri seçimi ile bina içi kullanıcıların sayısı, temizlik ve kişisel bakım, hobiler, ilaçlama, elektrikli ve elektronik ev aletlerinin çalıştırılması, ortamda sigara içilmesi gibi eylemlerden etkilendiğini anlattı.
Prof. Önal, kapalı mekanlarda 100m2’ye düşen kişi sayısının yediden fazla olmasının getirdiği hava kirliliği ile 2,4 m’den alçak tavanlar, binaların 15 yıldan eski olması, kirli dış ortam havasının temizlenmeden içeriye az ya da çok fazla miktarda girmesi, aşırı nem ve mantar üremesi gibi bina fiziksel özellikleri nedenleriyle de iç ortam hava koşullarının kullanıcıların sağlığını olumsuz yönde etkileyecek şekilde bozulacağına dikkat çekti. İç ortam hava kalitesinde bozulmanın insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerini, kirleticilerin insan vücudunda yarattığı birikimi, bunların neden olduğu sağlık sorunlarını ve hastalıkların oluşumunu da ayrıntılı olarak anlattı.
Çözüm önerileri arasında ise uçuculuğu ve zehirliliği düşük olan bileşiklerden oluşan yapı malzemelerini kullanmak; yeni mobilya, halı, yumuşak döşemelerin içeri alınmadan önce varsa uçucu maddelerden arınmasını sağlamak; silinerek temizlenebilen yüzeyleri artırmak; dosya, kitap ve kağıtları kapalı dolaplarda saklamak; binaya yağmur gibi nedenlerle su sızıntısını engellemek; özellikle işyerlerinde sigara yasağına uymak; binaların hava girişlerini yoldan ve diğer kirlilik kaynaklarından uzağa yapmak; filtrelerin bakımlarını zamanında yaparak kirlenmelerini ve kirliliği geçirmelerini engellemek gibi önlemler vardı.
ÇEDBİK üyelerinden Alarko Carrier Sistem Satış Müdürü Ali Fuat Kolaçan “Mekanik Havalandırmada Hava Dağıtım Sisteminin İç Hava Kalitesine Etkisi” başlıklı konuşmasında iç hava kalitesinin, yaşayanların rahatlık ve sağlığını etkileyen etmenlerin hepsini ilgilendirdiğini, dikkat edilmezse hasta bina sendromu da denilen ciddi sağlık sorunlarına, işletme verimliliğinde düşüşe ve tesis ömründe kısalmaya yol açacağını anlatarak başladı. İç ortam hava kalitesini bozan etmenleri havadaki CO2 ve nem oranlarındaki artış, koku, mikro-organizmalar, radon gazı, organik buharlar, toz, alerjen maddeler, sigara dumanı ve diğer çevre, insan ve malzeme kaynaklı etmenler olarak sıraladı. İç hava kalitesinin artırılması için kirletici kaynakların ortadan kaldırılması veya ortamdan uzaklaştırılmasının, havadaki kirleticilerin temiz hava ve filtreleme ile azaltılması gerektiğini belirtti. Hava dağıtım düzenlerinin yapılarını, özelliklerini ve tasarım ölçütlerini ayrıntılı olarak anlattı.
Yine ÇEDBİK üyelerinden SBA Halton kuruluşundan Ülke Müdürü Kenan Akkirman “İnsanlara Refah Sağlamak” konulu konuşmasında profesyonel ofis, mutfak ile hastane gibi özellikli iç ortam şartları gerektiren uygulamalardan Avrupa’dan örnekleri katılımcılarla paylaşırken yaşam konforunu daha yüksek enerji verimliliği ile birleştiren güvenli ve sağlıklı mekanların önemine değindi. Hava kalitesinin kötü olmasının yarattığı sorunların obezite ve alkolün neden olduklarından daha fazla olduğunu anlattı.
Sağlıklı Toplumlar İçin…
Diyalog oturumunda sorular özellikle iç hava kalitesi sağlık ilişiklerine yönelikti. Mevcut binalarda sağlıklı hava ortamlarının nasıl ölçülüp kontrol edilebileceği sorusuna Prof. Önal, istendiği takdirde onaylı kurumların ölçüm yaptığını ancak bu konuda bir zorunluluk olmadığını belirterek yanıt verdi. Özellikle toplu kullanım mekanlarında bazlı yerel yönetimlerin kontroller yürüttüğünü ancak bunların her yerde düzenli yapılmadığını vurguladı. Kolaçan’ın, klima sistemleri ve özellikle kanalların temizliği konusundaki soruya yanıtı ise, bazı özel kimyasalların bu iş kullanıldığı ancak kanalların kurulumda temiz olmasının ve filtre bakımlarının iyi yapılmasının daha önemli olduğu şeklindeydi. Katılımcılar, uluslararası boyutta da sağlıklı toplumlar için büyük etkisi olan bu konulara Türkiye’de de gereken önemin verilmesi gerektiğine dikkat çekerken, çevre dostu bina tasarım kılavuzları ve WELL gibi belgeleme programlarının önemli katkı sağlayacağını ve bir an önce sektörde gereken düzenlemelerin yapılmasının önemi olduğunu vurguladılar.
ÇEDBİK Diyalog Günleri, yaz sezonu sonrası sektör için önemli yeni konularla devam edecek. Web sitemiz ve sosyal medyadan programlarımızı takip edebilirsiniz.
***
Build Upon Projesi Sonuç Raporu Yayınlandı
Horizon 2020 Build Upon projesi kapanışından sonra kamu ve özel sektör paydaşlarına yararlı olacağını düşündüğümüz Sonuç Raporu da yayınlandı. Rapora www.cedbik.org web sitemizden erişebilirsiniz. Proje süresince bizlere destek olan tüm üyelerimize ve paydaşlarımıza, kişi ve kuruluşlara, sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
***
ÇEDBİK Eğitimleri Sürüyor
30-31 Mayıs eğitim maratonumuz İzmir’de Karşıyaka Kent Konseyi Salonu’nda iki gün üst üste IFC Edge, ÇEDBİK Konut tanıtım ve LEED v4 teknik eğitimleri ile sürdü. Sektörden çok sayıda mimar, mühendis ve akademisyenin yanı sıra öğrencilerin de katıldığı toplantılarda eğitimleri LEED AP (akredite uzmanlar) olan ÇEDBİK Eğitim Komitesi üyeleri verdiler. Katılımcılara eğitimlerin bitiminde katılım sertifikaları verildi.
DÜNYADAN
İklim İçin İş Başa Düştü…
ABD Başkanı Donald Trump sonunda korkulanı yaptı ve bir sürü yanlış bilgi, çarpıtma ve demagojiyle ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekileceğini buyurdu. Tabii bu çekilmenin nasıl olacağı ve ne kadar zaman alacağı ayrı bir politik sorun ama dünyanın en büyük kirleticisi olarak iş şimdi Amerikalılara düştü ve tepkiler hemen başladı; gittikçe de büyüyecek gibi görünüyor. Yerel yöneticiler şimdiden baskı altında. Bir kısmı sürdürülebilirlik yol haritalarından vazgeçmeyeceklerini açıkladılar bile. Exxon genel kurulunda hissedarlar üst yönetimin itirazlarına karşın %62 oyla iklim değişikliğinin uzun erimli etkilerinin araştırılmasını istediler.
Aslında çevre konularında hepimizin bireysel sorumluluğu var, bu konu doğrudan bizleri ilgilendiriyor. Bizler tüketmezsek kirleticiler de sonsuza dek üretilemezler. İklim konusunda geriye değil ivedilikle ileriye gitme zamanı, yönetimleri hızlandırmak ve doğru yönde harekete geçirmek için sesimizi de yükseltmek zorundayız.
BM Habitat raporunda yeşil bina derecelendirme programlarının Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne katkı yaptığını belirtiliyor. Raporda özellikle kalkınmakta olan ülkelerde yeşil bina gerekesinimi konusunda daha fazla araştırma yapılması isteniyor.
Havadan CO2 Toplayan Santral
İsviçre’de dünyanın havadan CO2 toplayan ilk santralı işletmeye alındı. Laboratuvar ölçeğinden Zürih yakınlarında ticari endüstriyel ölçeğe geçen ilk uygulama olan tesis, yakındaki çöp yakma santralından alacağı enerjiyle yılda yakalayacağı 900t CO2, yine civarda bulunan bir serada verimi artırmak için kullanılacak.
Enerjisiz Soğutucular
Sıcaktan kavrulan Hindistan’da hiç enerji gerektirmeyen hava soğutucuları geliştirildi. Tek yapılması gereken bir pencereye kullanıcılar tarafından toplanıp monte edilen büyük boş plastik içecek şişelerinden oluşan bir panel yerleştirilmesi.